mükemmel bir crpg. o kadar güzel ki vakit geçtikçe daha bir bağlanırsınız, kopamazsınız bağımlılık yapar. korgan ahaaay diye çığlık atınca sizde bilgisayar başında basarsınız çığlığı. yeri gelir üzülür yeri gelir sevinir ama amn sokaklarına adapte olmuş şekilde bu dünya ile bağınızı kesersiniz. söyleyecek o kadar çok şey var ki bu oyun hakkında oynamayanlar tahmin bile edemez. frp hayranlarının kaçırmaması gereken kült oyun. bioware ve black isle imzalıdır.
şu ana kadar türünün en iyisi olan oyun. grafikleri okadar ince çalışılmıştır ki her harita yağlı boya tablosu gibidir.ancak yine de grafik motoru eskimiştir artık o yüzden yıllar geçtikce soğursunuz oynamaktan.
expansion ı orjinali kadar iyi değildir ancak sonu eğlencelidir.
ice wind isimli oyunun torunudur. aynı motorda ve hemen hemen aynı senaryoda oynanır. birde oyunun bir yerinde karşımıza forgetten realms'tan büyük üstat zaknafein çıkar karşımıza. akabinde olay şöyle gelişir.
zaknafein - help me! i need help!
x 1- okey
2- not my problem
x kişi 1 der güya sizden yardım isteyen adam daha siz ilk okunuzu atana kadar map pointteki herkesi kesmiş biçmiş ve entegre tesiste paketlemiştir.
oyunun en güzel yanlarından biri beholderlara hakettikleri saygının verilmiş olmasıdır. yani şöyle ki; çoğu oyunda şopar edilen, sanki komik bir tarafları varmış gibi dalga geçilen beholderlar bu oyunda gerçek güçlerini bulmuştur. karakteriniz hangi levelde olursa olsun wordl: death büyüsüyle saniyede nalları dikmenize neden olabilirler.
second edition dungeons&dragons icin yapılan en iyi bilgisyar oyun campaing'i dir. senaryosu efsanedir. buram buram frp kokar. masaüstü frp aşıklarını bilgisayar bağlayabilecek nadir rpg lerden. karakterler arası etkileşimi süperdir. mesela party'nize lawful good ve chotic evil birini aldığınız zaman birbirleriyle hep atışırlar ve bir süre sonra eğer iyi yönde ilerlemişseniz kötü olanın kötü yönde ilerlemişseniz iyi olanın ayrıldığı minsc'in diyaloglarına doyulmayan oyundur. cok fazla yan quest'ler bulunur oyunda. birden fazla şekilde bitirilebilir. her seferinde daha önce geçtiğiniz biryerde başka bi görev daha çıkabiir. hiç bir durağanlık hissi vermez. yaşayan bir dünyadır baldur's gate. serinin de 2. oyunu zirvesidir. tüm frp severler bu oyunu zaten sever bilir. drizzt'in partisiyle oyunda karşılaşılması da büyük bir jesttir.
diğer rol yapma oyunlarından bu oyunu üstün tutan yanı "canlı" bir dünya sunmasıdır.canlı kelimesinin üstünde durmak istiyorum çünkü oyunun geçtiği amn kıtası adeta yaşıyor!!etrafta manvlar,satıcılar,dilenciler bağırıyor;partinizde thief* partinizdeki ranger*'ın hayvanını*çalmaya çalışırken yakalanıyor,eğer bir karakterin sinirlerini bozar,gururunu kırar veya çok üstüne giderseniz sizi bırakıp gidiyor ve bir daha geri gelmiyor.hatta bir paladin* ve bir drow* u aynı partiye koyduğumda(biri lawful good diğeri natural evil) ilk önce sözlü kavga ediyorlar.anlaşmazlıkları öyle bir seviyeye geliyor ki bir süre sonra düello yapıyorlar ve biri diğerini öldürüyor.yolunuza 1 kişi eksik devam ediyorsunuz.npc'lerle romantik ilişkiler kurma,birlikte olma(ve hatta çocuğunuzun olması ihtimali) gibi opsiyonlarıyla aslında oyunda yaşıyormuşsunuz da gerçek hayatta oyun oynuyormuşsunuz gibi hissettiriyor.yüzlerce yan görev ve birsürü ana görev ile uzun bir oyun tecrübesi sunuyor size.son zamanlarda fable ve neverwinter nights 2 gibi (evet hiç sevmiyorum oblivion'u) rol yapma oyunlarını bir adım ileriye taşıyan oyunlar yapılsa da benim(ve birçoğumuz) için baldur's gate 2 gelmiş geçmiş en iyi rol yapma oyunudur.
efsanedir, üzerine bir oyun bulunamamanın acısını yaşatır insana an be an. keyiftir oynarsınız bitirisiniz devam edersiniz ilerler ilerler durursunuz. oyun biter siz devam edersiniz. artık karakterlerinizin büyüme sınırlarını gördüğünüzü zannedersiniz onlar birbirlerine aşık olurlar evlenirler çoluk çocuk olayına girerer.
kesmeli biçmeli sims dir. bir süre sonra oyundaki karakterler sanki gerçek hayatta varmış gibi gelmeye başlar size. hayatımda bana bu kadar zevk veren başka oyun az oynamışımdır. 243098503 kere oynadım baştan. her seferinde ayrı zevk aldım. ki ben bir şeyleri tekrar edemem, film, oyun, kitap, asla zevk alamam tekrarından. bu oyun diablo 2 ile birlikte bir fenomendir rpg oyunları için.
icewind dale 2 adlı oyunda da drizzt do urden ile birlikte kapıştığımız bölüm beni mest etmişti. zaten benzer oyunlar, ama icewind biraz daha sönük. olsun! yeniden mi kursam acaba lan?
throne of bhaal ek pakediyle devam eden ve maalesef biten -bitmeyip sakıza dönse bu kadar efsane olmazdı ama şimdi işin doğrusu- muhteşem ötesi oyun. ayrıntı konusunda bu kadar titiz davranılması, efendim mesela sokakta yürürken veya bir hanın mutfağına girdiğinizde aşçı sizi kovarken yerde bir hareketlenme görürsünüz ve yazı çıkar "cat- attacks rat" diye. sonracığıma bazı yerlerde hırsızlar cebinizden altın yürütür, yan karakterlerle bıdır bıdır konuşursunuz hatta familiar'ınızla oyun oynarsınız. npclerin de özünde bir insan olduklarını fark eder, keldorn'u ailesinden kopardım diye vicdan azabı çekersiniz*. sonra elin dallaması -anomen- karakterinizden hoşlandığına karar verir ve bir lich'i kestikten 30 sn kadar sonra size evlenme teklif eder(!). minsc ve boo ayrı bir alemdir. sonra sarevok falan çıkar karşımızda, tabi anında jaheira denen çokbilmiş çirkef yarımelfi gruptan sepetlersiniz.
sonu çok ilginç, hakikaten ilginç. ama oynanması gereken bir oyun. kesinlikle.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
