sevgiliyi beklemek

  1. kişilerin durumuna göre bekleme süresi, hissedilenler değişkenlik gösterir. mantık olarak erkek kızı bekler. ancak bazı anormalite durumlarda kızlarında beklediği görülür. zaten heyecanlı olan kişi oraya gittiğinde sevgilisini göremeyince bir hayalkırıklığına uğrar. hemen telefona sarılır. ancak o geç kalmıştır. oturulup çaresiz beklenir. sık yapılmamalıdır, aksi halde ilişkiye ciddi zararlar verebilir. bekleme süresi en azami yarım saattir.

    bir de yüzsüzler vardır. bekletir bekletir gelmezler. gelemeyeceğini de söylemezler önceden. bir de başıma böyle aşırı bir olay gelmişti. pazar günü saat 9 da kadıköy de buluşulmak üzere anlaşılır. ancak rea henüz yazlıktadır. "sabah erken çıkarım, yetişirim." diye akşamdan gitmez. ertesi sabah telefonunun acı melodisiyle uyanır. saat 10.30 tur. apar topar kalkar hazırlanır. kahvaltı yapmak, sağa sola koşturmak sonucu 13.30 da yazlıktan çıkmayı başarır. bu süre zarfının tamamında sevgiliyle konuşulmakta ve azar işitilmektedir. 15.30 da eve gelinir. kıyafetler değiştirilip "apar topar" 16.30 da evden çıkılır. kadıköye varıldığında saat 17.00 olmuştur. karşısında kızgın bir sevgili vardır. hatta mucize bir sevgili... tamı tamına 8 saat beklemiş olan bir sevgili. rea karşısındaki inanılmaz canlıya bakar. içindeki sevgiyi hisseder. ancak karşı taraf için durum aynı değildir.... ve biraz sonra kadıköyü acı bir şekilde çınlatan bir tokat acımasızca* rea' nın suratında şaklar.

    burdan alınması gereken ders: yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyin. ayrıca sabahın köründe sevgiliyle buluşmaya gerek yok. 24 tane farklı seçenek var.***
    (bkz: sevgiliyi bekletmek)
    (rea 23.03.2007 11:16)
  2. bayanlar wc'sinin önünde-yakınında kız arkadaşını bekleyen erkekler "sevgiliyi beklemek" başlığına örnek teşkil edebilir.ki belki de en acınası bunlardır*
    (ramiel 23.03.2007 11:21)
  3. çoğu zaman ya çok geç ya da hüsranla sonuçlanan eylem...
    (mret 23.03.2007 11:48)
  4. ağaç olmak'dır diğer adı.
    (vincent 23.03.2007 12:33)
  5. trafik,babadan izin alamama,sınavlara çalışma,dershaneden kaçma ve bunun gibi binbir türlü badireler atlatılarak sevdiğin insanın yanına ulaşma çabası ve vakit geçirme temennisi.
    (spinninaround 23.03.2007 13:56)
  6. bekleme eyleminin ilk başlarındaysa insan, gayet mutlu ve coşku dolu olabilir çünkü günlerin geçip gideceğine sonunda sevdicekle kavuşucağına olan inancı sonsuzdur.
    ancak zaman geçiyor ve beklenen zat gelmiyorsa umutların yavaş yavaş tükenmesiyle beraber aşka olan inancı da yitirmeye başlar insan zira verilen sözler tutulmamış, beklenen gelmemiştir. sonucunda "peki ama her şey yalan mıydı?" sorusunun sorulması muhtemeldir.
    (crestfallen 23.03.2007 15:37)
  7. gerçek aşkı bulamayan birisi hala inançla, aşk gerçekten var diyorsa, hayat onun için sevgiliyi bekleme yeri olur. birgün geleceğine ve onu bulacağına inanır.sevgiliyi beklemek, gerçek aşkı bulmayı beklemek anlamına da gelebilir.**
    (tepkisiz 23.03.2007 20:27)
  8. önüm arkam sağım solum "holivıd" filmi edasıyla romantik ve sevgi dolu kahramanın bir gün gelip seni bulacağını düşünmek ve sonunda bekle bekle nereye kadar dedirterek bezdirtecek eylem.
    (cinekop 23.05.2007 11:44 ~ 26.05.2007 01:36)

  9. yıl 1995, yer paris. aylardan kasım. montparnasse garı'nın önünde bir yerde aylak turistler olarak bekleşiyoruz. uzaktan bir adam yürüyerek bize doğru ilerliyor. yaşlı, başında fötr şapkası ve elinde baston şemsiyesi var. yürüyor yürüyor ve o ana kadar hiç dikkatimizi çekmeyen bir kadının yanına ulaşıyor. kadına sarılıyor, kadın da ona. ikisi de gözleri kapalı, bir süre öylece kalıyorlar... sonra oracıktaki banka oturuyorlar. kadın, adamın ellerini avuçlarının içine alıp bir bebeği okşar gibi seviyor, adam, kadının saçlarını düzeltiyor ürkek dokunuşlarla. asıl ilginç olan, gelen geçen bazı insanlar, onlara selam veriyor, bazıları da birkaç kelime söyleyip gülümseyerek yanlarından ayrılıyor.

    hikayelerini sonra öğreniyoruz...

    ikinci dünya savaşının en heyheyli günlerinde ingiliz birlikleriyle paris'e gelen bir delikanlı vardır. şanslıdır, çünkü savaşın bitmesine yakın gönderilir paris'e. o zafer coşkusu içinde herkes eğlenirken, parisli bir kızla tanışır. ikisi de birbirlerine aşık olur.

    sayılı günler çabuk geçer. parisli kız "kal" der delikanlının kalamayacağını bile bile. çünkü delikanlı evlidir ve eşi de bombalanmış londra'da, kendisini beklemektedir. iki aşık sevgilerini yüreklerine gömer. biri paris'te kalır, diğeri ingiltere'ye döner. dürüst yaratılışlı biridir delikanlı. dönünce eşine olup biteni anlatır. karısı uzun uzun düşünür ve her kadının kolay kolay söyleyemeyeceği bir teklifte bulunur: "ben seni seviyorum. ama belli ki o da seviyor. sana el koymak benim haddim değil. şimdi kal, aradan biraz zaman geçsin. sonra git paris'e, buluş onunla. duygularınız değişmediyse ben aradan çekilirim." delikanlı bu konuşmanın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra paris'e döner. sevgilisiyle buluşur ve olanı biteni anlatır. der ki, "sana aşığım ama karım böyle dediği için ona bir kez daha aşık oldum. benden nefret edeceksin ama ben onu bırakamam." oysa delikanlıyı bir sürpriz beklemektedir. duyguları asil tek kadın, ingiliz eş değildir:

    "ben seni eşinden almak için hiçbir çaba göstermedim" der parisli kız. "seni ne kadar sevdiği de ortada. bunu ona ben de yapamam. yalnız ondan bir ricam var. beni arada bir görmeye gelmene izin versin, bu bana yeter."

    işte o yaşlı adam o ingiliz delikanlıdır ve dile kolay, savaşın bittiği 1945'ten beri, yani benim şahit olduğum gün itibarıyla neredeyse 50 yıldır ve senede sadece 1 hafta buluşmaktadırlar.

    sevgiliyi beklemek böyle birşeydir. parisli kız gibi görünse de bekleyen, ingiliz eş, kocasının gideceği ve döneceği günü bekler. delikanlı ise asıl yükü omuzlayandır tahminen. iki kişiyi birden bekletir. ve adına "sevgili" denen insan "yar" ise on yıl da, yüz yıl da beklenir...
    (hazeyame 23.05.2007 16:29)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.