olmak

    asli var olmak olan olusum... *
    türkcede ayrıntılı bir kelime olsada sanırım kısaca vukuu bulmak olarak anlatilabilecek kelime.
    aynı zamanda birde durum sözcüğüdür, güzel türkçemizde insanların statü belirtimi içinde kullanılır. *
    (13.02.2007 14:26)

göbek bağı

    göbek bağı bebekle anne arasındaki damar yoludur, embriyotik olarak yeterince beslenemeyen bebek, gerekli vitamin ve enzimleri anneden almaya baslar, aynı sekilde kirli kanıda annenin kalbinin yardımı sayesinde temizler.
    aynı zamanda gelenek olarak bebek doğduktan sonra göbek bağları bir yere gelmesini temsil ettiği için, istenilen yere gömülür bırakılır...
    doktor olması için hastane bahçesine gömülmesi güzel bir örnektir...
    (11.02.2007 11:59)

flcl

    neon genesis evangelion serisini yapmış olan gainax tarafından 2000 yılında yapılmış
    6 bölümlük kişiyi ne yapacağını şaşırtan bir hale sokan 6 bölümün sonunda müziklerine ve çizimlerine hayran kalınan anime, diğer adıyla furi kuri olarak bilinir.
    hikayesi anlatılmamalı sadece izlenmelidir, izlendikten sonra insanın ağzında sanki bir daha hiç böyle olmayacakmış gibi bir tat bırakır, defalarca izlenesi bir animedir...









    *
    (11.02.2007 11:53)

the pillows

    bir japan rock grubu;
    *solistleri: sawao yamanaka
    gitaristleri: yoshiaki manabe,
    bateristleri *: shinichiro sato
    olmak üzere ülkelerine ve asyaya rock, funk rock vede punk müziği hakkında birçok sarkı kazandırmışlıkları vardır. ancak flcl adlı animeye müzik yaptıktan sonra söhretleri katlanmış ve hayran kitlesi artmıştır...
    albümlerinin bünyesinde muhteşem şarkılar bulunduran bir rock grubudur.






    (11.02.2007 11:42)

kendini kaybetmek

    gövdeden gidelim dallara doğru...
    temelde kendini kaybetmek, yaşanan duygu seli sonucu, göz kararması, bilinc kaybı, bizi biz yapan herşeyin bir anda kaybolması, yerin ayağımızın altından kayıp gitmesi olarak adlandırılabilir.
    dallara ayırırsak;

    gülerek kendini kaybetmek, istemsiz gülme durumudur, günümüzde butür gülme sorunununa, katılma veya isteri denebilir, normal bir gülme eylemi olarak başlayarak durdurulamayan bir gülme krizine dönüşür, işin sonunda kişi bayılma, yada idrar yolları kontrolünü kaybetme sorunu yaşıyabilir.

    Üzüntüyle kendini kaybetmek, alınan acı bir haber, duygu çökmesi sonucu kişinin hiçbirşey yapmayacak hale gelmesidir, yoğun durumlarda kişi bayılır, saatlerce ağlama krizleri geçirir, kimi insanlarda sanki ağır zamanlı 'slow motion' hareket ediyormuş hali oluşur, aşırı durumlarda kişi kendi kontrolünü kaybeder ve etrafa kimi zaman kendisine zarar verebilir, kimi zamanlarda hem etrafa hemde kendine zarar verebilir. kendini yerden yere atmak an olağan örnek olacaktır.

    acı ile kendini kaybetmek, aslinda inanın başına gelebilecek en güzel vede en kötü şey olabilir, üzünüyle kendini kaybetmek türüyle bir çok kez çatışan bir türdür, ancak acı ile kendini kaybetmek acıyı birincil elden ve çoğu zaman fiziksel olarak yaşamaktır. Çoğu zaman kişi bayılarak kendine gecici bir kurtuluş sağlar, ama aslında acıdan kaçış yoktur öyle ki sürekli tekrarlanan bu durum aşırı durumlarda kişinin ölümüyle son bulur,diğer durumlarda kişiye kalıcı hasarlar verebilir aynı zamanda nadir durumlarda kişide tahripkar bir ruh hali oluşturur 'berserk olma durumu' kişi karşısına gelen herkesi büyük bir sinirle öldürmeyi amaçlar ancak butür vakalar çok nadiren görülür.

