veda hutbesi

  1. peygamber efendimizin (s.a.v) arafata yaklaşık 124 bin müslümana hitaben irad ettiği hutbeye veda hutbesi diyoruz.veda hutbesi ile eşitlik ilkeleri bildirilmiş, gerçek anlamda huzur ve mutluluğun temelleri atımıştır. veda hutbesi şöyledir:


    bismillahirrahmanirrahim

    "ey insanlar!
    "sözümü iyi dinleyiniz! bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha bulusamiyacagim.

    "insanlar!
    "bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (mekke) nasil
    mübarek bir sehir ise, canlariniz, malariniz, namuslariniz da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden
    korunmustur.

    "ashabim!
    "muhakkak rabbinize kavusacaksiniz. o'da sizi yapti olayi sorguya cekecektir. sakin benden sonra eski
    sapikliklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayiniz! bu vasiyetimi, burada bulunanlar,
    bulunmayanlara ulastirsin. olabilir ki, burada bulunan kimse bunlari daha iyi anlayan birisine ulastirmis
    olur.

    "ashabim!
    "kimin yaninda bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. biliniz ki, faizin her cesidi kalidirilmistir. allah
    böyle hükmetmistir. ilk kaldirdigim faiz de abdulmutallib'in oglu (amcam) abbas'in faizidir. lakin
    anaparaniz size aittir. ne zulmediniz, ne de zulme ugrayiniz.

    "ashabim!"
    "dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldirilmistir, ayagimin altindadir. cahiliye devrinde güdülen
    kan davalari da tamamen kaldirilmistir. kaldirdigim ilk kan davasi abdulmuttalib'in torunu iyas bin
    rabia'nin kan davasidir.

    "ey insanlar!
    "muhakkak ki, seytean su topraginizda kendisine tapinmaktan tamamen ümidini kesmistir. fakat siz bunun
    disinda ufak tefek islerinizde ona uyarsaniz, bu da onu memnun edecektir. dininizi korumak icin bunlardan da
    sakininiz.

    "ey insanlar!
    "kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. siz kadinlari, allah'in
    emaneti olarak aldiniz ve onlarin namusunu kendinize allah'in emriyle helal kildiniz. sizin kadinlar üzerinde
    hakkiniz, kadinlarin da sizin üzerinizde hakki vardir. sizin kadinlar üzerindeki hakkinizi; yataginizi hic
    kimseye cignetmemeleri, hoslanmadiginiz kimseleri izininiz olmadikca evlerinize almamalaridir. eger
    gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, allah, size onlarin yataklarinda yalniz
    burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir. kadinlarin da sizin üzerinizdeki
    haklari, mesru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

    "ey mü'minler!
    "size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. o emanetler, allah'in kitabi
    kur-ân-i kerim ve peygamberin (a.s.m) sünnetidir.

    "mü'minler!
    "sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! müslüman müslümanin kardesidir ve böylece bütün müslümanlar
    kardestirler. bir müslümana kardesinin kani da, mali da helal olmaz. fakat malini gönül hoslugu ile vermisse
    o baskadir.

    "ey insanlar!
    "cenab-i hakk her hak sahibine hakkini vermistir. her insanin mirastan hissesini ayirmistir. mirasciya vasiyet
    etmeye lüzüm yoktur. cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. zina eden kimse icin mahrumiyet vardir.
    babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, allah'in,
    meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. cenab-i hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet
    ve sehadetlerini kabul eder.

    "ey insanlar!
    "rabbiniz birdir. babaniz da birdir. hepiniz adem'in cocuklarisiniz, adem ise topraktandir. arabin arap
    olmayana, arap olmayanin da araap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin
    da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur. üstünlük ancak takvada, allah'tan korkmaktadir. allah yaninda
    en kiymetli olaniniz o'ndan en cok korkaninizdir.

    "azasi kesik siyahibir köle basinza amir olarak tayin edilse, sizi allah'in kitabi ile idare ederse, onu
    dinleyiniz ve itaat ediniz.

    "suclu kendi sucundan baskasi ile suclanamaz. baba, oglunun sucu üzerine, oglu da babasinin sucu üzerine
    suclanamaz.

    "dikkat ediniz! su dört seyi kesinlikle yapmaycaksiniz:

    allah'a hicbir seyi ortak kosmayacaksiniz.
    allah'in haram ve dokunulmaz kildigi cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz.
    zina etmeyeceksiniz.
    hirsizlik yapmayacaksiniiz..

    "insanlar lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. onlar bunu söyledikleri
    zaman kanlarini ve mallarini korumus olurlar. hesaplari ise allah'a aittir.

