düm tek tek

    evet şarkı güzel ve evet şarkı hiç bizden değil...tıpkı dereceye girdiğimiz ya da girmediğimiz diğer eurovision şarkıları gibi...
    derece çok mu önemli? Tartışılır...
    (03.01.2009 00:28)

yasemin dalkılıç

    Gurur duyduğumuz Türk kadınlarından biri...

    --- alıntı ---

    Yasemin Dalkılıç, (2 Mayıs 1979 Ankara) Dünya sualtı dalış rekortmeni Türk dalgıç.

    2 Mayıs 1979'da Ankara'da doğdu. Dalış sporuna çok küçük yaşta başladı. 14 yaşında milli paletli (monopalet) yüzme takımına girdi. Yaş grubunda Türkiye'yi iki dünya ve bir Avrupa şampiyonasında temsil etti ve yine yaş grubu içinde çeşitli Türkiye rekorlarını birkaç yıl elinde bulundurdu.

    1996 yılında ODTÜ Matematik bölümüne başlamasının ardından ODTÜ-SAT Serbest Dalış Grubuyla çalıştı. Bu ekip ile 1998 yılında katıldığı Uluslararası Serbest Dalış Şampiyonası'nda Türk milli takımını temsil etti ve bayanlar arasındaki en iyi dereceyi yakaladı.

    1999 yılında antrenörü Rudi Castaneyra ile tanıştı. Aynı yıl içinde serbest dalışın en zor disiplininde 68 metre derinliğe dalarak yeni bir dünya rekoru kırdı. Rekorlarına 2000 yılında iki yenisi eklendi. Serbest dalışın en itibarlı disiplinleri olan Limitli ve Limitsiz Değişken Ağırlık kategorilerinde 100 ve 120 metre derinliğe idi. Daha sonra, Mısır'da Limitli Değişken Ağırlık kategorisinde 105 metre ve Yunanistan'da Desteksiz Sabit Ağırlık kategorisinde 40 metrelik dünya rekorları ile bu sporda dünyanın en elit grubuna yükselmeyi başardı.


    Rekorları 40 m Desteksiz Sabit Ağırlık (22 Ekim 2001): Yunanistan'ın İstanköy (Kos) adasındaki Kardamena'da sabah 11:15'te gerçekleştirilen bu dalış F.R.E.E. (Serbest Dalış Kuralları ve Eğitimi Birliği) tarafından tescil edildi.
    105 m Sınırsız Değişken Ağırlık (15 Temmuz 2001): Mısır'ın Hurgada şehrinde Abu Ramada adası açıklarında 105 metre derinliğe yaptığı 2 dakika 38 saniyelik dalışı ile bir dünya rekorunu gerçekleştirdi. Rekor F.R.E.E. (Serbest Dalış Kuralları ve Eğitimi Birliği)'nin uluslararası hakemlerince resmen tescil edildi.
    120 m Sınırsız Değişken Ağırlık, 100 m ve 96 m Sınırlı Değişken Ağırlık (23, 19 ve 14 Temmuz 2000): Dalışlar Bodrum, Yalıçiftlik açıklarında gerçekleştirildi. 120 metrelik rekor kendisini dünyanın en derine dalan bayan dalgıcı yaparken, aynı zamanda Limitli Değişken Ağırlık kategorisinde, çok önemli bir sembol olan 100 m engelini aşan ilk bayan dalgıç oldu.
    68 m Malzeme Destekli Sabit Ağırlık (7 Kasım 1999): 68 metreye 2 dakika 27 saniyelik bir dalış ile bir dünya rekorunu gerçekleştirdi. Rekor uluslararası F.R.E.E. (Serbest Dalış Kuralları ve Eğitimi Birliği) hakemlerince resmi olarak tescil edildi...

    --- alıntı ---
    (25.12.2008 22:17)

off road

    kelime anlamı ''yol dışı'' olan, dağlarda ve engebeli arazilerde yapılan, 4x4 araçların kullanıldığı bir yarıştır... çok profesyonelleri için özel yarış alanları inşa edilmektedir...

    (bkz: camel trophy)


    (12.10.2008 12:46)

camel trophy

    Çok tehlikeli etaplardan geçmeyi gerektiren, yağmura,çamura,soğuğa ve benzeri olumsuz şartlara karşı direnmenin gerekliliğini ortaya koyan, 4x4 araçlarla yapılan,başarılı olmak için takım ruhunun şart olduğu, doğaya karşı olmayı değil de onunla bütünleşmeyi şart koşan, izleyenlerin nefesini tuttuğu bir off road yarışı...

