gazete, dergi, televizyon, radyo, sinema ve internet gibi yazılı görsel, iletişim araçlarının tümüne verilen addır. birçok kaynakta medyayı dördüncü ana güç olarak görmektedir.
görsel ve yazılı olan, görevi kamuyu bilgilendirmek ve kamuoyu yararına yayın yapmak olan , iletişim sektörünün en güçlü unsurudur. iktidara gelen her hükümet, medyaya hükmeder! bu yüzden başta saydığım özellikleri yok olmuştur. Yasama, yargı, yürütme organlarından sonra en etkili olan unsurdur, bu yüzden medya 4.kuvvet olarak anılır. www.dorduncukuvvetmedya.com adlı da bir medya sitesi vardır!
zaman zaman kuvvetler sırasındaki yerini beğenmeyerek üst sıralara çıkan güçtür.
durumdan vazife çıkartarak krizler yaratma(!)düğmelere(!) basma gibi icraatları vardır...
yazılı, görüntülü basın organları... türkiye de kimilerine göre çeşitli gruplara ayrılmış bir medya bulunmaktadır... biri diğerine kartel medya, diğeri de ona dinci medya damgalarını vurmakta ve bu böyle sürmektedir... bunun kime faydası vardır bilinmez ama şu kesin ki medyada bir bölünmüşlük var... ne zaman birbirlerine laf atmayı bırakır da ülke menfaatleri için çalışırlarsa herhalde o zaman türkiye demokrasi adına daha ilerilere gidebilir diye düşünüyorum...
kimilerine göre işlerine gelmediği bir durum olay olduğu zaman birtakım medya yakıştırmasının takıldığı, kimilerine göre ise halkın can damarı olarak kabul edilen kurumlar bütünü. medya yerine göre garma' nın da dediği gibi işine geldiği gibi hareket eder. yani kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır.
kör ve sağırların birbirini ağırladığı sulak alan. sulak olmasının sebebi, beslediği yalakaların fazlalılığından olsa gerektir.
yıllar itibariyle giderek büyüyen varlığına ve görece etkisine rağmen, verdikleri ve takip edenlerin kendisinden aldıkları giderek azalmıştır. "halk böyle istiyor"un meşrulaşma sebebidir. algılarla oynayıp, olmayanlar olur gösterilir. olanlarsa, çoğu kez "onlar yanlış biliyor" şeklinde yansıtılır.
bütün bu yönleriyle, genel kabulde "gösterici" vazifesi görmesi gereken bir yapıdan sistem içinde "örten" elemana dönmüştür. sıklıkla da "yutan eleman"dır aslında. çarpan, yok olur. içinde varlık gösterenlerin çoğu mutsuz, agresif ve/veya "adam sende"cidir. varım diyen, aslında yoktur.
türkiyede vatandaşlara bakın bunlar güzel, çağdaş siz de bunlar gibi yaparsanız çağdaş olursunuz. akşam işten gelince kafa dağıtmak maksatlı izleyin bunları. sonra uyuyun elinizde kumanda ile. biz sizin yerinize hayatınızı şekillendirmenizi sağlayacak tanımlar yapalım. güzelliği bizim söylediğimiz gibi bilin. devleti bizim size tanıttığımız gibi tanıyın. kişileri bizim bakış açımızla görün. biz ne dersek onu yapın diyen kurumlar bütünüdür.
zaman, mekan, genel ve özel şartların icabına göre taraf, tutum, tavır, tarz ve yöntem değiştirip seçebilen insanlık icadı soyutluk, şekil itibarı ile palyaço. ortak noktaları bol olmakla beraber iletişim aracı bahanesi ile harekete geçmiş, bugünkü şekillerde görünmektedir. faydalı olabileceği kadar zararları ile de ün yapmıştır. kime göre neye göre olayıdır...özellikle tv dalı çok ilginçtir, bir haberde bu böyledir diye herkese duyuru yapılır ve sokaktaki bir insan veya birden çok insan aynı şeyi teyid eder! ilginçtir bir röportajda soru kısmı genelde az duyulur. kare ile sınırlıdır! aslında diğer dalları ise aynı şekilde işler, kareler sunulur, satılır hatta! ilginç tesadüfler ile doludur. yenir yutulur.yazık...
türk medyasında yabancı payı yüzde 25'tir. bu da "medya devi"nin tillahı da olsa, kimse gelip de türkiye'deki x bir yayın organının yüzde 25'ten fazlasına sahip olamaz anlamına gelir. ve şimdilerde bu yüzde 25'in yüzde 50'ye çıkarılması için elden gelen arda konmamaktadır. hem de nasıl? yandaş yalakalar, "amaaan, sanki batılı medya devleri de kuyruğa girmiş, bizdeki medyayı ele geçirmeye çalışıyor... hiç öyle bir şey yok. paranoya yapmayalım" diye akılları sıra serinkanlı bir duruş sergiliyorlar. amaaaa...
1) kardeşim, bir medya kuruluşu batacaksa bırak batsın. türkiye dediğin yer zaten kapanmış gazete, dergi, televizyon kanalı, radyo istasyonu ve web sitesi cehennemidir,
2) yok batmasın, yabancıya satılsın diyorsan da, yüzde 25'ten yukarıya çıkma. çıkarsan, borazan olmuşsun demektir zaten.
3) ve zurnanın zırt dediği yer: biz "batılı medya devleri gelip bizim medyamızı ele geçirecek" demiyoruz ki zaten. biz, "sen bizim medyamızı fifti fifti iranlı, suudi, katarlı, bae'li vs vs para babalarıyla kırışmaya kalkıyorsun, yavşak!" diyoruz.
yuh be! halk bu kadar da salak yerine konmaz ki, utanır insan yaa...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
