son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
matrixte neonun kurşunlardan kaçma sahnesi vardı ilk filmde. işte o sahnede kullanılan yöntem slow motion dur. bu da yavaşlığa bağlı olarak süper slow motion, hiper slow motion, mega slow motion, giga slow motin, tera slow motion diye gider. ya da öyle bişeyler işte.
eve gidince tam olarak bakarım. şu anda işteyim. o zaman tanımı da değiştirmiş olurum. idare edin. bu arada bu başlığı doldurda buldum. belki saçmalamamı maruz gösterir diye söyleyeyim dedim.
internet üzerinden telefonla konuşma teknolojisinin kısaltması. mesela (bkz: skype)
ama sanıyorum yusuf atılgan duysa hiç hayırlı tepkiler vermezdi.
-aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci, üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten; ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci? hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten. iyi nişan alırdı kendini asan zenci, bira içmez ağlardı, babası değirmenci, sizden iyi olmasın, boşanmada birinci... -çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
(bkz: düşmek) (bkz: sonbahar) (bkz: ayrılmak) (bkz: ölmek) (bkz: şelale) devamı varsa bilen eklesin. ayrıca görüldüğü üzere hüzünlü bir yanı da vardır.
- bu ceneviz kalesi yıllarca türklerin elinde mahsurdu. ayrıca bir de galat-ı meşhurdaki anlamı var. tdk efendi almamış onu. o da yaklaşık olarak sakınca anlamına geliyor. cümle içerisinde kullanacak olursak; - o işte çalışmanda ben bir mahsur göremiyorum necati*
tut ki gecedir karanlık sıvaşır ellerine camlardan birden kırmızıya döner trafik ışıkları kükürtlü dumanlar yükselir korkuya batmış camkırığı adamlardan tehlikeye büyür sakalları tut ki gecedir ihbarlar birer sansar bir telefondan bir telefona atlar yeraltı örgütleri tetik üstünde adres değiştirmiş silah kaçakçıları fahişeler birbirinden kuşkulanıyor tut ki gecedir katiller huzursuz hırsızlar sinirli hainler ürkekçedir elleri telefona kendiliğinden uzanıyor ihanete gece müthiş bir gerekçedir ihbarlar birer sansar bir telefondan bir telefona atlar ihanet bir bilmecedir
Dilrübâ sırtlanlar sırıtıyor bak, Kamyonlar seni ezer Çocuk muhakkak... Kerli ferliler yasalarıyla, Yarasaları serçelerden Çok daha fazla koruyacak. Sel gider kum kalır diyorsun Çocuk, Kum kalır bu doğru fakat gül kalmaz; Güller kalmaz, kuşlar kalmaz inan ki Çocuk Sırtları sağlam yere dayalı sırtlanlar Pek dilrübâ sırıtırlar Çocuk... Canavarlar ve cinayetler çoğalır; Ortada seni seven tek kul kalmaz... O ürkek kumrudur ki senin ruhun, Yakındır, yokluğundan yakınan bir kul kalmaz. Kalmaz inan ki Çocuk... İskete iskeletleri ağaç dibinde, Dilrübâ sırtlanlar sırıtır Çocuk...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |