genel istatistikler
toplam | 41 | bugün | 0 | dün | 0 | bu ay | 0 | geçen ay | 0 | toplam + | 112 | toplam - | 1 | | |
hazret güven telkin etmiş. her şey kontrolümüz altında demiş. inanmam.
paraşütçü temel uçaktan atlamış. son derece rahat bir tavırla gökyüzünde süzülürken. paraşütün ipini çekmiş ,bakmış paraşüt açılmıyor. o anda aşağıya bakmış koca bir kazık. başlamış bağırmaya:
-ula o kazığı çekin ordan.
son 50 metreye kadar bağırmış.
-çekin kazığı ula.
bakmış son 50 metre. başlamış can havliyle bağırmaya:
- ula kemal unakıtan'ı çağırın yağlasın şu kazığı.
(28.12.2008 00:35)
İskenderiye asıllı ingiliz yazar eric hobsbawn geçen yüzyılın en dikkat çekici özelliğini ''sürekli bir şimdiki zamanı yaşayan insanların türlü gelişmeye rağmen daha az gülen yüzleri'' olarak belirtmiştir. daha açık ifadeyle sürekli içinde bulunduğu anı düşünen. dünyanın büyük insanlarının hikayelerini, amazon çocuklarının çoşkusunu bilmeyen, maya yerlilerinin çorak arazilerde nasıl dünyanın en yeşil uygarlığını oluşturduğundan habersiz. şimdiki zamanın çölünde susuz kalan insana dikkat çekmiştir yazar. bu çölden kurtulabilmenin ilacı olarak ise. londra merkez kütüphanesini adres göstermiştir. brodway tiyatrosunda hergün akıl almaz dünyaların kurulduğunu, hayatında hiç dörtnala giden bir at görmemiş bir insana şair lorca'nın bunu gösterebildiğini belirtmiştir kısaca. ispanyol şiir matadoru federico garcia lorca bir şiirinde yapar bunu. şiirin başında yavaş yavaş gelen atlar şiirin sonlarına yakın dörtnala üzerinize gelir sanki. ben her zaman ayağa kalkıp kenara çekilmek isterim o anda. son yirmi yılda dünya büyük bir yalan, kara bir ölüm üzerine inşa edildi galiba. ismini şimdi unuttuğum bir yazar sevdiği kitapları okuduktan sonra doğum günüm olarak tarihlendirirmiş. insanlar sanki önceleri daha çok doğarmış. şimdiki kara ölümün nedeni belki bu olabilir.
(23.12.2008 17:49)
ne biçim sözlük bu şimdi diye seslendiğim sözlüktür. daha sert seslendim aslında ama konsept gereği burada yemedi. mamafih ermeni soykırımı yazıyorum yönlendirdiğiniz başlığa bak;
''sözde ermeni soykırımı''
aydın değil misiniz siz?
oku üfle gelinen noktaya bak.
sözde ermeni soykırımıymış.peh.
* *
(22.12.2008 04:25)
13 yaşında bir çocuk sormuştu vaktiyle;
-ben üniversitelerde başım kapalı okuyamayacak mıyım?
cevap veremedim. çok ezildim. acı nedir çok fazla bilmem. hep koruyan ve kollayan analar, babalar, ahbaplar, esirgeyen allahlar* oldu yanımda yöremde. kendim için ezildim bu hayatta dersem fakir edebiyatı olur bu. ama gerçekten o soruyu hiç unutmam. temelde işte o on üç yaşındaki çocuk için yazarım. sözlükler gezdim çok. en sevdiğim yazarlar şairin ''henüz gidilmemiş olandır'' dediği deryaları anlatan, yazarlardır. vampirciğimde de çok var o yazarlardan. zaten 13 yaşında çocukların rahatlıkla okuyabileceği çok az sözlük kaldı piyasada. en önemli artısı budur benim için. tabi bu yazıyı benim yazacak yüzüm yok da. çaktırma.
(21.12.2008 02:21)
Türk sineması'nın ilk kadın yıldızı ve yönetmeni. kurduğu film şirketinde çıkan bir yangın sonucu tüm servetini kaybedince alkol sorunları derinleşerek yalnızlık ve yoksulluk içinde ölmüştür. anılarında da belirtmiş bunu;
''mesleğim beni, ben mesleğimi mahvettim. işte hayatımın kısacık özeti''
(09.12.2008 01:30)
Yazı yazmak için alabildiğine güzel bir deniz kenarına giden
bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder
gibi hareketler yapan ülkesinden uzaklarda mavi saçlı bir prenses görmüş.
Biraz yaklaşınca , bu kişinin sahile
vuran denizyıldızlarını, okyanusa attığını
fark etmiş. prensese yaklaşıp :
- Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?
mavi saçlı prenses yanıtlar;
- Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek.
