melekleri geride bırakma istidadı olduğu gibi * hayvandan daha aşağı bir derekeye düşebilme ihtimali de bulunmaktadır. emr-i ilahiye ittiba eder* nehy-i ilahiden içtinab ederse*, yani iradesinin hakkını verirse vazifesini tam eda etmiş olacaktır.
mahlukların en şerefilisidir. fakat bunu kendisi unutur nerde yaramaz iş var onun peşinde koşar.
o kadar ki insanlar birbirinlerinden nefret ederler ki bazı noktalarda haklıdırlarda.
bence en nefret edilesi varlıkların ikincisidir insanoğlu...
= kusurdur. insanı insan yapan, bizi milyarlarca hemcinsimizden ayıran kusurlarımızdır. herkes mükemmel * olsaydı, herkes aynı mükemmel olur, dünya da hiç çekilesi bi yer olmazdı. insanları farklı yapanın kusurlarının olduğu bu kadar aşinayken, herkes mükemmel olmaya, birbirinin aynı olmaya çalışır. ayıp budur işte. bırakınız bizi insan olarak görmek, anlamak, sevmek isteyen kusurlarımızla sevsin.
zamanın ve uzamın sonsuzluğunda ihmal edilebilir varlığına çok fazla önem veren bir canlı türüdür. varlığının -hatta genelde varlığın- bilincinde olması onu bir yandan kutsarken bir yandan lanetlemektedir. uğrunda savaşacak, ölecek, öldürecek değerlerini kendi elleriyle yarattığı halde onların boyunduruğuna giren de yine insandır. sözün özü insan olmak, başlı başına zor bir meseledir.
eşref-i mahlukat ile esfel-i safilin arasında gidip gelen, allah'a halife seçilmiş sorumluluğundan bihaber, göklerin ve dağların kabul etmediği sorumluluğa talip olan yaratık.
şu anda bildiğimiz evrende "iyi" ve "kötü" kavramlarına haiz tek canlı türüdür. çünkü iyi veya kötü olabilmek hesap işidir, kitap işidir ve bunlar belli bir sınır değerin üstünde olan varlıklar için mümkün olabilir görünmektedir. şimdi insanın neler yapıp yapamayacağını yazmaya lüzum yok çünkü okuyan herkes insan.
insanın bir iki ufak tefek özelliği ile ilgili varsayımlar aktarmak gerekirse:
- insanların büyük kısmı sağ ellerini kullanır. bunun sebebi ne olabilir? buna değerli bilim adamı isaac asimov' un bir teorisi ile tat vermek lazım... asimov diyor ki; anneler bebeklerini kucaklarına aldıklarında bebeğin ağlamaması ve huzur bulması için içgüdüsel olarak, ritmik kalp atışlarının duyulabileceği sol göğüse yatırmış olabilirler çoğunlukla. ve boşta kalan sağ eli binyıllarca kullana kullana, genetik değişimle çoğunluğu sağ tarafını kullanan yaratıklar olmuş olabiliriz.
- bir tane daha paylaşalım; insan önceki satırlarda bahsedildiği gibi "iyi ve kötü" kavramlarına sahiptir. ve gerçek olan bir şey var: nasıl ki zekası muhakemeye yetmeyecek ve içgüdü boyutunda akıllı olan varlıklar iyi veya kötü olamıyorlar ise, insan da yüksek zekasından dolayı asla ve asla "nötr" bakış açısına sahip olamaz.
yalnız şu iyi kötü olayında, yunusların yüksek zekası beni biraz şüphelendiriyor, onu da belirteyim.
mekanikleştikçe "denge" bulan dengesiz. dengeyi bulduğunda ise duygudan eser kalmaması tehlikesi baş gösteren ama duygulu olması gereken yaratık. iki arada bir derede kalabilen tek varlık.
beri rahmi eyüboğlu'nun insan kasidesi adlı şiirinden bir bölüm:
bir de baktım ki etrafını insanlar almış
halka halka, dizi dizi, arşa kadar
bir yapı içresin ki insandan kurulmuş
duvarları insandan örülmüş,
harcı insan, tuğlası insan,
tavanı döşemesi insan, acısıyla, sızısıyla
alnının kara yazısıyla
korkudan tutulmuş dilleri
iç içe çapraşık yolları
bin türlü acayip halleriyle insan.
bir de gördüm ki insanmış her ne var alemde
meğer her şeyin aslı astarı insanmış
insan alemde hayal ettiği müddetçe değil
insanları sevdiği kadar yaşarmış.
insanları seven mis
sevmeyen bir hoş kokarmış.
bundan ötesi yalan
allı yalan, pullu yalan
yalan oğlu yalanmış.
bedri rahmi'nin şiir yazarken kullandığı benzetmeler çok güzel. bu şiirinde de olumlu, olumsuz, her şeyin insan kökenli olduğunu anlatmış.
bu söz çok hoşuma gitti. kimin söylediğini bilmiyorum ama olsun.
''bu dünya üzerinde şu an itibariyle tam;6.872.504.571 insan var !! .kimisi korku içinde kaçıyor, kimisi günü kurtarmak için yalan söylüyor. diğerleri gerçeklerle tam şu anda yüzleşiyor. bazıları,kötü insanlar,iyiyle savaşıyor. bazılarıysa iyi, kötüye karşı mücadele veriyor. dünyada yaşayan 6 milyar insan...6 milyar ruh... ve bazen... tek ihtiyacımız olan içlerinden biri.''
ruhun dehlizleri mi desek, iç içe geçmiş labirentler mi?
binbir hikayeli, pek netameli...
ayrı ayrı yaşamlar ve deneylimler yumağıyla,
kendini kendinden ören ve sonunda kendi çilesine bulaşan canlı.
-ki çileye yün desek de, dert desek de, anlamdan eksilmez bu cümle-
kimi zaman en aciz, kimi zaman en gaddar, kimi zaman en mükemmel, kimi zaman en karmaşık...ve her şey zıttıyla kaimdir.
insan en üstün varlık olarak yaratılmıştır* ve en aciz olan da yine kendisidir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.