deli dolu,zıpır,neşeli vampire. güzel bir zirvenin ardından mutlaka nicelerine diyebileceğim bir organizasyonu sağladığı için kendisine teşekkürlerimi iletiyorum. özenle yapıp bizlere verdiği vampirleri de pek bir şahane idi. yaş mevzusu falan bahane * çok memnun oldum, nice zıpırlıklara diyorum *
diyarın buçukluklarından. hoş gerçi pekte ufak değil ama kime göre, neye göre sorunsalı diye bişi var di mi ? hıpır, zıpır, kıpır kıpır bişi. dalga geçilesi bir varlık.** verdiği cevaplar veya girdiği tripler ile cidden çok eğlenceli oluyor. biraz kızıyor ama olsundur, biz gayet eğeliniyoruz.
dip not: zirve için tüm gece uğraşıp yaptığı vampir figürlerini umursamadığımı sanıyor ama işin aslı öyle değil. tamam pek umursamadım kabul ama en azından bir tane aldım. tamam onuda ben almadım zorla verdiler ama sonuçta elimde bir tane var. aslında tam olarak elimde de değil. üzerimde taşımaya üşendiğim için irallen de duruyor. ama söz alacağım ve odamın baş köşesine koyacağımdır. yani umuyorum, yakın zamanda bir ara yapacağım.
kendilerinin sayfası kapalı olduğu için ona tanımımı buradan yapıyorum, kendileri çok canayakın,, çok şirin, bi o kadar güleryüzlü ve duyarlı vampire, bana gösterdiği yakınlık için ona çok teşekkür ediyor, dosmik'iyle mutluluklar diliyorumm.
not: seni her zaman çok seveceğim, bendeki yerin apayrı felse =) *
radyo dj lerimizden biri olarak tanıdığım vampir. uzak yollardan geldi heves etti bir de üstüne zirve yapim dedi bitti mi? bitmedi* uğraştı etti vampircik bebecikler yaptı üşenmedi* bizleri bir araya getirmeye vesile olarak çok güzel ve eğlenceli bir gün geçirmemizi sağladı sağolası şahsiyet. gelelim müzik evi olayına ilk olarak kendisi benim icra etmeye gayret gösterdiğim güzelim belgesellerin vazgeçilmezi olan vangelisin chariots of fire adlı parçasını piyano başında çıkarma girişimlerimi bertaraf ederek beni piyanodan koparmış vampirdir ama allah büyüktür ve akabinde nuha da orda sevdiği bir parçanın çalındığını duyup kitlenip kalmıştır ve bu sefer intikam sırası hellraiser'dedir. bundan önce de bir shot tekila isterken yakaladığım pozundan alkolü birazcık sevdiğini anlamış bulunmaktayım***. sen merak etme dediğin gibi ben çekecek bir şey bulurum*. velhasıl kelam nice nice nice zirvelerde görüşme dileğiyle...
2. yaş zirvesine kadar uzunca bir süre görmediğim vampire....kendisi çok değişmiş, ilk gördüğümde tanıyamadım. uzun zaman görmediğim dedim ya, o küçük kız çocuğu büyümüş, serpilmiş, boyuna enine uzamış, aslan yelesi gibi olan saçlarını savurarak içeri girmiş ve o olduğunu anladığımda.....''aaaa naaber'' diyebildiğim insan....
hani sezarın bir lafı vardır; veni vidi vici diye yani adam diyoki geldim gördüm yendim. bende diyodumki veni vidi heyrani yani diyomki geldim gördüm ve hayran kaldım. bu vampiremizingülen yüzünün solmaması dilekleri ile. baş tacısınız efendim :)
ilk gördüğüm günden beri nicki gözünüm önüne "nuhahahahaha" diye gülen iri yarı bir kızı getiren kişidir. sanırım yine tutmadı*. çağrışım no 2: (bkz: nouhad haddad )
cıvıl cıvıl tatlı mı tatlı bir arkadaş, abla, dost. insanın konuşası yoksa bile bir selam vererek insanın yüzüne bir gülümse yapıştırıveren sevilecek insan.
bir radyo yayininda başladı herşey. rengiyle büyüledi önce. sonra tatlı diliyle..
hemen ardından düzenlediği şeker zirvede güleç yüzüyle...
bir parçamız oldu sonra.. adını koyduk yine beraber... içinde sevdiğim renkleri barındıran parçamız.
sonra kardeşim oldu benim. aslında çook öncelerden olmuştu, daha ilk merabamda..
vampircik 2 yaşına koşuyor zirvesinde lüle lüle kahkülsüz saçlarıyla bir anlık hafızamı yanılttı belki,
yine benim bıcırık biriciğimdi halbuki. bir saç insanı ancak bu kadar değiştirebilirdi...
