hurafe

  1. hurafe bir nevi içi boş inançtır. ancak hurafe her dinde mevcut olan bir kavramdır. bugun en temelli dinden en temelsizine kadar mevcuttur. nedeni iki türlüdür; birincisi araştırmaya dayanmadan birde bunun üstüne kulaktan dolma bilgiler eklenince ortaya çıkan hurafe, ikincisi de ne olduğu belli olmayan bir şey olan hurafe. hurafeler ancak araştırılarak çürütülebilir, eğer "bu hurafe"'dir kanısına başkasının size söylediği bir sözden ulaşırsanız, korkarım ki cevap olarak verdiğinizin de hurafe'den bir eksi yanı kalmaz.
    (fleur de lis 06.06.2006 11:58)
  2. hurafe, beni uzle isimli arap kabilesinden bir kişinin ismidir. etrafındakilere anlatıp durduğu inanılacak gibi olmayan garip hikayeler münasebetiyle adı yalancıya çıkmış ve benzeri durumlar karşısında halk -darb-ı mesel olarak- "hurafe'nin sözü" demeye başlamıştır.

    günümüzde; islam dininde yeri, aslı astarı olmayan, tamamıyla uydurma, ama dine bir şekilde yamanmak istenen söz, haber vb. için kullanılmaktadır. dolayısıyla bir şeyin hurafe olabilmesi için, onun kişiye saçma gelmesi, aklına yatmamasından çok, dini kaynaklarda yerinin olmaması icab eder.
    (slc 22.08.2006 23:59)
  3. internetin icad edilmesi ile hurafelerin yaygınlaşma hızı artmış daha çok inanana sahip olur olmuştur. öte yandan yine internetin icad edilmesi ile hurafelerin hurafe olduklarını kanıtlamak da kolaylaşmıştır. hurafenin dini olmayan konularda olanlarına da komplo teorisi denebilir.
    (mancene 26.08.2006 23:34)
  4. ölümden sonra yedisi, kırkı, elliikisi gibi günlerle inanışlar da hurafedir. hatta bildiğim kadarıyla ortodox ruslar da elliikisi çıkma inanışına sahipler, onlar da etin kemikten ayrıldığı gün gibi, ya da ruhun gökyüzüne çıktığı gibi hurafe inanışlara sahipler.

    konuyla ilgili ayrıntılı bir açıklama için aşağıdaki linke bakılabilir.

    (not; sadece konuyla ilgili bakılsa iyi olabilir, konuyu izah ederken bazı uçuk kaçık şeyler de söylemiyor değilller)

    http://www.islam-tr.net/soru-cevap-bolumu/11678-7-gun-40ci-gun-52ci-gun.html
    (goodboyum 20.03.2009 23:15 ~ 20.03.2009 23:21)
  5. Bir varmış bir yokmuş bir zamanlar bir ülke varmış. O ülkede türlü türlü inanış varmış, boşa koysan dolmayani doluya koysan almayan ama bir türlü de vazgeçilip hayatlardan çıkarılamayan bu boş inanışlara hurafe denirmiş. Bu inanışlara uygun davranıldığı vakit kimselerin başına bir şeycikler gelmezmiş. Konu başlıklarına göre aklı evvelin teki, Vladimir denir biri şöyle tasniflemiş o hurafeleri.

    Yolculuk;
    Biri yolculuğa çıkarken arkasından aynaya su serpilirse kazaya uğramazmış.

    Biri gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz, hem de gurbetten çabuk dönermiş. Böylelikle kimsecikler gereksiz yere hasret çekmezmiş.

    Gece Hayatı;
    Anladığım kadarı ile gece hayatı fazla renkli değilmiş. Çünkü; gece karanlığında ıslık çalınırsa şeytanlar başına toplanırmış. Hatta, gece ev süpürmenin fakirlik getireceğine inanılırmış.

    İkili ilişkiler;
    İnsanlar arası ilişkiler son derece net ve sade şekilde bağlandıkları kurallar üzerinden profesyonel bir biçimde biçimlendirilmiş. Bir kişi diğerine makası elden ele makasın bıçakları birbirinden açık olarak teslim ederse araları açılırmış. Bir kişi sabunu başka birine elden verirse, sabun acı olduğu için, acı olaylar görülürmüş veya iki kişi arasına düşmanlık girermiş. Bir kişi diğerine bıçağı elden ele verirse çok şiddetli kavga ederlermiş.

    Sağ kulağın çınlamasının hayırlı bir şekilde anıldığına sol kulağın çınlamasının ise hayırsız bir şekilde anılıyor olmaya işaret ettiği düşünürlermiş.

    Tarım, bir takım doğa olayları ve gürültülü felaketler ve bazı gürültülü sosyal faaliyetler;
    Gök gürlerken buğday anbarlarına el ile vurulursa hasat çok olurmuş. Çeltik ekilen arazinin etrafı eşeğe binmiş bir kimse tarafından Kur’an-ı Kerim okunarak dolaşılırsa, o araziye dolu yağmazmış. Tarla veya bahçede bitkilerde hastalık görüldüğü vakit, tarla sahibinin güneş doğmadan önce, tarlasının etrafını koşarak tavaf etmesi gerekirmiş.Yağmur ve dolunun afete sebep olmadan çabuk dinmesini sağlamak için evin dışına demir parçası atılırmış.