    "Doğaya karşı aracı ile bütünleşen insanın direnişi" diye tanımlar Coşkun Aral camel troph'yi ama doğada hayatta kalabilmeyi amaçlasa da doğaya karşı değildir aslında...




    camel trophy'nin yıllara ve ülkelere göre tarihçesi ve katılan türk ekipleri ve kısa özeti:

    1980 - transamazonica (katılan türk ekip yok)

    1981 - sumatra (katılan türk ekip yok)

    1982 - papua new guinea (katılan türk ekip yok)

    1983 - zaire (katılan türk ekip yok)

    1984 - brazil (katılan türk ekip yok)

    1985 - borneo (katılan türk ekip yok)

    1986 - australia (katılan türk ekip yok)

    1987 - madagascar (metin kap & kazım aya)

    1988 - sulawesi (galip gürel & ali deveci) (camel trophy ödülü)

    1989 - the amazon (yusuf avimelek & cem nomer)

    1990 - siberia - ussr (cengiz kadir nomer & cem kitapçı)

    1991 - tanzania - brundi (menderes utku & bülent özler) (camel trophy + takım ruhu ödülü)

    1992 - guyana (ali albayrak & korkut serozan)

    1993 - sabah malaysia (hakan dalokay & yılmaz koyuncuoğlu)

    1994 - argentina/paraguay/chile (dogan akora & kemal merkit)

    1995 - mundo maya (fatih köseoğlu & orhun ege köyağası)

    1996 - kalimantan (selim kemahlı & ali nasuh mahruki)

    1997 - mongolia (timur sağlam & fuat önöz)

    1998 - tierra del fuego (mehmet gürs & kutlu torunlar)

    1999 - iptal

    2000 - tonga samoa (arif gürdenli & serkan koray & zeynep atabay)

    Not:

    Nasuh Mahruki'nin katıldığı 1996 yılında,Camel Trophy Türk takımı, Kalimantan’da Türkiye’yi temsil etti ve ekip olarak, Takım Ruhu değerlendirmesinde dünya ikincisi, genel sonuçlarda dördüncülük elde ettiler...

    (11.10.2008 23:38)

ak partililerin doğan medya grubuna ambargosu

    işte mesele de burda...para keyif ve zaman bizim/herkesin....Ama başbakanımız bu keyfi elimizden almak istercesine emrivakiler yağdırıp * * neyi okuyup neyi okuyamayacağımızı bize söylüyor... hepimiz biliyoruz ki başbakanımız eleştiriye açık değil.... kendi düşüncesinin aksini düşünenlere bu ülke sadece kendisininmiş gibi davranıp ''o zaman gidin bu ülkeden '' ya da benzeri laflar sarfediyor... konu haklı ya da haksız olması değil...konu haklı dahi olsa sergilediği davranışlarla haksız gözükmesi... sonuçta yönetilenler insan... koyun değil... herkesin bir şekilde kendi doğrusu var....tamam yasalara, kanun ve kurallara, toplu yaşamanın gerektirdiği şeylere hepimiz uymak zorundayız... ama başbakanımızın emrivakilerine de uymak zorunda değiliz... kaldı ki başbakaımız bizlere kendi fikrini dikte ederek emirler veremez... anayasa var,mahkemeler var,düşünce farklılıkları var,az çok özgürlüğümüz ! var...başbakanımız yeri geldiğinde rektörlere bile işinize bakın diye posta koyuyor...kendisinin de işine bakılırsa eğer görevi halka emir verip durmak değil.dikdatör olmak değil, ülkeyi iyi yönetmek,halkın yaşam kalitesini artırmak,eğitim için verimli çalışmalar yapmak,vs....vs....vs....hangi gazeteyi okuyacağımızı ya da okumayacağımızı söyleyeceğine şu kpss saçmalığına son versin mesela.... mezun olan herkese sadece bitirdiği alanıyla ilgili sorular sormayı denesin... 4 yıl üniversite eğitimini görenler bizler değilmişiz gibi yeniden bizleri öss tarzı bir sınava tabii tutmasın...
    bu sadece bir örnekti...
    sadece
    bir
    örnek...