kalbi yine aynı yoğunlukta umut barındırmaktaydı. ve onu da yalnızca kalbinin içine bakan gözler farkedebilirdi.
sarıldm sıkıca, yine gülümseyiverdi yüzüme. sevdim yanaklarını bolcana..
bir de tabunun dibine vurduk yine... * güldük beraber, eğlendik beraber geçen kısacık zamanda..
zaman ne garip dedim kendime. deniz kenarı gibi. yara izlerini kıyısına vurduğu her dalgada düzleştirirken, yeni parıltılar taşır bir yeni dalgasında.
sen de benim parıltılarımdan birisin kıvırcık bıcırığım.
uzun ve engebeli bir dönemi en az zararla atlatmaya çalışmış ve başarmış olduğuna inanan vampire* yine eski neşesi, hoppidi hoppidi haline dönüş yolunda hızla ilerlemekte.
sözlerime arak bir cümle ile başlamak istiyorum. uzun ve engebeli bir dönemi en az zararla atlatmaya çalışmış ve başarmış olduğuna inanan* vampire. cıvıl cıvıl, neşeli bazen utangaç bazen deli, yön duygusu acayip gelişmiş altıncı hissi sınırları aşmış** ping pong oyuncusu*, jack hastası, yakın zamanda karnesini alacak olan sevilesi insan*.
oy oy oy ablasının güzel kardeşi aşık mı olmuş, mutlu muymuş, kardeşinin o gül yüzünde güller mi açıyormuş...
kıyamam ben sana... ilk hoşgeldin kucağını aldığım parçam. sevilesi sarılnılası kıvırcık meleğim benim. istanbul seninle daha bir güzel, hem zaten hayat anlattı bize;
abla kardeş olmak için aynı ana babadan olmak gerekmiyormuş; kalbinin derininden sevmek, korumak kollamak için, her daim onu düşünmek, merak etmek için...
iyi ki kardeşimsin sen benim gül yüzlüm... yanındayım.. ve seni çok seviyorum...
uçtum uçtum, taa hangi diyarlardan geldim kalbine kondum ;
hayatımın büyük bölümünü beraber geçirdiğim,beni,bizi(u:):=) anladı kendileri anlamlı yapan,düşünceli,mantıklı ama bir o kadar da eğlenceli ve neşeli insan..boyu boyuma uygun olan tek akkım*aramızda kullanıyoruz*=)
-sonunda biri tavernaya geldi
+canın nasıl sıkılmışsa artık hasret kalmışsın konuşmaya
-iktisatın şairliği sıfırmış (:
+felisia olunca konu sanırım ondan
-höö. bende mcleod a da yazdım ama aramızda birşey yok
+neden tipin mi değil? ya da o çayı hep demler mi?
...
çok geçmeden o da kendi yaptığı esprinin farkına varıyor. en azından insanın kendini bilmesi güzel birşey tabiki de. yalnız nickimi suçlarken hiç kendi nickine bakmıyor sanırım. en kötü esprilerin kaynağı olma yüzdesi çok yüksek. kendisinin de dediği gibi şu gibi örnekler ile karşılaşabilir;
önümüzdeki 1 senesini kendini yarış atı olarak görerek geçirecek olan vampire. o bir senesini ve geçmişindeki geleceğindeki seneleri de söverek geçirecek olan da aynı vampiredir. 1 sene haber alınamayacaktır kendisinden. birilerinin ona ulaşmasını hep bekleyecektir.
kadıköy iskelesinde, aslında iskelede de değil, vapurda bana süpriz yapmış sevimli vampirecik, kardeşcik. tabi sahile damlamamla beraber bıdı bıdı hiç susmamam bir olmuş olsa da, hem hellcanı, hem kardeşlerimi görmek çok güzeldi.
bizlere zaman aralığıyla eşlik etmiş kardeşçik ise, yine ağzımdan fırlamasına engel olamadığım söz öbeklerimle kahkahalalara boğulmuştur, boğuldular...
ya da bütün mekan boğuldu bilemiyorum...
bana verdiği hediyeyi saklayacağım tıpkı dosmik gibi... kendisini bir kez daha görmek mutlu etti beni unutmasın sakın...ayrıca öss senesinde de kırmızı kafalı ablası yanında hep.
bu aralar yorgun vampirecik. belliydi halinden. ama bir dahaki görüşmede çok daha enerjik görücem seni temam? her an yeganedir ama geçmesini de bilir, zor ya da kolay her an geride kalır canım...
başarılar diliyorum sana. ve nicelerine diyorum biricik sevimlim.
***
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.