kurduğu bütün cümlelerde mertlik ve delikanlılık kelimelerini kullanarak bu kavramların içini boşalttığını düşündüğüm anap lideri. delikanlılık partiden, bakanlıktan, istifa etmek değildir delikanlılık partiden, bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa etmektir.
kendi kendine gelin guvey olup guzel konustugunu, karizmatik oldugunu, liderlik yapmasi gerektigini dusunerek siyaset hayatini atilan "parlak cocuk" elan anavatan partisi genel baskanidir. efkari umumiye indinde iktidara gelse yurduma faydali bir is yapar mi? sorusu net cevap bulamamaktadir.
bir zamanlar ırak'a asker gönderme hususunda tezkere çıkmayınca bunun türkiye için kayıp olduğunu, bu tür durumlarda ülkemizin bölgesel bir güç olduğunu belirtmek ve orada söz sahibi olmak için asker göndermesi gerektiğini savunan, fakat lübnan'a asker göndermek isteyen hükümete "bizim askerimizin ne işi var orada! bize ne lübnan'dan, bize ne ortadoğu'daki savaştan" diye çıkışarak yavaş yavaş politika öğrenmeye başladığını düşündüren siyasetçi.
"ima" oldukça sık kullandığımız, bazen kırıcı olmaktan bizi kurtaran gayet işlevsel bir yöntem idi. ancak erkan mumcu'nun aşağıda yazacağım kısa ve kesin ifadesine kadar;
"ima korkakların dilidir."
türkiye'de siyasetin kahve dili ile olduğunu erken yaşta kavrayarak var olan entelektüel ve ahlakî birikimini heba etmiş eski efendi yeni delikanlı politikacımız.
meclisteki cumhurbaşkanlığı seçiminde tavrını demokrasiden yana koymayıp halkın gözünde sınıfta kalan bir diğer politikacı. turgut özal'ın felsefesinden nasiplenmediğini göstermiştir, bunun hesabını en yakın seçimde millete verecektir...
ikide bir seçim seçim diye tıngırdayan bir siyasetçi. özellikle son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iyice kendini bişey sanmıştır fakat tabandan yükselen seslerle sandığa gömüleceğini düşünüyorum.
kendisinin hangi parti sayesinde meclise girdiğini unutan ; söylediğini düşünen değil , düşündüğünü söyleyen balık hafızalı kişi.
kendisine güvenip oylarını aldığı vatandaşlara ihanet edip partisini değiştiren , üstüne üstlük değiştirdiği partiye habire laf atan, sokak ağzıyla konuşup artislik yapma peşinde koşan birisidir.
hiç utanmadan rahmetli turgut Özal'ın koltuğuna oturuyor. *
tam "oh be bitti, eve nihayet dönebildim" diye içimden geçirirken, tam yarın bugüne göre nispeten sakin geçecek diye düşünürken birden telefonum çalmaya başladı. oysa evdeki çek-yata henüz uzanmış, 10 saat boyunca ayakta durmaktan dolayı ağrıyan sırtımı dinlendirmeye çalışıyordum. telefondaki ses, "derhal ofise dönmelisin" diyordu. "genelkurmay kısa süre içinde açıklama yapacak".
bana haberi veren büyük bir gazetenin ankara temsilcisi idi. genelkurmay, yapacağı açıklamayı kendi internet sitesinden duyuracaktı. gecenin o vakti kimsenin dikkatini çekmez kaygısıyla, bana bu haberi veren de dahil olmak üzere birçok gazeteciye yarım saat önceden haber salınmıştı. elime kumandayı alıp haber kanalları arasında turlamaya başladım. yarım saat geçti geçmedi, tsk açıklaması, "muhtıra vurgulu" yorumlarla dönmeye başladı.
genelkurmay'ın bu açıklaması neden, mecliste cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunun yapıldığı günün gecesi geldi.? bu açıklamayla amaç, anayasa mahkemesi'nin kararına etkide bulunmak mı idi.? ya da birinci tur oylamasının sonunda abdullah gül cumhurbaşkanı olarak seçilseydi, bu açıklama yapılır mıydı? bilmiyorum.
bilmiyorum ama, elimdeki bazı açıklamalar, kulağıma gelen bazı bilgiler,
siyasilerin tamamının, o geceye kadar genelkurmay açıklamasından bihaber olmadığı yönünde bir tahmine götürüyor beni. Önce gelin 25 nisan tarihine gidelim.
anavatan'la dyp'nin genel başkanları, saat 19.00'da ortak bir basın toplantısı düzenliyor.
basın toplantısında konuşan mumcu'nun şu sözlerine bir bakar mısınız?