    (20.09.2008 21:12)

kpss

    4 yıl boyunca aldığımız lisans eğitimi sonrası adeta yeniden öss'ye girer gibi tarih,coğrafya,matematik zıkkımın dibi falan çalışmak zorunda olduğumuz, dünyanın *en saçma,mantıksız ve salak sınavı... Madem kamuya personel seçiyorsunuz her personele aldığı lisans eğitimi ile ilgili sorular sorsanıza... yeterliliğe göre atama yapsanıza... öss'ye hazırlanırken dahi matematik çalışmamış ve sözel bir alana yerleşmiş bir insan evladı dört yıl sonunda nasıl size matematik yapsın yahu... aynısı sayısalcılar için de geçerli tabi...dünyanın hiç bir yerinde bir sayısalcıya,mühendislik mezununa gelip de tarih,edebiyat vs sorulmaz... SORULAMAZ... SORULMAMALI... Her zaman çarpık ve saçma eğitim sistemi diyince 1.gelen ülkemiz ne yazık ki yine saçmalama 1.si... Buna rağmen yeni üniversiteler kuruluyor veya mevcut üniversitelerin kontenjanları artırılıyor... niye peki...öss kapısında yığılanları 4 yıllığına da olsa susturabilmek için... peki şu kpss kapısında yığılanlar ne olacak pardon... onları nasıl susturacaksınız... sonrada çıkıp herkes 3 çocuk yapsın diyorsunuz... herkes 3 çocuk yapsın ki her aileden en az 3 işsiz olsun...
    (18.09.2008 21:16)

muzo

    radyotatlıses'ten de ayrılmış olan ve bundan sonra hangi radyoda ne zaman yayın yapacağını merak ettiğimiz radyocu...
    (13.09.2008 01:54)

ramazan korkmaz

rafael nadal







    nike'ın reklamını en iyi yapan sporculardan biri...yetenekli ve başarılı...biraz soğuk bir duruşu var ama o da karizmatik bir hava veriyor...

    (11.09.2008 15:24)

ardahan üniversitesi

    Rektörlüğüne Prof.Dr.Ramazan Korkmaz 'ın atandığı üniversite... Rektöre bakılırsa bu üniversite zamanla ODTÜ'yü,Boğaziçi'ni vs yi sollar valla...

    (09.09.2008 22:48)

ta uzak yollardan

    Nilüfer'in şiir gibi, anlamlı şarkısı...Sözleri Ülkü Aker'e ait... Yıllardır dinleriz ve dinlemekten usanmayız...Nadirdir böyle şarkılar...Hele bir de günümüzdeki popüler şarkıları dinlemekten kulaklarımız pas tutmuşsa iyice elzem oluyor böyle şarkıların varlığı... Daha bir arıyoruz...Özlüyoruz...


    (07.09.2008 21:23)

hayvansın rıza

    - Seni terk ediyorum Rıza!

    - Ohh ne güzel hemen Şermingül’ü çağırayım. Ahh o göğü.ler!

    - Hayvansın Rızaa... Hem de duygusuz...

    - Hayvan diilim... Fırsatları değerlendiren girişimci bir kişiliğim...

    ya da

    - Sevgilim ben Kanada’ya gidiyorum benimle gelir misin?

    - Mümkün değil canım.

    - Gelirsen ekime kadar gelmezsen ... kadar.

    - Hayvansın Rıza!

    - Hayvan değilim Ekim 2004’te vizesi dolan biriyim.

    ya da

    - Sen benim sadece fikirlerime, birikimime mi önem veriyorsun?

    - Hayır baldudaklım, gözlemlediğim kadarıyla memişlerin de mis gibi, onlar da kıymetli.

    - Hayvansız Rıza!

    - Hayvan değilim, sendeki güzellikleri teker teker keşfetmeye and içmiş bir kişiyim.

    repliklerine sahip umut sarıkaya klasiği... Umut Sarıkaya Uykusuz'da....


    (02.09.2008 21:01)

denizde hayat

    Gani Müjde'nin ntv'de her yaz çarşamba günleri ekranlara gelen ve insana ahhh ahhh diye iç geçirten enfes programı... kaliteli ve nitelikli konu ve konuklarıyla zamanın nasıl geçtiğini hissettirmeyen program... Muhteşem doğa manzarası,sohbetler ve deniz keyfi bir arada... Güzel bir koya gelince hemen kendilerini suya bırakmaları sanırım programın en can alıcı anı... Programın tanıtımları verilirken çalan drunken sailor şarkısı ise neredeyse hepimizin bi koşu gidip yelken almasına ve denize açılmasına neden olacak... İnsanı acayip gaza getiriyor... Sarhoş bir tayfanın başından geçenlerin anlatıldığı, programa cuk diye oturmuş bir şarkı...

    (29.08.2008 12:06)

malhun hatun

saat kaç

    Mustafa Kemal Atatürk'ün ölmeden önceki son sözleridir ayrıca...yanıtı ise 9'u 5 geçe dir...

    (25.08.2008 19:22)

sayfa: 1-2-3-4...-21

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.