yaşadıkları ev düzenini sürekli bozan insandır. istisnâları var tabiî. ama bahsimiz düzenli ve saygılı erkekler değildir.
günde üç öğün yemek yemek isterler. haklarıdır. ama bu yemeği her zaman kadının yapmasını beklerler.*
yer içer ve sofrayı toplamakta yardımcı olmazlar. nerdee, mutfak konusunda hiç olmazsa ellerindeki tabaklarını ıslatmalarını isteyelim..
evin oturma odasının veya salonunun her zaman derli toplu olmasını isterler. haklarıdır. ama ufacık bir yayıntıda yaygarayı koparırlar. üstelik kendi odaları mevcut olduğu hâlde, ellerine veyâ ayaklarına geçirdiklerini bu ortak kullanım alanlarında "unutmak" ardına saklanıp sorumluluklarından kaçmayı da çok iyi becerirler. nerde, azıcık yardımcı olmalarını, sâdece kendilerine âit eşyâlarıyla ilgilenmelerini bekleyelim..
kendileri evde oldukları müddetçe diğerlerinin de evde olmalarını, üstelik kendileriyle ilgilenmelerini beklerler. haklarıdır. ve lâkin evle ilgili yapılacak işlerin büyük çoğunluğunu yapma sorumluluğunu yıktıkları insan yorgun veyâ hasta olunca bu insanlar erkeklerin gözünde değersizleşir, "öteki"leşir. nerde, azıcık hâlden anlamalarını bekleyelim..
her yerin sürekli temiz olmasını isterler, haklarıdır. ama banyo yaparlar, tuvalete girerler, kendi pisliklerini temizlemekten âcizdirler. suç her zaman evdeki kadınlarındır. nerde, azıcık teşekkür etmelerini, kadir kıymet bilmelerini bekleyelim..*
bir kadın, eve dâir sorumlulukların erkeğe düşenleri ile kendisine düşenlerini gâyet âdil bir şekilde ayrıştırıp sâdece üzerine düşeni yaparak hem evin erkekleri de dâhil diğer fertlerine, hem kendisine, hem sosyal hayâtına hem de özel hayâtına vakit ayırabildiği zaman erkeğin gözünde kötü olur. erkek bir zaman dilimi için dahî olsa yalnız kaldığı zaman, başka kadınlara meyleder. sebebi de, o "başka" kadınların, erkeğin kendi sorumluluklarını birden yüklenivermeleridir. ama sadâkatsiz veyâ îtinâsız olan yine evdeki kadın olur.. nerde, azıcık sadâkat, azıcık adâlet ve "berâber" paylaşılacak bir hayat bekleyelim..
-"erkektir, unutabilir, o çorapları orada bırakabilir!"
-"niye??"
-"bi evlen sen de göreceksin!"
-"ben böyle adamla evleneceğime, hiç evlenmem daha iyi!"
nasıl yâni, "cezânı çekeceksin" anlamındaki "göreceksin"den farklı olmayan bir sözün nasıl bir mesnedi olabilir ki bu konuda? tepki elbette böyle olur..
o erkeği yetiştiren ana-baba, şimdi ettiklerini görmüyor da, kendi evlâdının yaptıklarının hep iyi olanlarını gösterişle ortaya çıkarmaktan zevk alıyor, bu sâdece kendinden kaçmaktır, başka bir şey değil..
sürekli "erkeği de yetiştiren kadındır" derler. yalan efendim, öyle değil o. erkeğin örneği babadır. erkek, erkek olmayı da, kadına nasıl davranılacağını da babasından öğrenir. baba olan erkekler akıllarını başlarına toplamadıkları müddetçe, âhirette allah'a karşı değil hanımlarından mes'ûl olmak, kendi mes'ûliyetlerini bile kaldıramayacaklar, üstelik yetiştirdikleri evlâdın mes'ûliyeti altında da ezilecekler..
kafalarında dolaşan ve taşmak üzere olan bilgilere ilaveten yeni şeyler öğrenmeyi felsefe edinmiş olanlardır...fakat bigelerine güvenleri sadece hemcinsleri arasındadır...