"-türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu çeşitli ihtimaller dikkate alındığında
ak parti çoğunluğunun türkiye'ye sorumluluğu, yarından tezi yok bir erken seçim kararı almasıdır. aksi halde cumhurbaşkanı seçimi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, türkiye için çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getirecektir.
günler, aylar belki de yıllar sürebilecek rahatsızlıkları türkiye'ye reva
görmemek lazım. tedbir almak ve türkiye'yi bu mecraya sokmadan, hemen seçime götürmek en akılcı ve bugünden görülen tek çıkar yoludur. türkiye, cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçmeden önce erken seçim kararı almalıdır ve cumhurbaşkanı seçimini bu seçimden çıkan parlamentoya yaptırmalıdır."
mumcu ve ağar, bu basın toplantısından çıktıktan sonra doğruca shereton hotel'e geçiyor. anayasa mahkemesi'nin resepsiyonuna girişte etrafını çevirdiğimiz erkan mumcu'nun ağzından bu defa şu sözler dökülüyor.
"en hayırlısı erken seçim. bundan sonraki olacaklar konusundaki
sorumluluklar iktidar partisinindir."
"deprem olacağını haber veren bir cihaz buldum" diye biri çıkıp açıklama
yapsa bu kadar iddialı olamazdı herhalde. ben ise bugün bildiklerimi o günde biliyor olsaydım, bugün tahmin ettiklerimi o gün de tahmin edebilmiş olsaydım erkan mumcu'ya şunu sorardım. "bu lafları kimlerden ödünç aldınız?
sonra gelelim "muhtıra yorumlarına yol açan" açıklamanın ertesi gününe.
ankara'da bu defa bizim kulağımıza bir haber fısıldanıyor. arayan kaynak "bu bir kulis değil, bilgi. haberin olsun" diye üzerine basa basa söylüyor.
meğer mumcu, genelkurmay'ın böyle bir açıklama yapacağını günler öncesinden biliyormuş. aynı bilginin ulaştığı bir gazetenin ankara temsilcisi, bu bilgiyi çıktığı bir televizyon programında izleyiciyle paylaşıyor. hemen kendisini arayan mumcu'nun panik havası içinde olduğunu söyledi bana önemli bir gazetenin ankara temsilcisi olan arkadaş. mumcu, çocukları üzerine de yemin etmiş, öbür cenahtan bir telkin gelmediğine inandırmak için. ben mumcu'dan hele hele hiçbir günahı olmayan çocuklarının üzerine yemin etmesini beklemiyorum. ama aşağıdaki iki soruya vereceği yanıtla, kamuoyunu meraktan kurtarma gibi bir misyonu icra edeceğini umuyorum.
1- ak parti cumhurbaşkanı adayını açıklamadan önce ya da sonra, asker ya da asker adına konuştuğunu söyleyen herhangi biriyle, dolaylı ya da dolaysız herhangi bir teması oldu mu? "o cenahtan" kabul ettiği ya da etmediği herhangi bir telkin geldi mi kendisine.
2-namlı şanlı bir gazetecinin kendisine gelip "sen milletvekillerinle
birlikte meclisteki oturuma katılma, biz anayasa mahkemesi üyelerini kafaya aldık" tarzında konuşma yaptığı doğru mu?
mumcu'dan, üzerindeki töhmetin kalkması için bu iki soruya tatmin edici bir yanıt bekliyoruz.
ama çocuklarının üzerine yemin edecekse hiç konuşmasın daha iyi.
--- alıntı ---
cuma günü tavırlarında bir tuhaflık olan mumcu'nun davranış sebebleri belli oldu
kanaatimce derinliği olmayan, her konuda bir fikri olup, bu fikirleri arasında bağlantı kuramayan adam. son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerek davranışları ve gereğinden uzun açıklamalarıyla ne kadar vizyonsuz olduğunu göstermiş biridir.