    sinir ile kendini kaybetmek, kendini kaybetme türünün en bilinen halidir, herhangi bir duygu çökmesi durumunda çöken duyguların yerini sinir, kıskaçlık, hiddet vb. gibi duyguların kaplamasıyla oluşan, günümüzde 'göz kararması' olarak adlandırılan bu olay kısa bir süre için gerçekleşir bu süre içinde kişi bütün kontrolünü kaybeder, mantıklı olması imkansızlaşmış vede genellikle duygu çöküntüsünü yaşatan olayla hesaplaşmak için kullanılmış olur...
    (11.02.2007 10:30)

kapana kısılmak

    bir çok türü vardır aslinda kapana kısılmanın...
    ancak bu beden bir farenin gözüyle baslamak istedi bilmem neden...
    düşünün ki açsınız yemek peşindesiniz, dayanılmaz bir yemek kokusu var gidiyorsunuz boyunuzdan büyük bir mekanizma, korkuyorsunuz ters gidecek birseyler biliyorsunuz, ama açlık galip geliyor engeleyemiyorsunuz, uzanıyorsunuz yemege, bütün sinirleriniz geriliyor, sansınız varsa ve yeterince dakikseniz kuyrugunuzu kaptırıyorsunuz, öteki türlüsü var ki, metal sırtınıza iniyor kacacak yeriniz yok kalbiniz deliler gibi atıyor hareket edemiyorsunuz acı çekiyorsunuz, karariyor dünya sizinle birlikte, kuyrugunuz sıkıştıysa şayet, bir gıdım şansınız oluyor bir parçasını bırakmak pahasına kaçmayı seçiyorsunuz, sebebi sadece bir gün daha karnınızı doyurmak için...
    şimdi bunu günümüze ve insan psikolojisine uygulayalım...
    birçoklarımızın yaptığı bir şey bu artık günümüzde, kendimizi köşeye sıkışmış, gidecek yeri, kaçacak mekanı yokmuş gibi hissettiğimizde, normalde yapmayacagımız fedakarlıklarda bulunarak, bulunduğumuz durumdan ortamdan kaçarız, kaçmaya çalışırız, ama öyle durumlar vardır ki ne kadar imkansız bir fedakarlık yapsak bile o durumdan o yerden kaçamayız, kapana kısılmışızdır...
    (11.02.2007 06:43)

yüz görümlüğü

    eski türk adetlerinden biri olan yüz görümlüğü aslında çok güzel bir temele dayanır...
    ismin atası olan durum görücü usulünden sonra, damadın gelinin yüzünü acması için geline verdiği ve kuvvetle muhtemel hayatları boyunca verebileceği yegane hediyedir.
    daha sonra bu kavram değişmiştir, evlenen çiftte, kayınvalide tarafından, onada babaanneden verilmiş, bir hediye olmuştur...
    genel anlamda yüz görümlüğü gelinin düğünden sonraki gece damada karısı olarak yüzünü açması olayına dayanır, başka bir değişle o gelinlik yüzüne indiğinde sevdalisidir, ama o gelinliğin duvağı kalkıpta yüzü göründüğü zaman sevdalının kocasıdır, ve yüz görümlüğü geline evlendiği için bir teşekkür olarak sunulur...
    gelenek olarak bazı yörelerde hala devam etmektedir...
    (10.02.2007 16:57)

trigun

    yosuke kuroda'nın kalemiyle can bulan, satoshi nishimura tarafınan yönetilen, izlemeye değer bir anime...
    Hayatin degeri nedir?? aslinda bu soruya cevap aradigini yada kalimda en cok bu sorunun döndügünü düsündügüm anime...
    gerek hikayenin gelişimi bakımından gerekse, bütünlüğü açısından insanın kafasında bir kaç soru işareti bırakan bu güzel anime, 15 bölüm boyunca güldürü esasına dayanır hoş vakit geçirmek üzere, ideal bir can sıkıntısı öldürme seyretisidir. 16. bölümle ciddileşmeye başlayan anime hikayesinin çorap söküğü gibi gitmesiyle kişiyi sarar ve 26. bölüm bittiği zaman kişi aklında soru işaretleriyle ekrana bakar halde bulur kendini...
    Tanimimin sonuna gelirken, sizleri çok küçük bir diyologla yalniz birakmak istiyorum bu animeden.
    *:
    "People are dead!"
    "THEY'RE DEAD!" *
    "You killed them!"
    "you die with them!"
    ...
    (26.01.2007 16:35)

hepimiz hrantız hepimiz ermeniyiz

    aslında hem okadar acı ve okadar sevindirici bir slogan ki bu...
    acı çünkü çoğunluk sadece söylenmesi gerektiği için, nereye gideceğini düşünmeden söylüyor. acı çünkü bu insanlar bize mustafa kemal atatürk'ün fikrinin unutulmuş olduğunu gösteriyor. "türk olmak değil türkiyeli olmak marifet." türküm diyen herkes türkdür türkiyedeki herkes türkdür...

    sevindirici çünkü ne kadar bilinmesede bizler; zaman evvel onları kanımız gibi sevmiş, komşumuz bilmiş, gelin almış, gelin vermiş, onlarla kardeş olmuş, bir devletiz. evet biz ermeniyiz, ama onlarda aynı derecede türk. hepimizin kardeş olduğu gerçeğinin yatsınamazlığı var aslında ortada, hala eski osmanlıca bir kitabi açıp okuduğunuzda bir kimsenin kapı komşusu, ermenidir, rumdur, kardeştik biz onlarla çünkü, kandık biz onlarla...
    Şimdi ise...
    (23.01.2007 15:58)

