daralan vakitler

  1. cahit zarifoğlu nun yazdığı çaresizliğimizi, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığımızı, adam sen de ciliğimizi yerdiği, okuduğumda tüylerimi diken diken eden şiir ötesi birşey.



    yanakları, saçları, gözleri yanmış,
    zehirli gaz bombaları
    yılan gibi sokmuş, yalamış gövdelerini
    ağızları, küçücük dilleri yanmış
    bütün beyrut sapsarı kalmış
    sanki ağlamak imkansız
    başları
    paletlerle ezilmiş babaları,
    yahudi doğramış analarını,
    binlerce çocuk topların, betonların altında.



    beyrut'un gözyaşları şimdi,
    kudüs'ün yanıbaşında,
    müslümanlarsa uzakta,
    sanki başka,
    gelinmez bir dünyada.

    acın, bir vadi,
    zehirli çiçekler, bir ova gibi karşımda.

    gözüm baksın sadece,
    ayrıntıları,
    kıvrılıp kırılmış bilekleri,
    kemikten yakılmış etleri,
    kuma serilmiş cesetleri,
    büyük ajansların yaydığı resimleri,
    bir seyirci gibi görsün dursun,
    bir kadın gibi ağlasın..

    beyrut yengeç kıskacında,
    Çoğu müslüman kafir yanında,
    yaslanmış yastıklara sonunu beklerler filmin.

    sen filistin, hokkaları doldur kanla,
    Şairler eğer ahın varken
    uzanırlarsa tomurcuklara güllere
    herbiri kanlı bir ateş gibi korku
    bir azar, bir şamar olsun.

    filistin, sen işine bak, kar toprağını,
    yoğur gazabını yaradanın..

    bu ateş bulutu hangi kavmin üzerinde?
    Çam ormanlarının salınışında,
    kuşların cıvıldayışında,
    otların serin tenlerinde.
    eğer varsan bakıp görmeye
    Şeffaf perdenin az ötesini,
    bir ateş bulutu var en bildik yerde,
    en emin yerde.

    ve bak, asıl ölen yaylalar, villalar, tok karınlar
    hissiz dudaklar, gayretsiz kalpler,
    asla değil kavruk çölde yatan kadavralar.

    farzet körsün, olabilir,
    elele tut,
    taş al ve at,
    kafiri bulur.

    hani ceylanların,
    hani cihat marşın?

    bir yumruk harbinden nasıl kaçtın?
    en arka safta bile kalmadın,
    cengi attın, dünyaya daldın,
    tezeğe konan sinekler gibi.

    dönüyor burgaç,
    dünya üstten, yanlardan daralıyor.
    ovalardan,
    dar geçitlere sürülen sığırlar gibi,
    bir gün ister istemez,
    karşısında olacaksın kaçtıklarının.


    dua et,
    o gün henüz mahşer olmasın...
    (#108662) swordofdarkness|22.05.2007 16:03|