fransızca bir kelimedir. türkçe'deki ihtilal, inkılap ve devrim kelimelerini tek başına karşılar. yani bu 3 kelimede aynı anlamın farklı düşüncedeki insanlarda kabul görmüş şeklidir. mana 1 ad 3'tür.
(maynard:)
living on the street shores / sokak ortalarında yaşıyor
he didn't learn and wanted children / eğitim almadı ve çocuk sahibi olmak istemedi
said, "what is there left to stay alive for?" / dedi ki; "hayatı sevmek için ne kaldı ki?"
he doesn't wanna see it... / görmek istemedi
(maynard:)
he didn't wanna deal with it / bununla uğraşmak istemedi
here they come, feelings that come as natural / sanki çok normalmiş gibi gözüken o hisleri düşünmeye başladı
whatever left, he considered a loss, y'all / geriye kalan her şeyi bir kayıp olarak düşünmeyi tercih etti
he doesn't wanna see it... / görmek istemedi
(maynard:)
running away, getting some kinda cure / kaçıyor, bir nevi şifa buluyor
"what is there left to keep him alive?" she said / "hayatı sevmesi için ne kaldı ki?" dedi
give him your love, give him your love to save him / ona sevgini ver, onu kurtarmak için ona sevgini ver
give him your love, give him your love to save him / ona sevgini ver, onu kurtarmak için ona sevgini ver
(maynard:)
give him your love, give him your love to save him / ona sevgini ver, onu kurtarmak için ona sevgini ver
don't run away, give him your love to save him / kaçma, onu kurtarmak için ona sevgini ver
give him your love, give him your love to save him / ona sevgini ver, onu kurtarmak için ona sevgini ver
give him your love... / ona sevgini ver...
(zach 2x:)
you can kill the revolutionary / devrimciyi öldürebilirsin
but you can't kill the revolution / ama devrimi öldüremezsin
(zach & maynard screaming 2x:)
you can kill the revolutionary / devrimciyi öldürebilirsin
but you can't kill the revolution / ama devrimi öldüremezsin
(zach:)
lies, negative indoctrination of our good selves / yalanlar, pek güzel kişiliklerimizin olumsuz beyinyıkayışları
promote feelings of such hopelessness, powerlessness / ümitsizlik ve güçsüzlüğün öndüşünceleri
suicide or a slower death from addiction / intihar ya da bağımlılıktan gelen yavaş bir ölüm
seemed to be the only way to stop the pain / acıyı dindirmek için tek yok gibiydi gözüküyordu
(maynard:) running... / kaçıyor
(zach:)
lies, negative indoctrination of our good selves / yalanlar, pek güzel kişiliklerimizin olumsuz beyinyıkayışları
promote feelings of such hopelessness, powerlessness / ümitsizlik ve güçsüzlüğün öndüşünceleri
suicide or a slower death from addiction / intihar ya da bağımlılıktan gelen yavaş bir ölüm
seemed to be the only way to stop the pain / acıyı dindirmek için tek yok gibiydi gözüküyordu
(zach:)
suicide seemed to be the only way to stop the pain / acıyı dindirmenin tek yolu intihar gibi gözüküyordu
suicide seemed to be the only way to stop the pain / / acıyı dindirmenin tek yolu intihar gibi gözüküyordu
(zach 2x:)
you can kill the revolutionary / devrimciyi öldürebilirsin
but you can't kill the revolution / ama devrimi öldüremezsin
(zach & maynard screaming 2x:)
you can kill the revolutionary / devrimciyi öldürebilirsin
but you can't kill the revolution / ama devrimi öldüremezsin
yazma ve tartışma ihtiyacımı dizginleyemediğimden bir zamanlar veri tabanını işgal etmiş olduğum yere tekrar dönüyorum. giderken yazdıklarımı silmiştim. iyi ki de silmişim. daha iyilerini yazmak için güzel bir fırsat yaratmışım. camiamıza hayırlı uğurlu olsun.
gelişiyle beraber ortalığı şenlendiren, yüzümüzü güldüren vampirdir. güzel türkçesi ve yaratıcı başlıkları ile dikkat çekendir. selam edilendir. falandır. filandır.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.