tam manasıyla bir erezyon. ahlaki yapıyı oluşturan ve toplum olarak ortak bir ahlakı sahiplenmemizi sağlayan değerlerin yok olması sonucu, toplumu ferde indirgeyerek an ve an bölünmesine sebep olacak ahlaksızlığın aşağıdan gelen yeni nesil üzerine çökmesi ve bir neslin bu erezyon altında kalmasıdır. tıpkı yamaçlarda bulunan ağaçların inatla köklerinden sökülerek götürülmesi sonucu tonlarca toprağın artık kendisini tutacak köklerin bulunmaması sonucu aşağıdan geçen insanların üzerine çökmesi veya yolllarını kapatması gibi.
günümüzde olduğu kadar hiçbir dönemde olmayan erozyon, sel, hatta deprem. bana arif nihat asya'nın naat'ından bir bölümü hatırlattı.
yeryüzünde riya, inkar, hıyanet
altın devrini yaşıyor...
diller, sayfalar, satırlar
ebu leheb öldü diyorlar;
ebu leheb ölmedi ya muhammed!
ebu cehil; kıt’alar dolaşıyor...
neler duydu şu dünyada
mevlidine hayran kulaklarımız;
ne adlar ezberledi ey nebi!
adına alışkın dudaklarımız..
artık yolunu bilmiyor,
artık yolunu unuttu
ayaklarımız
kabene siyahlar
yakışmamıştır ya muhammed!
bugünkü kadar!
iyi-kötü yargılarının kaybolduğu toplumarda gerçekleşen olay.
eğer bir toplumda değerler başarıyla, başarı da kazançla ölçülmeye başlanmışsa; iyi ve kötü yargılarının yerini "kişisel tercih" almışsa; güzelliğin ruhla alakası koparılmışsa; güzellik günün modası çerçevesinde görülen bir nesne haline gelmişse; güven sözcüğü yerini soru işarelerine bırakmışsa; ahlak sözcüğü beraberinde "kime göre hangi ahlak" sorusunu getirir olmuşsa; değerler tersine dömüşse ve artık kişi "bu hale nasıl geldik" sorusuna cevap bulmakta zorlanıyorsa erezyon epey ilerlemiş demektir. yine de geç sayılmaz, kişi önce kendini toplamalı, "önüne sunulan"a değil "gerçekten güzel-iyi-doğru olana" bakmalıdır.
Ahlak erozyonu kelimesi iki yüzlüdür. Ahlak zırhının arkasına saklanıp her türlü ahlaksızlığı yapan insanların uydurmasıdır. Gerçekten iyi ahlaklı insanlar bu konuyu ağzına almaz bile.
iyi aile babası, ahlaklı komşu, herkesle iyi ilişkileri olan, örnek insan bir kusuru var tecavüz ediyor, adam öldürüyor.
Ülkemizin küçük yerleşim bölgelerinde, son derece mutaasıp kasabalarında 50 küsür yaşındaki amcalar 60 yaşındaki dedeler, otuz yaşındaki öğretmenler, hepsi tertemiz iyi ahlaklı. Bunlar bir araya gelip 14 yaşındaki kızı dağ evine kapatıp haftalarca tecavüz ediyor, cinsellik objesi olarak kullanıp vücudunun her sanrtimine döllerini saçıyorlar. Savunmaları basit. "Kız kendi istedi". Ya evet, evet iki yüzlü ahlak erozyonundan şikayetçi insanlar ahlak erozyonu varsa budur işte. İyi ahlaklıyı oynayıp, sonra savunmasız genç kızın - ya da bu kurban bazen erkek çocuğu da olabilir - ırzına geçmektir ahlak erozyonu, kardeşinin oğluna göz dikmiş onun kıyıda köşede kıstırıp cinsel tacize uğratan amcadır, dayıdır ahlak erozyonu. En ateşli eşcinsel düşmanlığını yapan ama kapalı kapılar ardında erkeklerin kollarında kendinden geçenlerin halidir ahlak erozyonu.
Dışarıya çizdiği görüntü başka olup gizli gizli ahlaksızlıklarında sınırları zorlayan pisliklerdir, ikiyüzlülerdir ahlak erozyonu.
Kızına tecavüz eden babaya göz yuman annenin yaptığı nedir. Onu biliyor musunuz?
Bu ikiyüzlülükleri görüp de onlara gözünü yummaktır ahlak erozyonu.
iran veya muadili, ahlak polislerinin ortalıkta gezindiği bir ülke olmaya tercih edilebilecek durum. (o tip memleketlerde mollalara/ahlak bekçilerine özel pornoların vs.. olduğunu da belirtmek lazım elbet.) edilebilecek diyorum, her ikisi de abesle iştigal ama türkiye burası, hiçbir şeyin ortası olmaz.
ahlağın aşırı yağmur aldığı coğrafyalarda gerçekleşir. aşırı sulanan ahlak tutunabilirliğini yitirir ve bir sarsıntı ile karşılaştığında heyelan gerçekleşir. heyelanları önlemenin bilinen en yaygın yöntemi ağaç dikimidir. ahlak alanlarına ağaç dikimi seferberliği ile ahlak heyelanı önlenebilir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
