peygamber efendimizin (s.a.v) arafata yaklaşık 124 bin müslümana hitaben irad ettiği hutbeye veda hutbesi diyoruz.veda hutbesi ile eşitlik ilkeleri bildirilmiş, gerçek anlamda huzur ve mutluluğun temelleri atımıştır. veda hutbesi şöyledir:
bismillahirrahmanirrahim
"ey insanlar!
"sözümü iyi dinleyiniz! bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha bulusamiyacagim.
"insanlar!
"bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (mekke) nasil
mübarek bir sehir ise, canlariniz, malariniz, namuslariniz da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden
korunmustur.
"ashabim!
"muhakkak rabbinize kavusacaksiniz. o'da sizi yapti olayi sorguya cekecektir. sakin benden sonra eski
sapikliklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayiniz! bu vasiyetimi, burada bulunanlar,
bulunmayanlara ulastirsin. olabilir ki, burada bulunan kimse bunlari daha iyi anlayan birisine ulastirmis
olur.
"ashabim!
"kimin yaninda bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. biliniz ki, faizin her cesidi kalidirilmistir. allah
böyle hükmetmistir. ilk kaldirdigim faiz de abdulmutallib'in oglu (amcam) abbas'in faizidir. lakin
anaparaniz size aittir. ne zulmediniz, ne de zulme ugrayiniz.
"ashabim!"
"dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldirilmistir, ayagimin altindadir. cahiliye devrinde güdülen
kan davalari da tamamen kaldirilmistir. kaldirdigim ilk kan davasi abdulmuttalib'in torunu iyas bin
rabia'nin kan davasidir.
"ey insanlar!
"muhakkak ki, seytean su topraginizda kendisine tapinmaktan tamamen ümidini kesmistir. fakat siz bunun
disinda ufak tefek islerinizde ona uyarsaniz, bu da onu memnun edecektir. dininizi korumak icin bunlardan da
sakininiz.
"ey insanlar!
"kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. siz kadinlari, allah'in
emaneti olarak aldiniz ve onlarin namusunu kendinize allah'in emriyle helal kildiniz. sizin kadinlar üzerinde
hakkiniz, kadinlarin da sizin üzerinizde hakki vardir. sizin kadinlar üzerindeki hakkinizi; yataginizi hic
kimseye cignetmemeleri, hoslanmadiginiz kimseleri izininiz olmadikca evlerinize almamalaridir. eger
gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, allah, size onlarin yataklarinda yalniz
burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir. kadinlarin da sizin üzerinizdeki
haklari, mesru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
"ey mü'minler!
"size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. o emanetler, allah'in kitabi
kur-ân-i kerim ve peygamberin (a.s.m) sünnetidir.
"mü'minler!
"sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! müslüman müslümanin kardesidir ve böylece bütün müslümanlar
kardestirler. bir müslümana kardesinin kani da, mali da helal olmaz. fakat malini gönül hoslugu ile vermisse
o baskadir.
"ey insanlar!
"cenab-i hakk her hak sahibine hakkini vermistir. her insanin mirastan hissesini ayirmistir. mirasciya vasiyet
etmeye lüzüm yoktur. cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. zina eden kimse icin mahrumiyet vardir.
babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, allah'in,
meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. cenab-i hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet
ve sehadetlerini kabul eder.
"ey insanlar!
"rabbiniz birdir. babaniz da birdir. hepiniz adem'in cocuklarisiniz, adem ise topraktandir. arabin arap
olmayana, arap olmayanin da araap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin
da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur. üstünlük ancak takvada, allah'tan korkmaktadir. allah yaninda
en kiymetli olaniniz o'ndan en cok korkaninizdir.
"azasi kesik siyahibir köle basinza amir olarak tayin edilse, sizi allah'in kitabi ile idare ederse, onu
dinleyiniz ve itaat ediniz.
"suclu kendi sucundan baskasi ile suclanamaz. baba, oglunun sucu üzerine, oglu da babasinin sucu üzerine
suclanamaz.