59. hükümet zamanında eğitim bakanı olup da, cem uzanvari vaadlerle ağzımın suyunu akıtmış (forma kalkacak, öss kalkacak, herşey türk gençliği için gibi), daha sonra kültür bakanı olmayı hazmedememiş sonrasında iyice zıvanadan çıkmış siyasetçi.
e- muhtıra için, kutlu doğum etkinliklerinden başka söylenecek sözünüz yok muydu. yolsuzluk iktidarın paçalarından akıyor demiş genelkurmaya.
buna " merdi kıpti şeceat arzederken sirkatin söyler" denir sanırım.
adam muhtırayı eleştiriyor güya ama daha beter batıyor sözleri ile.
akp'den istifa etmesinden, cumhurbaşkanlığı seçiminde meclise girmemesinden, dyp ile birleşmesinden bu yana yatakta orgazm taklidi yapan kadınlar gibi kıvranan mutlu görünen ama artık canına takedip dp'ye sitem eden, mehmet ağar'a yeter ben de zevk almak istiyorum diyen delikanlı siyasetçi.
kendisini inanılmaz yakışıklı bulduğum, bir zamanlar turizm ve kültür bakanı olduğu için turizm işletmeciliği okuduğuma şükrettiren insan. fakat seçimlerde vermem ona oy :)
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, kilit parti-kilit adam olarak kanal d ana haber bültenindeki, fiyakasını asla unutamayacağım liderdir. ne kadar mağrur ve mutluydu. kendisinin o seçimler esnasında kimlerle konuştuğunu, kimlerden akıl aldığını çok ama çok merak ediyorum. kendisine ne vaaadlerde bulunuldu acaba? özal'dan yadigar anavatan partisi'ne mesut yılmaz'ı yakıştıramamıştık ama erkan bey, yılmazı mumla* arattı bizze doğrusu* birde şunları merak ediyorum kendisi hakkında
şu sıralar ne yapıyor, ne hissediyor, kırgın yada kızgın mı, kime kırgın yada kızgın , vicdanı nasıl?
akp'yi istemediği iyice belli olan abd'nin, akp'nin seçimlerden büyük bir zaferle çıkması ihtimalinde, ortalığı karıştırıp, kaos sayesinde akp ve diğer partilerin bir şekilde halkın gözünden düşürülmesinden sonra yada olası bir darbe sonrası, halkın gözünde ikinci bir özal olarak çıkmayı planlayan, bu planın bir parçası olmayı bekleyen siyasetçi.*
kendisini fazla uyanık zanneden sahsiyet.anaptan ak partiye gecmesi,ak partinin zayıflamaya basladıgı dönemde anapa dönüp dyp ile ittifak yapmaya calısması fazla sahsi cıkar,hırs pesinde kostugu izlenimi veren sahıs.cumhurbaskanlıgı secimlerindeki,sagda birlik icin yapılan calısmalardaki tutumu ve mesut yılmaz hakkında söyledikleri ile siyasi kariyerini bitirmis siyasetci.
benim komplo teorime göre, ak parti'den ayrılmasının sebebi derin devlet ile yaptığı pazarlık. mumcu ak parti'den ayrılmadan kısa bir süre önce, henüz ortalıkta fol ve yumurta yok iken, mehmet ağar erken seçim lafları etmeye başladı, arkasından mumcu partisinden ayrıldı ve o da erken seçim demeye başladı. benim teorim şu: o zaman derin devlet cumhurbaşkanlığı seçimleri gelmeden ak partiyi bir erken seçime zorlayarak bu tehlikeyi berteraf edecekti, mehmet ağar ile pazarlık yaptılar ama anlaşamadılar, ağar bunların erken seçim fikirini ilan etti, derin devlet bu sefer mumcu ile pazarlık etti ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
2007 seçimlerine gidilirken başta mehmet ağar olmak üzere tüm sistem tarafından beşlikten gol yemiş siyasidir.
şimdi partisini yeniden yapılandıracaktır.
En kritik zamanda ona ve partisine ihtiyaç vardı ve derin aktörler ağarla birlikte hareket etmesi yönünde ikna (?) etti onu, amma velakin ne sağı nede solu (!) belli olmayan yurdum seçmeni yine yapılan tüm planları bozarak yapacağını yapmıştır,son kullanma tarihi geçen mumcu ise onunla işi bitenler tarafından bertaraf edilmiş ve siyaset çöplüğündeki yerini almıştır.
Seçim sürecinde AKP listelerinde boy göstermiş, seçimlerden sonra meclise kapağı atıp ANAP'a geçiş yapmış daha sonra DYP ile izdivacından meydana gelen DP ile yola devam etme kararı alan Mumcu,nabza göre şerbet sunan(?),acemi politikacı çırağı.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.