yeni vampir hoşgelmiş. elinde bir mikserle dolaşır ve yalnız kaldığında bu mikseri burnuna sokar. iyidir hoştur sohbeti çekilesidir. tavernada gezinir. kedi enciği diyemi telafuz edilir bilmiyorum.. sevimli kedi yavrusu ...
en son girdiğimde gördüğüm kadarıyla, tavernada kullanılan gülümsemenin, msn'den farklı olarak bize doğru değil de sol tarafa doğru baktığını tespit ederek beni gülümsetmiş vampirdir. çok ince tespiti çin kendisine teşekkür ediyorum ben kendi adıma. imrendim vallahi.*
başlığımdaki, insanın yüzünde garip bir ifade bırakan, lakin beni 15 adet sınavdan, bilmem kaç sayfa ödevden, notların açıklanma korkusundan hıdının hıdısının hıdısından....sonra baya bi güldürmüş, manyaklaştırmış tanımın perde arkası efenim.
buluşma görüşme planları yapılır. mekan bakırköydür, evimin hemen yanıdır, mutluyuzdur.
kedi: pazar da benim annem salmayabilir tek izin günü bayram öncesi temizlik falan fişman. bayram ne gün be?
fels: 8 de.
kedi: kır kıçını temizlik yap kız. ben halıları sildim camlar kaldı.
fels: denerim anam da. biz gidicez ananeme. bu sene 82 oldu kendisi...
kedi: allah hayırlı uzun ömür vere.
fels: amin hayatım. hala ben her gittiğimde seviyorum hastasıyım diye etli salçalı yaprak sarması yapar. herkes unutulur ilk benim tabağım dolar.
kedi: maşallah dinç yane.
fels: süper walla. senden benden genç abi . o kadar diyim.
kedi: öyledir abi. biz depresif kutup ayıları......kış gelince depresyona girdim lan.
fels: ulan ben sabredemem yeminle ya. öyle tek tek koy içine sar bilmem ne. 5 sarar 3 yerim sittin sene pişmez o sarma... aauhahahu kutup ayısı. süpermiş... bunu kaydedelim.
kedi: hepsini yazma lan.
fels: bunu paylaşmalıyız. kimin başlığına gitsin?
kedi: sana!
fels: hayır sana!
kedi: ben ayrıntıya girmem, bıdı bıdı etmem. az öz yazarım abi. ''depresif kutup ayısı.''
fels: yaz hocam.
kedi: ama sonra yok böyle mi olcaktı yok aman ben böyle demedim felan yok?
fels: yok hacı. yaz sen. ama yani şimdi...gizli bkz verebilirsin açıklamayı fels yapar diye. yani şimdi..
kedi: hade ordan lan...
kız haklı... nereye gidiyor, orada karşılaşacağı manyakların manyaklık potansiyeli ne bilmediği için gardını aldı ve oturdu. sustuuu, sustuuu, canı istedikçe konuştu. yalnız ben yaptığı muffin'lere kelimenin tam anlamıyla yarıldım. kendisine geleceğini ve yedi ceddini kurtaracak bir teklifim var: kediyekafaatmayaazmettirenfare ile pastane işine girmeli. kek türü gıdaları sevmeyen ben üç muffin yutmuşum, haberim yok!
çok konuşamadık kediencee. inşallah başka zirvelere. sen gel ama. gördün, o kadar da manyak diiliz!
bugün ve dün girdiği tanımlar, toplam tanımlarının yüzde onundan fazla olduğunu belirtip, başarılarının devamını diliyoruz. bi de yazmıyo, çok ayıp çoook. yaz da okuyalım işte. cık cık.
hayatımın belki de en zor, bir o kadar sancılı gününde, beni, varlığıyla elimden tutup ayağa usulca kaldırmış, yalnızca iyi gün değil, kötü gün dostu kardeş...
16 şubat...
birlikte yürürken yüzümü sağa çevirmemle içimdeki kanın akmaktan vazgeçtiği o ufacık, ama bana yıllar kadar uzun gelen 'an' ve elimde hissettiğim elin sıcaklığı...
geçmişime her dalıp gittiğimde, gözlerimin en dibine biraz hüzün biraz telaş dolu bakan, bir çift güzel göz.
aramızdaki mesafe birkaç karış fazlalaştığında, hemen telaşlandım ben. yüzüne bakınca sakinleştim sonra...
hissettin biliyorum.
o koca sarayın kapısından çıktıktan sonra, seninle içtiğim çayın ve kahvenin, yediğim simidin tadını yine sen yanımda olmadan hiçbir yerde bulamayacağımı biliyorum. o ördeğin kıçını sallaması da sen olmadığında hiç sevimli gelmeyecek gözüme. kuşların banyosu da, kedinin neye uğradığının farkında olmaması da...
kimi için pişmanlığın, kimi için özgürlüğün doğuşu olan o gün, yanıbaşımda olan, beni, hüznüm gözlerimden okunmasın diye sığındığım boyaların ardından gören, gülümseten, acımı dindirmiş, tasvirlerime sığdıramadığım dost.
There’s a fire starting in my heart
Reaching a fever pitch, it’s bringing me out the dark
Finally I can see you crystal clear
Go head and sell me out and I’ll lay your shit bare
See how I leave with every piece of you
Don’t underestimate the things that I will do
There’s a fire starting in my heart
Reaching a fever pitch
And its bring me out the dark
The scars of your love remind me of us
They keep me thinking that we almost had it all
The scars of your love they leave me breathless
I can’t help feeling
We could have had it all
Rolling in the deep
You had my heart and soul
And you played it
To the beat
Baby I have no story to be told
But I’ve heard one of you
And I’m gonna make your head burn
Think of me in the depths of your despair
Making a home down there
It Reminds you of the home we shared
The scars of your love remind me of us
They keep me thinking that we almost had it all
The scars of your love they leave me breathless
I can’t help feeling
We could have had it all
Rolling in the deep
You had my heart and soul
And you played it
To the beat
Throw your soul through every open door
Count your blessings to find what you look for
Turned my sorrow into treasured gold
You pay me back in kind and reap just what you sow
We could have had it all
We could have had it all
It all, it all it all,
We could have had it all
Rolling in the deep
You had my heart and soul
And you played it
To the beat
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.