cafe

  1. kafe, cafe, kahve arasında sıkışıp kalmış, zamanla kanıksanan ancak ilk duyulduğunda pek de hoş duygular uyandırmayan kelimedir... internet cafe olayı da bu kafe nedeni ile ortaya çıkmıştır sanırım...yani nedir cafe, kaç yıllık kahvemizi yeni bir kalıba sokunca, hepimiz kibarlıktan kırılan bireyler mi olduk? yani yine sokakta ana bacı küfreden adamlar var, yine bu adamlar bu cafe adını verdiğimiz yere gidiyor, yine bu adamlar ile aynı havayı soluyoruz. ama yok, etiket değişti içi de değişti değil mi? saçma!

    cafe insanları vardır... bir kafeye takılır, evleri gibi beller, gider orada içer, yerler. sanki kafe sahibi babalarının oğludur, orayı ihya edip dururlar. bir de kafe sahibi belli zaman sonra onlara indirim yapmaya başlar. evde 2,5 litrelik kolayı 2 milyon alan bizler orada bardağının 4 ytl den 3 e düşürüldüğünde bize büyük indirim yapılıyor sanmaz mıyız? zaman zaman salak olup olmadığımı sorgulamıyor değilim...

    cafe farklı bir oalydır. yapılan ekşın bellidir. içeri girersin sandalyeyi çekersin, montunu çıkarır masanın üstüne, sandalyenin arkasına veya herhangi bir yere bırakırsın. sonra da sandalyeye oturursun. sonra kalkarsın montunu alır ve çıkarsın... bu mont olayını uzun tuttum zira yapılacak çok şey olmadığı için elde olan ayrıntıları iyi kullanmaya çalıştım, gerçi pek başarılı olamadım ama en azından denedim değil mi?

    cafeye muhabbet etmek, arkadaşları için gidenler vardır. tamam bunlara birşey dememek lazım ama bir de cafeye sevişmek için gidenler vardır ki, yani bu arkadaşlar evlerinin konforu varken gidip sandalye üzeirnde neden öyle garip hallere girerler bilinmez. yani tamam arkadaşım belki evinde yanlız değilsindir, müssait değilsindir ama yani nedir bu millet içinde mahremini sergileme ihtiyacı. hem sen etrafındakilerin seni bu şekilde izlemek istediğini nereden biliyorsun ki, bu kadar rahatsın, neyse bu konuda da eğer hoşlanmıyosan gitme cafelere kardeşim denir adama. belki haklılar kim bilir. zaten vapurda sigara içenler de ne hakla sigara yasaklanıyor demediler mi, zira o vapurda mis gibi hava almak isteyen insanlar olamaz? onlar içeride oturup manzaranın kısıtlanması ile yetinmeliler değil mi?

    efendim konu dağılıp bölünüyor mütemadiyen durduramıyorum ama konu da elverişli olunca normal gibi sanırsam. bunun için toparlamadan burada bitiriyorum tanımımı.
    (tulkas 19.11.2006 23:36)
  2. bildiğimiz çay salonu, pastahanenin dillerdeki hali. hadi en kötü kafeterya olsun. ama yok, cafe olur. sadece bizim memlekette değil. ırak'ta da aynıdır bu. bakmadan dış borcu da bellidir o ülkelerin. donuna kadar borçludurlar dışarıya. aslında o kadar basit kelime oyunları değildir bunlar. nutuk atar politikacılar, milli sözcüğünü sıklıkla kullanırlar. ziraat fakültelerinde çocuk boktan derslerle uğraşır, iki arazi göreceğine. sonra aynı politikacıların oğulları gidip on altı yaşında şirket kurup ''corn in cup'' satarlar, kendileri daha büyük şeyler satarlar haliyle mısır basit bir şey.
    (publiuscorneliuscipioafricanus 28.11.2008 22:59 ~ 22.12.2008 18:17)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.