national geographic dergisi ülkemize national geographic türkiye adıyla gelen,her ay yayınlanan ve çeşitli dillere çevrilerek bir çok ülkeye gönderilen bir coğrafya dergisidir.gönderildiği bütün ülkelerde geniş bir okur kitlesi bulur.bizde yıllardır bu dergiyi takip eder ve severek okurduk ancak;geçen yılki bir sayısında ermeni soykırımını desteklemesi ve o sayısının türkiye'ye gönderilmemesi bu dergiyi biraz antipatik kıldı. zaten 5.yılı dolayısıyla 2006 nın mayıs ayında çıkardıkları özel sayısı da tam bir fiyasko. özel sayıdaki 50 fotoğrafın 50 si de iddialı fotoğraflar değil. kesinlikle dünya çapındaki bir coğrafya dergisi olan national geographic'ten daha iyisi beklenirdi. bu derginin bu gibi olumsuz yönleri bizzat ülkemizde çıkan atlas dergisinin tirajını artırdı.yine de national geographic'in 'keşif' başlığı ile yayınlanan 3.özel sayısı şiddetle tavsiye edebileceğim bir sayı..
discovery channelın aksine daha çok doğaya ve beşeri bilimlere önem veren belgesel kanalı. her konuda belgesel bulunmasına rağmen bu konuları daha ağırlıklı olarak izleyebiliyorsunuz. ayrıca farkettiğim birşey: son dönemde özellikle islami terörism ve abd'nin yaşadığı terör olaylarını anlatan onlarca belgesel gösterilmekte. nasıl bir politikadır bilinmez tabiki.
web sitesi http://www.nationalgeographic.com.tr olan dergi. ayrıca düzenlediği uluslararası fotoğraf yarışmasının birincisi türkiye'den erdal kınacı'dır. birinci seçilen fotoğraf için: http://www.nationalgeographic.com.tr/ngm/fotografyarismasi/images/secilenler/i_1_b.jpg
amerikan madddeciliğini ve amerikan politikalarını dünyaya duyurmayı farz edinmiş kuruluş. dikkat ederseniz amerika hangi ülkeyi hedef seçiyorsa o ülkeyi konu olarak seçer. o ülke ile ilgili haritalar verir. ve genelde tarafsız bir gözle sunmaz.
elime alıp okumaya başladığımda hep bir şeylerin eksik kaldığını düşündüğüm, fotoğraflarını çok da etkileyeceği bulmadığım, zihinde tat bırakmayan dergidir. ayrıca batı değerlerini ve düşüncesini paylaşmayan insanlara hayvan gözüyle bakar.
national geographic muhabiri afrika'daki izole kabilenin birine gider. ve karşına avladığı hayvanların derilerine sarınmış, metropol insanının duyduğu kaygıların hiçbirini duymayan zenci insanı oturtur ve şu lafı kelam eder:
"bizler bunların gördüğü ilk avrupalılarız."
o zenci için avrupalı görmek önemli midir? diye kafarda bir soru kalır.
ne de olsa avrupalı görmek önemlidir (!)
haziran 2006 'daki ödüllü fotoğraflara bakarken, çoban köpeği yavrusunun resmini görünce yaradana inancımı bir kat daha artıran oldukça etkileyici içeriği olan.. bilgisayar dergilerini okumaktan bunalan bendenize bir nebze soluk alma imkanı veren uluslararası coğrafya dergisi.. yine aynı sayıda ki fishopod'u gördüğümde yine tefekkür duygularını hissetmeme sebep olan ve bu fosil'in ne kadar farklı yorumlanabileceğini aklıma getirince güldüğüm, ve -teşbihte hata olmaz- televizyon ekranında resimler değil, stüdyoda insanlar olduğunu görebildiğim için farklı hissetmeme vesile olan dergi..
evreni, galaksimizi falan vermektedir.
yalnız bi ara 12 milyar yıl sonrasına kadar uzandık, andromeda falan bile ta anasının dininde kalmış, düşün, kuasar'a kadar geldik, oy anam, korktum yemin ediyorum izlerken. büzüşmüş, battaniyenin o naylon ucunu kemirirken yakaladım kendimi.
geri döndük sonra bizim sisteme, yemin ediyorum bizim güneş kötoğlanı gibi kaldı elalemin güneşlerinin yanında.
yalnız evreni de şu şekilde anlatmak...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.