ibrahim tenekeci

  1. sen türkü yak ben mermi...

    gökten zembille inen sadece aşktır
    ve ölüm daha şık durur bronz bir tende
    her daim sıfır kilometre bir gün var önümüzde
    gir ve ortalığı karıştır.
    ah diyorum, ahı bilir misin sen?
    dünya dedikleri gömgök bir yatır
    nereden bilmiş beni, röntgeni icat eden
    otuz yil yaşadim elde var sıfır.
    git ve körünü öldür, bitsin artık nazları
    şoförlerin kurşunlaması gibi birtakım tabelaları
    İştah kabartan ne varsa işte onları
    vurmak, her insana yakışır.
    dünya küçük demişlerdi, nerdesin
    kuyruğunu bırakması gibi bir kentenkelenin
    kim böyle orta yerde bırakır
    ve yazmaz birkaç satir.
    bana günahtır,
    nereye gidersem orası senin yurdun
    çünkü;
    aklımdan çıkmıyorsun...
    (mistaneek 22.03.2007 11:46)
  2. anons

    allah biliyor ya
    benim şaşkınlığım sizinkine benzemez
    hayrete düşürür beni umursamadığınız şeyler
    mesela ırmağa binen balık
    güneşi sırtında taşıyan dağ
    ve peribacaları, avurtları çökmüş kayalar
    ve sarışın semazenler, ayçiçekleri
    hayrete düşürür beni.
    merakım da sizinkine benzemez
    şöyle seslenirim bazen:
    yağmurkuşu bana bir şeyler söyle
    deli ırmak ne fısıldar denize.
    savaşım da benzemez savaşınıza
    yalın kalem
    dayanırım kelam kapılarına
    ya simmurga ya morga, farketmez.
    ve korkum, o da sizinkine benzemez
    saflar sıklaştıkça korkarım
    anlaşılmaktan korkarım, düşlerimden korkarım
    üstelik kırmızı ışıkta cam silen çocukları
    şoförlerden sakınmak zorundayım...
    (mistaneek 22.03.2007 11:48)
  3. 1970 taş köprü doğumlu,24 yaşında şiir yazmaya başlayan şair-yazar..bir zamanlar kalbini kırdığım hala özür dileme fırsatı bulamadığım ya da hep ertelediğim samimi insan. kitaplları.

    üç köpük
    peltek vaiz
    güzellik uykusu
    üzgünlük
    uçuş denemeleri
    giderken söylenmiştir
    son düzlük
    (kekeme solist 01.05.2007 14:39)
  4. tenekeci'yle ilgili bende duran en ilginç detay beş çocuklu olmasıdır. beş çocuk babası bir adamdan, babalık duyarlığını şiirde bırakması beklenemez, bence. bu sebeptendir ki, "ılımlı"dır, her daim. keklikçi'nin son kitabını da, açıktan eleştirmemiş, "ilki daha iyiydi" demeye getirmiştir. arslanbenzer'in keklikçi'nin şiiriyle ilgili dediği "şiir yok, mısraları var" tespiti bence oldukça yerindedir.
    (genco 21.06.2007 16:04)
  5. eren safi ' nin "ibrahim'in şiiri yok " mısraları var dediği şair. tenekeci hakkında en doğru tesbitlerden birisidir.
    bununla birlikte tenekeci islami camianın "en bilinen" ve ağabey tavırlı şairidir. kırklar dergisinde yetiştirdiği adamları saysak bunu anlarsınız. bir çok genç edebiyatçı onun öğütlerini dinleyerek kalem sahibi olmuştur.
    (detroitli kizil 24.06.2007 10:28)
  6. bir ki deneme

    zar tutuyorsun ey hayat bu kaçıncı sevgili
    yanlış ata oynamışım gözlerim öyle dedi

    pır pır diye ses çıkardı yürürken yüreğimden
    denizleri sulardım tozmasın diye deniz
    sporu çok severdim çiçeğe yem vermeyi
    kuşlara binerdim ve kaçardım basından
    bak buraya yazıyorum diye milyar kelimeyi
    ziyan eden de bendim hem de hiç sıkılmadan.

    güzeldim de galiba bunu nasıl söylesem:
    eline sağlık tanrım leyla çok güzel olmuş
    tanrım eline sağlık dünya da güzel olmuş
    keşke biraz ölmesem.




    (ruya 14.01.2008 00:48)
  7. sehl-i mümteni'nin günümüzdeki kontudur. saftır, temizdir kelebekleri. ağlayış vardır şiirinde ancak bu bir bebeğin duru ağlayışıdır.