"dikkat ediniz! su dört seyi kesinlikle yapmaycaksiniz:
allah'a hicbir seyi ortak kosmayacaksiniz.
allah'in haram ve dokunulmaz kildigi cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz.
zina etmeyeceksiniz.
hirsizlik yapmayacaksiniiz..
"insanlar lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. onlar bunu söyledikleri
zaman kanlarini ve mallarini korumus olurlar. hesaplari ise allah'a aittir.
"insanlar!
"yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"
saheb-i kiram birden söyle dediler:
"allah'in elciligini ifa ettiniz, vazifenizi hakkiyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye
sehadet ederiz!"
bunun üzerine resul-i ekrem efendimiz (s.a.v.) sehadet parmagini kaldirdi, sonra da cemaatin üzerine cevirip indirdi ve söyle buyurdu:
ülkemizdeki ders kitaplarında insan hakları ile ilgili tarihi bilgiler verilirken 1215 tarihinde imzalan magna carta belgesi ilk olarak gösterilir. görüldüğü gibi ders kitaplarını yazanlar hiç hz. muhammed (sav) hayatını okumamamışlardır.
bırakın her kelimesi her harfi üzerinde bile uzun uzun düşünülmesi gereken, peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) veda haccında irad ettiği hutbe. bu hutbeyi okuyan ve bilgisinin gereğini yapan insan elbet rahata ve mutluluğa kavuşacaktır.
İslamiyet'i her fırsatta gerici, insanlık dışı, şiddet içeren bir din olarak göstermek isteyenlerin anlamayacağı, anlamak istemeyeceği Peygamber Efendimiz'in insanlığa hitabı.
Basit yaklaşımlarla İslamiyet'i eleştirmek çok kolaydır. İslam'ın içerdiği anlamları, emirleri, yasakları eleştirmek, hatta ona uymak isteyenleri "gericiler" olarak nitelendirmek çok kolaydır.
Ancak İslam'ı bütün hatlarıyla, emirleri, yasakları nedenleri ve sonuçlarıyla eleştirmeye kimse yanaşamaz, çünkü söyleyeceği her şeyin altında ezileceğini bilir.
İnsanların İslamiyet'le ilgili en büyük sıkıntısı, İslam'ın nefse hükmetmeyi şart koşmasıdır. Zira nefis, insana güzel gelen, insanın yapmak isteyeceği her şeydir, şart olan ise nefsi tamamen ortadan kaldırmak demek değildir.
Ancak Peygamber Efendimiz, veda hutbesinde, nefse zulmetmeyiniz der. Zannedildiği gibi (veya inanılmak istendiği gibi) İslam, nefsin isteklerini tamamen yasaklamaz, onları insanlığın faydasına olacak şekilde düzenler.
İnsanlar çok değil, 50-60 sene önce, ten renkleri farklı diye soykırıma uğruyorlardı, aşağılanıyorlardı. Ancak Peygamber Efendimiz, ten renginin, ırkın, Allah katında önemi olmadığını, önemli olanın insanın kendisi olduğunu vurguluyor ve insanların takva haricinde birbirlerine karşı üstünlüğü olamayacağını söylüyordu.
İnsanlar arasıda sınıf farklılıklarının etkilerine şahit oluyoruz, geçmişte ki örneklerini biliyoruz. Zengin, fakir ayrımı dünyada hakim ideolojiler arasında bu kadar kargaşaya yol açıyor, işçiler patronlarının zulmüne karşı mücadele veriyor, fakir ülkeler milyonlarca insanın ölümü pahasına sömürülürken bindörtyüz sene önce Peygamberimiz, siyahi bir köle dahi başınıza geçse, ona itaat ediniz demiş, sınıf farklılıklarını ortadan kaldırmıştır.
Kadınların daha 50-100 sene önce bir çok batı ülkesinde söz sahibi olmamasına rağmen, peygamberimiz, kadınların Allah'ın emaneti olduğunu söylemiş ve erkeklerin de kadınların da birbirleri üzerinde hakları olduğunu söyleyerek kadın erkek arasında bir dengeye işaret etmiştir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.