Onları suya atmazsam ölecekler. Yazar sorar;
- Kilometrelerce sahil , binlerce denizyıldızı var.
Ne fark eder ki?
mavi saçlı prenses sıcak bir gülümsemeyle alabildiğine güzel o denizin sularını sahile doğru çekerek,
bütün deniz yıldızlarını kurtarır ve:
-görürsem selam söylerim..der..
(04.12.2008 22:45)
gece gece can sıkan, sabah iş güç, kim okuyacak şimdi yazdıklarını , altı yüz seksen başlık hem de yazmış da yazmış, iyi ki yazmış dedirten yazar.
''evet, hayat güzel ama dünya hayat kadar güzel değil.''*
(bkz: can sıkıntısı )
(04.12.2008 02:10)
bir iki ciddi olmayan küçük araştırmaya dayanarak öteden beri soyumun dayandığını farzettiğim ırk. hatta dedem pers ordusunda fil komutanıymış ne güzel diyerek uyuduğum tatlı uykulardan birinde büyük büyük dedemi görmüştüm. saray avlusu gibi bir yer, geniş bir içtima alanı ve sabah sayımı gibi bir şey var. dedem elinde pırıl pırıl bir mızrak ve kalkanla belirdi o anda.ben, fil komutanı dedeciğim diye hayran hayran bakarken techizatını gidip başka birine verdi. saray soytarılarının yanına geçti sonra. yaktın beni dede!! diyerek sıçradım.
(02.12.2008 23:50)
beğenilmeyen tanımlar bölümünde yazı olmaması durumunda gerçek anlamda sözlük hüviyetinde olamayan sözlüğüm. hayır anlamadığım basıyorum ekisiyi ama bana mısın demiyor?
(01.12.2008 21:36)
geniş anlamıyla düşünürsek insanı yalan söylemeye meyilli biri haline getirmesi muhtemel olgu. yoksa ekmeği bile hesaplı yemek durumunda kalan nice fakirler vardır ki anabritanica' ya konu olmuştur.
(30.11.2008 23:17)
astlarına ''size söylediklerim askeri anlamda emir değildir. çünkü kahramanlar bu hayatta emir almaz'' diyebilen nitelikte bir adam. türkiye'nin içinde bulunduğu çöküntüye dair öteden beri akılcı tesbitleri ve nihayetinde parti kurarak çözüm yolları bulma arayışı vardır. aşağıdaki minvalde sözlerle çok berrak ve net konuşur.
''çık sokakta söyle, üniversitede söyle bir hareket yap. neden yapamıyor?. yoksulluk diz boyu, cehalet diz boyu. yoksul ve cahil insandan midesi aç insandan asil ve soylu duygular, ideal düşünceler ve fikirler üretmesini bekleyemezsiniz. insan da sonuçta bir canlı türü yaşam derdine düşmüş. bunlarla yapılması mümkün değil''
(30.11.2008 22:24)
yaptığı filmlere sade iş olarak baksak bile nitelikli olanın evrensel değer ifade ettiğini gösteren ve aldığı ödüllerle bunun altını çizen usta yönetmen. görülür mü peki? recep ivedik cüsseli adam. zor görülür.
(29.11.2008 21:35)
bir kere ayakta bir kere oturarak bir kaç kere de yatarak izlediğim nuri bilge ceylan filmi.
(29.11.2008 21:29)
bildiğimiz çay salonu, pastahanenin dillerdeki hali. hadi en kötü kafeterya olsun. ama yok, cafe olur. sadece bizim memlekette değil. ırak'ta da aynıdır bu. bakmadan dış borcu da bellidir o ülkelerin. donuna kadar borçludurlar dışarıya. aslında o kadar basit kelime oyunları değildir bunlar. nutuk atar politikacılar, milli sözcüğünü sıklıkla kullanırlar. ziraat fakültelerinde çocuk boktan derslerle uğraşır, iki arazi göreceğine. sonra aynı politikacıların oğulları gidip on altı yaşında şirket kurup ''corn in cup'' satarlar, kendileri daha büyük şeyler satarlar haliyle mısır basit bir şey.
(28.11.2008 22:59)
tarihte, muhtevası sistematik olarak bir takım çıkar gruplarınca bozulan, ömründe üç kitap okumamış, üç ağacın, üç acının, üç aşkın adını doğru dürüst bilmeyen bir takım adamlarca kültür öğeleri yağmalanan. mensupları genel itibariyle aydın, ilerici, folklorik yetenekleri kuvvetli olan bir islam mezhebidir.
(28.11.2008 22:51)
sayfa: 1- 2- 3
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.
|