    Ay ve güneş tutulması esnasında Peygamberimiz namaz kılınmasını tavsiye ettiği halde bazı kimseler tarafından hurafeye çevrilip tutulma esnasında silah atılması çok yanlışmış.

    Mutfak;
    Soğan kabuğuna basılırsa fakirlik gelirmiş.

    Zenginlik;
    Cezveden kahve ya da su içilirse zengin olunurmuş. Sol avuçta kaşıntı olduğunda o eli önce kafaya sonra kalçaya sürterseniz piyangodan para kazanırmışsınız.

    Talih, nazar;
    Mavi gözlü olanlarla göz göze gelindiğinde nazar değeceğine inanılırmış. At nalı asılan yere nazar isabet etmezmiş.

    Nazar değdiği vakit, işin ehli kimselere kurşun döktürtülmek suretiyle talihi zayıflamış insan nazarın tesirinden çıkartılırmış.

    Yeni bir araba alındığında kesilen kurbanın kanını arabaya sürerlemiş ki kazasız belasız gitsin, seyir etsin.

    Tuhaf şeyler;
    Otururken ayak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş.
    Ayakkabılar ters dönerse şeytan üzerinde namaz kılarmış.

    Evlilik;
    Bir türlü evlenemediği düşünülen kimselerin bahtını açmak için evdeki bütün kilitlerin teker teker açılması ve açık bırakılması, bu işlemin de mutlaka cuma ezanı sırasında yapılması gerekirmiş.

    Kişinin üzerinde düğmesi ya da söküğü dikiliyorsa kısmetinin kapanmaması için elbisesinin bir ucunu ısırması şartmış.

    Evlilik imzası atılır atılmaz eşlerden hangisi diğerinin ayağına daha önce basarsa o evlikte onun sözü daha çok geçermiş.
    Gerdek gecesinde erkek veya kadın, hangisi diğerinden daha önce uykuya dalarsa gün gelir o eşinden daha erken ölürmüş.

    Bir erkekle bir kadın evlendiklerinde, zifaf gecesinde hangisi daha evvel diğerine tokat aşk ederse o evde onun sözü daha çok dinlenirmiş.

    Gelin ve kaynana ilişkilerinin iyi olması, gelinin kaynanasının sözünden çıkmaması için gelinin ağzına bal çalınır ya da geline kapı eşiğine çivi çaktırtılırmış.

    Yeni gelinin erkek çocuğu olsun diye kucağına sevsin diye erkek çocuk vermek gerekirmiş.

    Doğum sonrasında anne ve bebeklerin geleceğini tayin etmek;
    Loğusa kadının herhangi bir şeyden zarar görmemesi inancıyla bulunduğu yere süpürge soğan sarımsak asmak adettenmiş. Bebek doğduğunda kesilen kurbanın kanını çocuğun alnına sürerek gelecekte başına kötü bir şey gelmesine engel olurlarmış. Kırkı çıkmamış bebeğin tırnakları kesildiğinde o bebeğin hırsız olacağına inanılırmış.

    Eğitim;
    Çocuklar okurken, sınava girmeden önce anneleri pirinç tanelerini okur üfler çocuğunun cebine koyarmış, çocukta sınav öncesinde bu pirinçleri yutunca zihni açılır bütün doğru cevapları şıp diye bilirmiş.

    Vatani görev;
    Bir genç askere gitmek üzere evinden çıkmadan önce bir dilim ekmeğin yarısını yer, yarısını da geride bırakırsa, ekmek artığı onu çağıracağı için kazasız belasız uğramadan geriye dönermiş.

    Hastalıklar;
    Şifa için hastanın başında tuz gezdirmek, köz söndürmek, türbelerden getirilen topraklardan hastalara yedirmek veya suya karıştırıp içirmek gerekirmiş.

    Ölüm ve Cenaze;
    Gece sandık açmak, kendi mezarını açmak, yani ölümü çağırmakmış.

    Kefen diken iğne kırılmalıymış, zira ölümü ve uğursuzluğu celbedermiş.

    Cenazeyi alkışla uğurlamak hem yaygınmış hem de bunun uğursuzluk getireceğine inanılırmış.

    Ölen kimsenin ruhunun eve cenazeden sonra geri gelmesi için yedi gün boyunca sürekli ışıkları açık tutmak gerekliymiş.

    Cenaze olduğunda dolu olan su kapları boşaltılarak, cenaze kaldırıldıktan sonra onları tekrar doldurmak adetmiş.

    Cenaze çıkan ev ile çevresindeki evlerin suları dökülmesi gerekiyormuş, çünkü Azrail kılıcını o sularda yıkardığı için sular pislenir ve içilmez olurmuş. Cenaze evinde pişen yemeklere azrail kılıcını batırır inancıyla cenaze evinde yemek pişirmemek ve pişmiş olan yemekleri dökmek adetmiş.

    Öbür dünya;
    Nar taneleri yere düşürülmeden yenilirse cennete girilirmiş.

    Bütün bunlar çok garipmiş ama hep böyle olageldiği için insanlar bu durumu yadırgamaz dün anne babalarının inandıklarına artık kendileri inanmaya devam edip giderlermiş.

    *
    (vladimir 25.03.2010 10:51)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.