nick cave

  1. avusturalyalı sarkı sozu yazarı, sair, yorumcu ve ressam. sanatçı insan. bad seeds adındaki grubu ile zaman zaman gospel zaman zaman alternative , soft rock, hard rock vs türlü alanlardan izler tasıyan sarkılar üreten bir yüce insan. from her to eternity, no more shall we part, the good son albumleri arasında sayılabilir. red right hand, where the wild roses grow ve as i sat satly by her side harika sarkılarından yalnızca birkaçıdır
    (klovis 11.05.2006 23:02)
  2. http://www.nickcaveandthebadseeds.com/
    http://www.nick-cave.com/
    (suicide veil 12.05.2006 01:36)
  3. there is a town adında güzel bir şarkıya imza atmış insandır. şarkının türkçe versiyonu için ise orada bir köy var uzakta'yı dinlemeniz yeterlidir. aynı hissiyatı verir iki şarkı da.
    (beni ben secmedim 10.09.2006 21:36)
  4. 2001 ve 2004 yıllarında birer kez türkiye'de* konser vermiş rock insanı. as i sat sadly by her side parçası tavsiye edilesidir.
    hayat hikayesi de şöyleymiş:

    nicholas edward cave, 22 eylül 1957Â’de avustralya warracknabealÂ’da doğdu. eğitimi için melbourneÂ’a gittiğinde cave, daha sonra ilk gurubu olacak “the boys next door”un üyeleri mick harvey, tracy pew ve phil calvertÂ’le tanıştı. ayrıca burada daha sonra hayatının aşkı olduğunu söylediği anita lane ile de tanıştı. ve onun için ilk romanını yazdı.

    Önceleri “the boys next door” kolejlerde konserler verip oldies parçalar çalan bir grup olarak biliniyordu. fakat bu şöhretlerini 1979 yılında guruba, rowland s. howard katılmasıyla birlikte yazdıkları ‘world panic and masturbation generationÂ’ gibi parçalarla sağlam bir temele oturttular. bu parçayla büyük bir ilerleme gösteren grup aynı zamanda çıkartacakları ilk albümlerinin stüdyo çalışmaları için de zaman kazanmış oldu. fakat, “brave exhibition” hiç bir zaman piyasaya sürülmedi.

    1979 mayısÂ’ında grup, henüz müzik piyasasında yeni olduklarının bir göstergesi olan, içinde pop şarkılarının bulunduğu “door door” albümlerini çıkardı. grup üyeleri, albümün canlı performansını sergilemek için verdikleri konserlerde gösterdikleri dengesiz davranışlarla, çaldıkları kulüplerden atılıp, polis tarafından uyarılmaya başlandı. bütün bunlara rağmen grup üyeleri, yeni ve daha fazla parçalar yapıp 1979 aralığında yeni albümleri “hee haw”u çıkardı. bu albümle birlikte punk melodileri grubun parçalarına iyice yerleşti. ayrıca nick caveÂ’in soloları, onun büyük bir özelliği olan kısa hikayelere dönüştü.


    grup, bu albümden sonra daha iyi ve başarılı çalışmalar yapmak için avustralyaÂ’dan londraÂ’ya taşındı. burada adlarını kendi yaptıkları bir parçadan esinlenerek “the birthday party” olarak değiştirdiler. the birthday partÂ’nin ilk albümleri 1981Â’de çıktı. “prayers on fire” hayranlarının ve eleştirmenlerin onlardan bekledikleri başarıyı yakaladı. fakat bu başarının getirilerini yaşayamadan, Ä°ngiliz resmi yetkilileriyle grup arasında gerginlik arttı ve bazı üyeler hakkında alkol ve uyuşturucu soruşturması açıldı. yaptıkları bir kaç başarılı albümden sonra aralarında anlaşmazlıklar ortaya çıktı ve beklenen ayrılığın çok yakında gerçekleşeceği anlaşıldı.