    "hep soğuk mudur tanrı'm
    Şairlerin döşeği..."
    (huzunsari 15.04.2008 12:30)
  8. İbrahim Tenekeci nasıl bir şairdir. Ne güzel görüyor hayatı. Yunus'un "karıncaya ulu nazarım vardır" sözünde yaşayan bir adam. Uçuş denemeleri adlı günlüğünü okuyunca bunu çok iyi anlayacaksınız.
    Kaçan bir gol kadar üzülmedik değil mi
    Ölürken çocuklar o güzel Afrikada
    İ.Tenekeci

    (albino 17.06.2008 16:22)
  9. 2 satırla bile çok şey anlatabilen adam. *bir şiirinde hatırladığım kadarıyla "gözlerim terledi yolunu gözlemekten" diye mısra vardı bu nasıl güzel bir benzetmedir diyerek hayran kalmıştım.

    dilenci
    ey insan sana küstüm çünkü sen beni
    birazdan kurşuna dizilecek bir mahkum gibi
    bıraktın ve gittin endişe limanında
    ama sorarım, mesela samatyada
    kimin bahçesi daha büyük
    ölümden.
    (mavilale 08.08.2008 23:58)
  10. bir de saygı duruşu var elbet.

    şöyledir;



    sen böyle güzelken bana söz düşmez
    bakma,şiirler yazdığıma.

    senden korkuyorum,budur güvencem.
    vardı,şimdi yok,o gençken...

    bir şaşkınlığım ben,ademden kalma.
    demiştin ama:
    ateş olsa ısıtamaz kendini
    dünya...

    bakıyorum kırlara,halden anlamak için;
    kuşların uçuyor,çiçeklerin açıyor,
    yeni gelinlerden ta eskisine
    herkesin içinde bir sevgili yaşıyor!
    (swordofdarkness 31.01.2009 09:52)
  11. Mustafa Kutlu'nun şiirdeki karşılığıdır.
    (huzunsari 09.03.2009 11:16)
  12. "Ey aşk !
    yaptığını beğendin mi ?
    yetimler gibiyim ziyafetten aç dönen" *
    (kinslayer 30.01.2010 14:43 ~ 30.01.2010 14:44)
  13. Ulu -orta

    I

    düşen bir yaprağa bağladım hayatımı
    olsun artık diyorum ne olacaksa
    paralı bir asker miyim neyim
    ekleyip duruyorum sabahları akşamlara
    ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor
    gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta
    aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim
    nasıl bir dostluk ki bu, hem kadim
    hem de mayhoş elma tadında.

    sorma,
    elim kırılsın bir daha
    dokunursam güneşe.


    II

    kendimi de koysam ayağımın altına
    yine de yetişemiyorum ey aşk,
    omzunun hizasına.
    çünkü bende birikiyor her şeyin tortusu
    ve ayağını kaldırıyor dünya, konuşurken benimle.
    budanan oğullar gibiyim sessiz ve narin
    nereye konsam geri sayım başlıyor
    kurcalıyor beni bir çırağın elleri
    ah, unufak olsam ve desem ki
    ağzın tat görmesin hayat
    kandırdın beni.
    *
    sorma,
    üstü açık araba
    dünya dediğin.


    III

    kılpayı kaçırılmış bir şeyin
    bıraktığı ardında
    neyse oyum ben.
    yaralı serçe, benim için dua et:
    gök bir kayalık gibi şimdi üstümde
    dr şükrü öncüoğlu’ndan üç ayda bir reçete.

    sorma,
    yangın sönseydi suyla
    denizler her akşam böyle yanmazdı.


    IV

    acıyan bir şeyim ben buradan çok uzaklarda,
    ve koskocaman bir hansın sen uğraşma bu çocukla
    çünkü nasıl bir şey biliyorum itin taştan korkması
    bir yastık arıyorum kuş seslerinden
    mühim değil sonrası.

    sorma,
    siliniyor her şey, hatta uçurtma
    takılıp kalıyor göğe.


    V

    yakar top oynayan melekler gördüm güneşle
    ve büyük çiftçiler, dağları biçen
    yolundaydı her şey ben bile yolundaydım
    ama
    kıyıya vardığımda kendimi unuttuğumu anladım
    karşı kıyıda.

    sorma,
    kaldım altında
    devirince kitabı.


    VI

    şiirler söyledim belki duyarsın diye
    çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
    sana seslendim durdum bu küçük odadan
    acımı duy, sensin pusulam benim
    ki dünya
    silinmiş bir harita
    gibi yabancı bana.

    sorma
    usulca uzandığında
    bir ceset oluyorsun öpüldükçe şımaran.
    (jamais vu 17.04.2011 14:55 ~ 17.04.2011 14:56)
  14. 'Uçsuz bucaksız bir dolaptır dünya...
    Bizler onun sayısız çekmecesi.' *
    (kinslayer 17.04.2011 17:10)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.