çekip gitmek

    yapıldığı yer ve ana göre en mantıklı ve en saçma olacak davranış türüdür, bulunduğunuz çevre kendini kaybetmiş anlamsızlık içinde giderken kendinizi kurtarmak için yapılacak en mantıklı harekettir.
    ancak çok komik, hatta çok zararlı, belki anlamlı bir kavgadan sonra gitmek. yapılacak en saçma harekettir. günümüzde her kavganın birincil sebebi iletişimsizliktir. bu durumda zaten çekip gitmek iletişimsizliği daha da arttıracaktır.
    velhasıl kimi durumlar vardır ki ne kadar çabalarsanız çabalayın karşı taraf sizi anlamamakta inat etmektedir. bu durumda yapılacak en mantık hareket bütün sinirinizi tutup özür dileyerek ortamdan ayılmaktır...
    cekip gitmek an için cok zekice gorulebilir ancak her sey duruldugunda kesin can yakar. acısının sonra cıktıgını büyük bir marifetle gösterir.
    (22.01.2007 02:28)

bilinmezlik

    ilk bakış açısında bilinmezlik; insanın gözünün daha önce görmediği yada bildikleriyle karşılaştığını açıklayamadığıdır.
    ancak bilinmezlik insanın algı sınırının ötesinde gerçekleşen olaylardır. olaylar gerçekleşir ancak farkında bile değilizdir.
    galaksideki diğer gezegenlerin zaman aşımında ki inceleme süresi gibi. galakside ki bütün gezegenler gelişir ve ölür, ama biz ancak burnumuzun ucundakileri yeni yeni görmeye başlıyoruz. galaksideki diğer gezegenlerin öldüğünü biliyoruz çünkü bütün yaşam türleri ölür. ancak ne zaman ve nasıl öldüklerini bilemeyiz... bilinmezlik...
    (22.01.2007 02:17)

enterprise

    Amerikada birçok gemide kullanılan ayrıca amerikanın keşfinden sonra kullanılan gemilerden birinin adıdır. Daima donanmanın en iyi gemisini temsil etmesiyle bilinir, bilinen sırasıyla;
    ~1519 Enterprise: Bilinen özellikleri üç direkli yüksek pruvalı yüksek hızda(o dönem için) bir gemi olduğu.
    1944 USS Enterprise CV-6 (diğer adıyla "big e"): ilk nükleer uçak savaş gemisi
    1976 Enterprise:Dünya yörüngesine dönecek olan ilk uzay mekiğidir asıl adı "Constitution" olacakken Uzay yolu izleyicileri bir imza kampanyası başlatarak ismini Enterprise olarak değiştirmişlerdir.
    (bkz: star trek enterprise)
    (12.11.2006 16:02)

kötu kedi şerafettin

    su anda fermuar adlı mizah dergisinde yayınlanmakta olan, b.üst çizimi haklı asabi, süper kahraman...
    (26.09.2006 20:33)

30 ağustos zafer bayramı

    asli 28 haziran 1914'e dayanan bir destansi hikayenin bize kalmış bir kaç mirasindan biridir zafer bayramı...
    zira 1920 yilinda ingiliz başbakanı lloyd george'un söylediği "türkiye sahneden siliniyor diye üzülecek değiliz." cümlesine cevap niteliğinde olmuş bir ülkenin uyanışını göstermiş ve o günlerden bize miras kalmış 30 ağustos 1922 günü tam manasıyla aslinda türk'lüğün ve türk olmanın ne demek olduğunun düşünülmesi gerekildiğini anlatan cumhuriyet'in nasil kazanıldığının en büyük kanıtı olan ve bir bayram olarak kutlanılmayı hak eden bir gün 30 ağustos zafer bayramı...
    (30.08.2006 12:41)

yozlaşmak

    tdk der ki:yozlaşmak; özündeki iyi nitelikleri birtakım dış etkenlerle zamanla yitirmek, soysuzlaşmak, özünden uzaklaşmak, bozulmak, dejenere olmak, tereddi etmek.
    doğrudur böyledir yozlaşmak ama daha fazlasıda değilmidir aynı zamanda sadece özümüzdeki iyi nitelikleri değil sonradan eklediklerimizi bile etkileyen binlerce yıl gördüğümüz, görmediğimiz, bilmeden kanımızda taşıdığımız yada kanımızda taşımayıpta sonradan öğrendiğimiz herşeyi kaybetme sebebi, başka bir deyişle olmadığımız bir şeye benzeme sebebimiz değilmidir yozlaşmak??
    hal böyle iken uzak duracağımıza zamanla daha çok kucakladğımız şey değilmidir yozlaşmak? görünen o ki öyledir...
    kendimizi kaybetmemizin sebebidir...
    (20.08.2006 20:01)

sayfa: 1...-17-18-19-20-21-22

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.