    berlin turnesinde grup “einstürzende neubauten” adlı bir grubun başarılı performanslarının farkına vardı. nick, grubun geri vokalinde bulunan blixa bargeldÂ’le tanıştı. nick ve bargeld, birlikte başarılı çalışmalar yapabileceklerini anladılar. böylece “the birthday party” berlinÂ’e taşındı ve burada son albümleri “mutiny”i kaydetti. avustralya turnelerinden hemen önce mick harvey gruptan ayrıldı. bu ayrılıkla birlikte nick cave ve rowland howard arasındaki gerginlikte gitgide arttı.
    ve grup dağıldıÂ…

    uzun bir aradan sonra 1984 yılında nick cave, “nick cave, man or myth?” adında bir dizi sahne şovu düzenledi. sahnede caveÂ’e mick harvey, blixa bargeld ve barry adamson da eşlik etti.

    mayıs ayında ilk singleları ‘in the ghettoÂ’ piyasaya çıktı. bu parça nick caveÂ’in her geçen gün daha fazla taptığını söylediği eski bir elvis presley parçasıydı. singleÂ’ın b-yüzünde ise ‘the moon ıs the gutterÂ’ vardı. single “nick cave and the bad seeds” kaydı olarak piyasaya çıktı. böylece nick cave sonuna bad seeds takısını da almış oldu. böylece grup oluştu.

    grubun üyeleri kendi projeleri üzerinde çalışmaya devam ettiler. grubun devamlı üyeleri olarak ise mick ve blixia gösterildi.

    1984 yılında ilk albümleri “from here to eternity” çıktı. 1985 yılında ise ikinci albümleri “the firstborn is dead” piyasaya sürüldü. bu albümden çıkan ‘tupeloÂ’ adlı parçada, caveÂ’in 1989 yılında çıkartacağı kitabı “and the ass saw the angel” dan alıntılar bulunuyordu.

    1986 yılında grubun 2 albümü çıktı. bunlardan ilki “kicking against the pricks”, blues ağırlıklı bir albümdü. albümde tracy pew ve rowland s. howardÂ’ında katkıları bulunuyordu. diğer albüm ise iki epÂ’den oluşan “your funeral...my trial” oldu.


    1988 yılında wim wendersÂ’ın filmi ”der himmel ueber berlin” (wings of desire)Â’da, nick caveÂ’in ‘the cannyÂ’ ve canlı olarak söylediği ‘from here to eternityÂ’ parçaları, filmin soundtrackÂ’inde bulunuyordu. nick cave ayrıca wim wendersÂ’ın “until the end of the world” ve “far away so close” filmlerinin soundtrackleri içinde parça hazırladı.

    grubun bir sonraki albümleri “tender prey” 1988 yılında piyasaya çıktı. bu albümden sonra cave, berlinÂ’den brezilya, sao-paoloÂ’ya gitti. burada, turne sırasında viviane carneiroÂ’yla tanıştı. cave, brezilyaÂ’da 1990 yılında “the good son” adlı albümünü çıkardı. brezilyaÂ’da çıkardığı bu albümde; caveÂ’e, brezilyalı müzisyenler kid congo powers, bad seeds olarak eşlik etti.

    1989Â’da, senaryosunu ve soundtrackÂ’ini yazdığı ve aynı zamanda rol aldığı “ghosts...of the civil dead” vizyona girdi. film hapisanede geçen bir öyküyü anlatıyordu.

    uzun bir süre albüm çıkarmayan nick cave, bu sessizliğini 1992 yılında “henryÂ’s dream” adlı albümüyle bozdu. albümün çıkışından sonra bir dünya turnesine çıkan nick cave & the bad seedsÂ’in üyelerinde de değişiklik oldu. grup; nick. blixia, mick, thomas, martyn p. casey ve convey savage olarak dünya turnesine çıktı. 1993 yılında çıktıkları turnede grubun ilk canlı performansları kaydedildi ve “live seeds” olarak piyasaya sürüldü. bad seedsÂ’in geçmiş 10 yılının izlerini taşıyan albüm, peter milneÂ’ın fotograf kitabıyla birlikte satışa sunuldu. kitapta, grubun 1992/1993 yıllarında çıktıkları turnelerden çekilmiş fotografları bulunduruyordu.

