sezai karakoç

    Yeraltına, yalnızlığa, dinginliğe, dengeye, sessizliğe en yakın şair ve düşünce adamı. mülkiye'de okuduğu yıllarda bir "yeraltı genci" idi; şimdi bir yeraltı evliyası.

    "Bir piknik yeraltı gençliğine gözlerin"

    Mütevazılıktan ödün vermeyendir, şatafattan uzak durandır. Sezai Karakoç, kitap imzalatmak, fotoğraf çektirmek, röportaj yapmak gibi nefse hitap eden şeylerden çoktandır elini ayağını çekendir.

    "Ben yaşarken kirli
    Ne kirli adamlar vardı
    Yıkadılar sonra anladım
    Ölü olduğumu" diyecek kadar dağ aşandır.

    Batının değiştiremediği mübarek zattır:
    "...
    Batılılar !
    Bilmeden
    Altı oğlunu yuttuğunuz
    Bir babanın yedinci oğluyum ben
    Gömülmek istiyorum buraya hiç değişmeden
    Babam öldü acılarından kardeşlerimin
    Ruhunu üzmek istemem babamın
    Gömün beni değiştirmeden
    Doğulu olarak ölmek istiyorum ben
    Sizin bir tek ama büyük bir gücünüz var :
    Karşınızdakini değistirmek
    Beni öldürseniz de çıkmam buradan
    Kemiklerim değişecek toz ve toprak olacak belki
    Fakat değişmeyecek ruhum
    Onu kandırmak için boşuna dil döktüler
    Açlıktan dolayı çıkar diye günlerce beklediler
    O gün gün eridi ama çıkmadı dayandı
    Bu acıdan yer yarıldı gök yarıldı
    O nurdan bir sütuna döndü göğe uzandı
    Batı bu sütunu ortadan kaldırmaktan aciz kaldı
    Hâlâ onu ziyaret ederler şifa bulurlar
    En onulmaz yarası olanlar
    Ta kalblerinden vurulmuş olanlar
    Yüreğinde insanlıktan bir iz tasıyanlar "
    (18.04.2008 12:38)

cafer keklikçi

    "Sosyal gerçekçilik" adında toplumcu gerçekçilik akımını çağrıştıran ama yeni olan bir akımın mensubudur; daha doğrusu kurucusudur Osman Konuk'la birlikte.
    Bir tanışma sırasında ona -ikisi arasındaki isim benzerliğinden yola çıkarak- toplumcu gerçekçilikle sosyal gerçekçilik arasındaki farkı sordum; dedi: "Ben Allah'a inanıyorum."

    Sanıyorum ki bir eksikliği bu: Bazen kelimelerle oynuyor. Ahenk oluşturmak için yaptığı bazı kafiyeler şiirine zarar veriyor, şiirini yapaylaştırıyor.

    İstihzanın gücünü artırmak için alaycı ve cinsel içerikli imgeleri rahatlıkla kullanıyor .

    Ondan vazgeçebileceğimi sanmıyorum.
    (18.04.2008 12:28)

selcuk kupcuk

    Gerçek şiirin güçlü bestekarı ve "Kirletilmiş Ölümler Kitabı" adlı bir kitaba sahip şair.
    Kalite. Kaliteli olduğu için tanınmıyor. Orjinal ve iç titreten bir yorumcu.
    (17.04.2008 17:10)

sadık yalsızuçanlar

    Derin, edebiyatın ortalığını sessiz, sakin yarıp yaklaşan bir öykü yazarı.
    Öyküleri horhorludur.

    (17.04.2008 17:05)

baki ayhan t

    "Soylu Yenilikçi Şiir" manifestosuyla adı daha da duyulmuştur. Modern Türk şiirinin iyi bir takipçisidir. O yüzden Kitap-lık dergisinin şiir yıllığının hazırlanması görevini -2006'dan itibaren- ona vermişlerdir.

    Kaliteli bir hocamızdır aynı zaman da...
    (17.04.2008 16:55)

baki ayhan t

    15 Nisan 1969'da Adana'da doğdu.

    Gerçek adı Bâki Asiltürk. Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim görevlisi.
    "Mandolinli Kız" başlıklı ilk şiiri 1985'te lise son sınıfta iken Milliyet Sanat dergisinde ve daha sonra Genç Şairler Antolojisi'nde (1985) yayımlandı. Aynı yıl ilk şiir kitabını çıkardı. Şiirlerini ve modern Türk şiiri üzerine yazılarını Gösteri, Varlık, Sombahar, Ludingirra, Kitap-lık, Adam Sanat, Yasakmeyve, Başka, Yom Sanat, Budala... gibi dergilerde yayımladı, yayımlıyor. 2001'de Arkadaş Z. Özger Şiir İnceleme Ödülü'nü aldı. Mayıs 2003'te 24. sayısı çıkan şiir ağırlıklı edebiyat dergisi Budala'nın editörü.

