nip tuck

    3. sezonun ilk bölümüyle en midesiz insanların bile midesini kaldırabilmiş dizidir. dr. christian troy'un dizimizin manyağı carver'la yaşadıklarını tam olarak anlatarak sinirimizi bozmuştur, dumur etmiştir. ne kadar 290 kiloluk bir kadını koltuğa yapıştırmayı becermiş bir dizi de olsa - ayrıca cnbc-e dergi böyle bir olayın gerçekten olduğunu, 240 kiloluk bir kadının koltuğa yapıştığını iddia ediyor, inanmak istemedim - her hafta izlemek gereklidir.
    (06.10.2006 19:15)

shi gan

    kim ki duk'un film ekimi'nde* gösterilecek olan yeni ve ilginç konulu filmi. bu filminde de gençlerin güzellik ve estetik takıntısını eleştirmiş. alenen gösterilen operasyon sahneleriyle dikkat çekecek gibi görünüyor film. sadece tek bir güne koyulup fiyatını 15 ytl yapmak her ne kadar ayıp olsa da, hayranları tarafından merakla beklenmektetir, parası neyse verilecektir.
    (06.10.2006 19:12)

zaman

    (bkz: shi gan)
    (06.10.2006 19:09)

blood and gold

    anne rice'ın yazdığı vampire chronicles serisinin belki de en başarılı kitabıdır. kitapta bir binyıl çocuğu olan marius'un öyküsünü ve onun gözleriyle yıkılan roma uygarlığı, rönesansı ve onun sanat aşkını anlatmaktadır. her ne kadar vampir lestat'ın ve armandın anlattıklarının dışında pek bir şey olmasa ve daha önce diğer iki vampirin öykülerini okumuş olanlara sıkıcı da gelse, anne rice'ın bu kitaptaki anlatım tekniğinin diğer kitaplarından çok daha etkileyici olması gerçeği göz ardı edilemez. serinin hayranlarını derinden etkileyebilecek bir kitap.
    (16.09.2006 22:04)

unkle

    aslında u.n.k.l.e. olarak yazılan, tadından yenmeyecek bir dj shadow ve jason lavelle projesi... 1998 yılında çıkardıkları bir albümle duyulmuşlardır ve projeye richard ashcroft, thom yorke, ian brown gibi insanlar da eşlik etmiştir. thom yorke'un söylediği "rabbit in your headlights" ve ian brown'ın söylediği "be there" projenin başarılı sonuçlarındandır. aynı zamanda richard ashcroft'ın söylediği "lonely soul" da oldukça güzeldir, dinlenmesi gerekir.
    (16.09.2006 21:55)

lady in the water

    night shyamalan'ın yeni vizyona girecek olan son filmi. her ne kadar yönetmenin diğer filmleri çok parlak sayılmasa da, film fragmanıyla dikkat çekicidir. gösterimlerinin başlamasını hevesle bekliyoruz.
    (12.09.2006 17:23)

two princes

    bir spin doctors şarkısı. aynı zamanda peugeot 307 reklamında da kullanılmıştır. sözleri ise şöyledir:

    one, two, princes kneel before you
    that's what i said, now
    princes, princes who adore you
    just go ahead, now
    one has diamonds in his pockets
    that's some bread, now
    this one, he wants to buy you rockets
    ain't in his head, now

    this one, he got a pincely rocket
    that's what i said now
    got some big seal upon his jacket
    ain't in his head, now
    marry him, your father will condone you
    how 'bout that, now
    marry me, your father will disown you
    he'll eat his hat, now

    aww, marry him or marry me
    i'm the one that loves you baby can't you see
    ain't got no future or a family tree-
    but i know what a prince and lover ought to be
    i know what a prince and lover ought to be....

    said, if you want to call me baby
    just go ahead, now
    an' if you want to tell me maybe
    just go ahead, now
    if you wanna buy me flowers
    just go ahead, now
    and if you want to talk for hours
    just go ahead now

    said one, two, princes kneel before you
    that's what i said, now
    princes, princes who adore you
    just go ahead, now
    one has diamonds in his pockets
    that's some bread, now
    this one, he wants to buy you rockets
    ain't in his head, now

    this one, he got a pincely rocket
    that's what i said now
    got some big seal upon his jacket
    ain't in his head, now
    marry him, your father will condone you
    how 'bout that, now
    marry me, your father will disown you
    he'll eat his hat, now

    aww, marry him or marry me
    i'm the one that loves you baby can't you see
    ain't got no future or a family tree-
    but i know what a prince and lover ought to be
    i know what a prince and lover ought to be....

    said, if you want to call me baby
    just go ahead, now
    an' if you want to tell me maybe
    just go ahead, now
    if you wanna buy me flowers
    just go ahead, now
    and if you want to talk for hours
    just go ahead now

    and, if you want to call me baby
    just go ahead, now
    an' if you want to tell me maybe
    just go ahead, now
    if you wanna buy me flowers
    just go ahead, now
    and if you want to talk for hours
    just go ahead now
    (01.09.2006 22:01)

siyah oje

    yapay görünmesi sebebiyle kırmızı, mavi ve benzeri renk tonlarındaki ojelerden pek bir farkı olmayan kozmetik ürünü. aynı zamanda diğer renklere göre aşınınca eskidiğinin daha belirgin olması ve bu renk ojeyi süren kimsenin bunu umursamaması sonucu oldukça kötü bir görüntü oluşturan ojedir.
    (01.09.2006 21:48)

spongebob squarepants

    açılış şarkısı şöyledir:

    "-are you ready kids?
    -aye, aye captain!
    -i can't hear you!
    -aye, aye captain!
    -ooooohhhhh:

    who lives in a pineapple under the sea?
    spongebob squarepants!
    absorbent and yellow and porous is he!
    spongebob squarepants!
    if nautical nonsense be something you wish...
    spongebob squarepants!
    then hop on the deck and flop like a fish!
    spongebob squarepants!
    ready?
    spongebob squarepants!
    spongebob squarepants!
    spongebob squarepants!
    spongebooob squarepaaaaaaaaaants!"
    (01.09.2006 11:45)

oliver stone

    pek çok tepkisel filmin yanısıra, para kazanmak için hollywood'a yaranmaya da çalışan yönetmen. tepkisel filmleriyle iyi hoş olsa da, bir anda yaptığı dönüşlerde insanların kafasında soru işareti uyandırabilir. "the doors", "natural born killers" gibi kült filmlerinin yanında, jennifer lopez'i oynattığı bir "u turn" de çekmeyi başarmıştır. ayrıca "natural born killers" örneğinden anladığımız kadarıyla, insanların yazdıkları senaryolarla bol bol oynamayı ve değiştirmeyi de sevmektedir. senarist tarantino'nun yazmış olduğu haliyle mickey ve mallory knox'un aşkı filmde o kadar da önemli değilmiş aslında ve bu yüzden hala konuşmuyormuş stone'la tarantino. her neyse, 1946 doğumlu yönetmen, her ne kadar yanar döner de olsa, başarılı filmleri de vardır ve pek çok filmde senarist, prodüktör, görüntü yönetmeni ve yönetmen olarak güzel işler başarmıştır. şu güne kadar yönettiği filmler şöyledir:
    # world trade center (2006)
    # alexander (2004)
    # looking for fidel (2004) (tv)
    # "america undercover"
    - looking for fidel (2004) (tv)
    - persona non grata (2003) (tv)
    # persona non grata (2003)
    # comandante (2003)
    # any given sunday (1999)
    # u turn (1997)
    # nixon (1995)
    # natural born killers (1994)
    # heaven & earth (1993)
    # jfk (1991)
    # the doors (1991)
    # born on the fourth of july (1989)
    # talk radio (1988)
    # wall street (1987)
    # platoon (1986)
    # salvador (1986)
    # the hand (1981)
    # mad man of martinique (1979)
    # seizure (1974)
    # last year in vietnam (1971)
    (01.09.2006 11:39)

united 93

    paul greengrass yönetmenliğinde, bugün vizyona giren, ayın iki 11 eylül konulu filminden ilki. 11 eylülde düzenlenen terörist saldırılarının başka bir yönünü ele alıp, pennsylvania'da düşen 93 numaralı uçağın öyküsünü işliyor konu olarak. kaçırılan uçaklar içinde beyaz sarayı vurması gerekirken hedefine ulaşamamış bu uçağın, yolcuları ve çalışanlarıyla birlikte nelere maruz kaldığı anlatılıyor. film, gerçeğe eş zamanlı çekilmiş. oliver stone da bu ay içinde bir 11 eylül filmini vizyona sokuyor, ancak bu filmi gökyüzündeki gelişmelerden izlerken, oliver'ınkini yerden izliyoruz. saldırıların beşinci yıldönümü dolayısıyla vizyona giren iki film de izlenmeye değer olacak gibi.
    (01.09.2006 11:29)

sinema

    aylık bir dergi. yeni çıkan dvd'ler, filmler, dosyalarla oldukça kapsamlı ve okunabilir.
    (30.08.2006 19:22)

le lys dans la vallee

    bir okul ödevi olarak okumaya çalıştığım, ancak hayatımda ilk kez sıkıntıdan bitirememiş olduğum kitap. klasik bir yazar olarak balzac'a saygım sonsuz olsa da, çoğu şeyi gereksiz yere uzatmış, ve romanın içinde geçen öykü aşk değil de sadece bir kadının omuzlarına duyulan hayranlıktan öteye geçememiş gibi geldi bana. yapılan tasvirler yerini bulamamış, var olanı gözde canlandırmaktan çok okuru esnetmeye yol açmış. hayır, aslında klasiklerle bir sorunum yok ancak bu kitap bir klasik olmaktan çok öte, herkese hitap etmeyi başaramıyor ve kesinlikle hedefine ulaşmaktan yoksun.
    (30.08.2006 19:19)

doğan kitap

    çalışan bir sürü insanı def etmiş ve doğan egmont'la birleşmiş olan, bünyesinde birçok bestseller*** barındıran yayınevi.
    (28.08.2006 21:24)

conrad bundy

    bütün ağlamama, tavır almama, öfke nöbetlerime, mızmızlanmama rağmen bana katlanabilen sabırlı insan.
    (28.08.2006 21:18)

sayfa: 1-2-3-4...-9

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.