    1993 yılında nick cave tekrar londraÂ’ya yerleşti. burada bad seedsÂ’in dokuzuncu albümleri “let love in”in kayıtları yapıldı.

    1996 yılında “murder ballads” piyasaya çıktı. bu albümde konu olarak, cinayet olgusu işleniyordu. albümde nick caveÂ’in; pj harvey ve kylie minogueÂ’la yaptığı düetler de bulunuyordu. albümde diğer adı geçen sanatçılar ise shane mc. gowen ve warren ellis.

    bütün bunların dışında nick cave, televizyon dizisi x-filesÂ’ın müziklerinden oluşan “songs in the key of x” toplama albümünde ‘red right handÂ’ adlı parçayı seslendirdi.

    nick cave, 1996 mtv müzik ÖdüllerinÂ’de en iyi erkek sanatçı ödülünü kazandı. fakat cave bu ödülü, sanatın ödüllerle kısıtlanamayacağını düşündüğü için kabul etmedi.

    1997Â’de yeni albüm “the boatmanÂ’s call” piyasaya çıktı. bu albümde, bad seeds olarak, warren ellis ve jim sclavunos vardı. müzik tarzlarıysa bu albümle radikal bir değişim gösterdi. hatta bazı şarkılarında dinsel öğelerin bile bulunduğu söylenebilir. kısaca bu albümle birlikte cave, duygularını daha iyi anlatabiliyordu diyebiliriz. albümün hemen ardından, nisan ayından temmuz ayına kadar süren ve fransaÂ’da başlayan bir avrupa turnesi gerçekleşti. bunu kasım ayında kısa bir avustralya turnesi takip etti.

    1998 yılında bir kaç parçanın klibininde yer aldığı “the best of nick cave and the bad seeds” albümü yayınlandı. albümdeki parçalar, bad seeds üyesi mick harvey tarafından seçildi. tabii ki harveyÂ’e, bu seçimlerinde diğer bad seeds üyeleride katkıda bulundu. albümde bonus parçalar olarak 1997 yılında royal albert hallÂ’da verdikleri konserlerinden canlı performans kayıtları

    bulunuyordu. 1998 eylülÂ’ünde nick cave and the bad seeds turne için 7 yıl aradan sonra tekrar amerikaÂ’ya gitti.

    nick cave and the bad seedsÂ’in yeni albümü “no more shall we part”dan çıkan ilk single ise 19 martÂ’ta piyasaya sürülen ‘as i sat sadly by her sideÂ’. bu albümde yer alan bad seeds üyeleri: mick harvey, blixia bargeld, thomas wydler, martyn casey, conway savage, jim sclavunos ve warren ellis

    http://www.kanald.com.tr/muzik/hayathikayesi.asp?sarkiciid=24
    (diefabelhafteweltderamelie 09.12.2006 20:22)
  5. (bkz: into my arms)
    (genco 26.07.2007 17:44)
  6. bad seeds'le olan mercy seat güzeller güzeli bir parçadır.yedibuçuk dakikalık isyan patlaması! as i sat sadly by her side'ın da ondan aşşağı kalır yanı yok. kyle minoqe la düeti filan da vardır. uyuşuk uyuşuk söyler , kedi gibi yapar insanı .
    (mistaneek 26.07.2007 18:41)
  7. karanlıklar prensi.
    o siyah giysin, ben geceyi unuturum... * *
    (ikili tekrar 18.09.2007 19:42)
  8. kylie minoque ve pj harveyle düet yapmış baba kişiliktir.
    (bkz: wild rose)
    (bkz: henry lee)
    (artikbendebirlostum 18.09.2007 20:09 ~ 18.09.2007 20:10)
  9. (bkz: avalanche)
    (globulin 24.10.2008 04:12)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.