    Şiir kitapları
    Sevdalar Tünemiş Şu Yüreğime (1985)
    Hileli Anılar Terazisi (2001)
    Uzak Zamana Övgü (2003)
    Fırtınaya Hazırlık (2006)

    (17.04.2008 16:53)

celal fedai

    Merdiven Şiir dergisinde derin ve estetiğe önem veren şiirleriyle, sert, zorlayıcı ve güçlü eleştiri yazılarıyla karşımıza çıkan şairdir. Eleştirilerindeki güç, onun ne kadar geniş bir şiir birikimine sahip olduğunun göstergesi.

    2005 TYB Şiir Ödülünü almıştır "Parmak İle Boyanmış" adlı şiir kitabıyla.

    Hızla yaklaşıyor...

    Aşağıdadır feda olunası bir şiiri:

    PARMAK İLE BOYANMIŞ BİR NAAT

    Dilinin ucundan denize atlayan o adamı getirdim efendim
    Kayalara çakıldı mı bilmem efendim ben sadece getirdim efendim

    Siz istediniz diye değil siz istersiniz diyedir her eylediğim efendim
    Efendim baş aşağı sallandım mağaralar içre yarasalarla efendim

    Ayak ucuma düşse de getirirdim zor olsa da yaşarken sevmek efendim
    Karşılamaya çıkardım deseydiniz kucaklarınıza düşerdi belki bu ölü efendim

    Can havliyle koşturdum atım çatladı ben belki o olup da geldim efendim
    Bir ölü nasıldır bu hali nasıl bilebilirim affınıza sığınırım efendim

    Efendim dalından kozalakları düşünce çamların böyle düşer dibine
    Ben belki dibiyim denizin belki yüzeyi efendim bu yağmur mu efendim

    Ben diyeyim ki düştü başkası diyecek nasılsa atladı aşağı duruşu eğreti
    Ne varsa şu yeryüzünde insandan gayrı eğreti değil mi efendim

    Üzerine sakız yapışmamış saçları etinden ayrık kalbi çatal efendim
    Düştü kayboldu bir dişi serçe dokunmuştu belli ki ballı bir duta efendim

    Üzerim ıslak koşan daha bir üşüyor yaşamın yalımından efendim
    Dökülen dilimdendir uzun susmuşum çok mu konuşuyorum efendim

    Biraz dinlensem dilim açılır konuşan ben kulun olmam korkarım
    Düşerken sevdim bu adamı bir ümit işte yetiştireyim dedim efendim

    Dili mi düştü ağzının mahzeninden mahzeni mi damladı dilinden
    Ben seçemedim efendim boynu öpülesi uzundu serçelere efendim

    Nasıl oldu da huzurdayım sevineyim mi bu kırık boynun omuzlarına
    Efendim nasıl da severim efendim deyip durmayı efendim de efendim

    (17.04.2008 16:27)

cahit zarifoğlu

    İte çakala karşı yarin kapısında duran adam.
    (15.04.2008 12:55)

yalnızlık

    "uykuya varanların yardımsever uzaklığı" nilgün marmara'ya göre.

    "ah şu yalnızlık...
    kemik gibi...
    ne yana dönsen batar " cahit zarifoğlu'na göre.
    (15.04.2008 12:51)

ibrahim tenekeci

    sehl-i mümteni'nin günümüzdeki kontudur. saftır, temizdir kelebekleri. ağlayış vardır şiirinde ancak bu bir bebeğin duru ağlayışıdır.

    "hep soğuk mudur tanrı'm
    Şairlerin döşeği..."
    (15.04.2008 12:30)

turgut uyar

    "her insan bir uyumsuzluktur ölü omadıkça..."

    Şehrin kirinden kendini korumaya çalışırken, fena kirlenmiş şair.
    ve cinselliğin kötü kokuları...
    (14.04.2008 17:44)

anlamak

    "anlamadan da seviyor annem beni..."
    (14.04.2008 17:38)

ali ural

    "Çocuk kalpleri yiyen bir itin
    petrol lambasında yüzü parıldar" gibi güncel ayıları kılıçtan geçiren dizelerin sahibi şair.
    (14.04.2008 17:28)

gambito

    mevlana İdris'in bir şiirinde seslendiği kişidir:

    kuş renkli Çocukluğum

    dinle gambito söyleyeceklerim var
    kalmadı artık
    dağlara yaslandığımız akşamlar
    babamızın dönmesini beklerken
    İşaretlendiğimiz zamanlar

    kalmadı kalmadı
    pencereden bizi gözleyen ağaçlar
    Şimdi saklanmıştır bütün kapılar gambito
    Üşüyoruz kimseler aldırmıyor

    ellerimiz sevgili ellerimiz
    onlar bile yabancı
    hey gambito biz kimiz
    seni alıp giden
    beni alıp giden
    kim böyle her akşam

    [mevlana İdris zengin]
    (14.04.2008 17:24)

detroitli kızıl

    kaliteli ve insafsız bir şiir okurudur. görüntüsü bile cana yakındır.
    (14.04.2008 17:19)

sayfa: 1...-19-20-21

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.