    "insanlar!
    "yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"

    saheb-i kiram birden söyle dediler:
    "allah'in elciligini ifa ettiniz, vazifenizi hakkiyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye
    sehadet ederiz!"

    bunun üzerine resul-i ekrem efendimiz (s.a.v.) sehadet parmagini kaldirdi, sonra da cemaatin üzerine cevirip indirdi ve söyle buyurdu:

    "sahid ol, yâ rab! sahid ol, yâ rab! sahid ol, yâ rab!"





    (kesik kanat 13.06.2006 23:54)
  2. hz. muhammed'in bundan yüzyıllarca yıl önce haykırdığı, öğüt verdiği, gelmiş geçmiş en önemli bildirilerden biridir.

    1789 da yayımlanan evrensel insan hakları bildirisi'nin nereden kurgulandığı rahatça anlaşılabilir veda hutbesi okunduktan sonra.
    (gilgalad 27.07.2006 11:23)
  3. ülkemizdeki ders kitaplarında insan hakları ile ilgili tarihi bilgiler verilirken 1215 tarihinde imzalan magna carta belgesi ilk olarak gösterilir. görüldüğü gibi ders kitaplarını yazanlar hiç hz. muhammed (sav) hayatını okumamamışlardır.
    (mancene 27.08.2006 14:18)
  4. bırakın her kelimesi her harfi üzerinde bile uzun uzun düşünülmesi gereken, peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) veda haccında irad ettiği hutbe. bu hutbeyi okuyan ve bilgisinin gereğini yapan insan elbet rahata ve mutluluğa kavuşacaktır.
    (ask imis her ne var alemde 06.07.2007 22:18)
  5. İslamiyet'i her fırsatta gerici, insanlık dışı, şiddet içeren bir din olarak göstermek isteyenlerin anlamayacağı, anlamak istemeyeceği Peygamber Efendimiz'in insanlığa hitabı.

    Basit yaklaşımlarla İslamiyet'i eleştirmek çok kolaydır. İslam'ın içerdiği anlamları, emirleri, yasakları eleştirmek, hatta ona uymak isteyenleri "gericiler" olarak nitelendirmek çok kolaydır.
    Ancak İslam'ı bütün hatlarıyla, emirleri, yasakları nedenleri ve sonuçlarıyla eleştirmeye kimse yanaşamaz, çünkü söyleyeceği her şeyin altında ezileceğini bilir.
    İnsanların İslamiyet'le ilgili en büyük sıkıntısı, İslam'ın nefse hükmetmeyi şart koşmasıdır. Zira nefis, insana güzel gelen, insanın yapmak isteyeceği her şeydir, şart olan ise nefsi tamamen ortadan kaldırmak demek değildir.
    Ancak Peygamber Efendimiz, veda hutbesinde, nefse zulmetmeyiniz der. Zannedildiği gibi (veya inanılmak istendiği gibi) İslam, nefsin isteklerini tamamen yasaklamaz, onları insanlığın faydasına olacak şekilde düzenler.

    İnsanlar çok değil, 50-60 sene önce, ten renkleri farklı diye soykırıma uğruyorlardı, aşağılanıyorlardı. Ancak Peygamber Efendimiz, ten renginin, ırkın, Allah katında önemi olmadığını, önemli olanın insanın kendisi olduğunu vurguluyor ve insanların takva haricinde birbirlerine karşı üstünlüğü olamayacağını söylüyordu.
    İnsanlar arasıda sınıf farklılıklarının etkilerine şahit oluyoruz, geçmişte ki örneklerini biliyoruz. Zengin, fakir ayrımı dünyada hakim ideolojiler arasında bu kadar kargaşaya yol açıyor, işçiler patronlarının zulmüne karşı mücadele veriyor, fakir ülkeler milyonlarca insanın ölümü pahasına sömürülürken bindörtyüz sene önce Peygamberimiz, siyahi bir köle dahi başınıza geçse, ona itaat ediniz demiş, sınıf farklılıklarını ortadan kaldırmıştır.
    Kadınların daha 50-100 sene önce bir çok batı ülkesinde söz sahibi olmamasına rağmen, peygamberimiz, kadınların Allah'ın emaneti olduğunu söylemiş ve erkeklerin de kadınların da birbirleri üzerinde hakları olduğunu söyleyerek kadın erkek arasında bir dengeye işaret etmiştir.

    Salat ve selam O'nun üzerine olsun.
    (agacsakal 08.08.2008 01:33 ~ 08.08.2008 01:34)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.