kadın erkeğin hep bir parçasını doldurmaya çalışır... puzzle'ın o eksik parçası bir türlü tamamlanamaz çünkü kadın yapıştırır, erkek dağıtır! belki buda doğal dengelerden biridir.. birisi sürekli ağlar ağıt yakar, diğeri sadece teselli eder...(bkz: kadın erkek ilşkileri)
iki cins tarafından da sürekli kötülenen şey. herkes mi bu kadar kötülüğünü görmüş, bu kadar mı lanetli bir cins ben anlamadım. sebebi ne olursa olsun, sürekli kadını yüceltme, erkeği kötüleme mantığı almış yürümüş. bu kadar mı gereksiz erkekler, istisna olacak kadar az sayıda mı iyi olanları.
hadi erkek deyince akla ilk gelen kaba, abazan, düşüncesiz bir tip diyelim. ikinci olarak da mı iyi bir özelliği gelmiyor akıllara. kadın erkek eşitliği diye yırtınanların bu mudur eşitlikten anladığı. bu kadar mı aşağıda erkek, ya da bu kadar mı değerli kadın.. erkeğin köle mi olması gerekir kadına, kötülenmemek için. erkeğin dünyaya geliş amacı kadınları iyi hissettirmek olabileceği yerleşmiş de zihinlere, böyle olmaması gerekebileceği hiç mi gelmiyor akıllara. kadınlar mı yönetmeli dünyayı, her söyledikleri emir mi telakki edilmeli?
hayır efendim, inadına kalasları savunuyorum. yürüyün krolar! görgüsüzler, göbeğini kaşıyan adamlar.. kibarlıktan, naziklikten kasıt kadını yüceltmekse, baş üstünde taşımaksa, yalakalık yapmaksa gördüğü her yerde, olmak istemiyorum kibar. bu değil midir asıl acizlik, alçaklık. kendi olamaz mı insan, erkek kadının süs köpeği mi olmalıdır?
aklımı kurcalıyor, kadınların yol vermemeleri, böbürlenmeleri, afraları, havaları.. a, pardon, sevgili okurlar.. siz böyle yapmıyorsunuz, değil mi.. e tabi, hem istisnalar kaideyi bozmaz. bu lanet kural erkekler için geçerli olamıyor ama nedense.. ne, kölelik bitti mi? hadi canım sen de.. görmüyor musun sokakta yürüyen burjuvaziyi.. yol vermek yetmez! önünde eğilmelisin. belki o zaman senin bir köpek olmadığını düşünebilir.. fazla umutlanma ama, kısa zamanda unutacaktır..
evde sıkışmış cam kavanozların kapağını açmakla görevli kimsedir. kadınlar evde erkek olduğunu böyle sıkışıklık anlarında hatırlayıp," seninki erkek kuvveti hayatım sen aç" derler. erkek "yok canım buyur sen aç" demez itaat edip hemen açar.
A.A.
Erkekler için çok kötü haber
Erkek balıklarda dişilik belirtileri başladı, erkek kutup ayıları hermafrodit oluyor. Çay setleriyle oynayan erkek çocuklar fazlalaşıyor. Bazı yerlerde ise iki kat fazla kız çocuklar doğuyor. Hepsinin altında tek bir neden var: Çevre kirliliği... Bakın, çevre kirliliği şimdiye kadar erkeklere sinsice neler yaptı.
Çevre kirliliğinin, hem insanlarda hem de vahşi doğada erkekleri zayıf cins haline getirdiği bildirildi.
İngiliz Independent gazetesinde yayımlanan rapora göre, günümüzde yaygın biçimde kullanılan kimyasallar, insanlar dahil olmak üzere balıktan memelilere kadar omurgalıların her türünde erkekleri feminenleştirdi, üreme organlarıyla dölleme kabiliyetlerine zarar verdi.
Raporun yazarı, kimyasalların sağlık üzerindeki etkilerini incelemekten sorumlu eski hükümet danışmanı Gwynne Lyons, araştırmanın, erkeklerin temel özelliklerinin tehdit altında olduğunu gösterdiğini belirtti.
Rapor, vahşi doğa ve insanların son yıllarda 100 binden fazla yeni kimyasala maruz kaldığını, Avrupa Komisyonu'nun bunların yüzde 99'unun gerektiğince düzenlenmediğini kabul ettiğini ve bu kimyasalların yüzde 85'i ile ilgili doğru güvenlik bilgisinin dahi verilmediğini ortaya koydu.
ARAŞTIRMALAR:
Raporun hazırlanmasında kullanılan bazı araştırmaların sonuçları şöyle sıralanıyor:
ERKEK BALIKLARDA DİŞİLİK BELİRTİLERİ
"Japonya'da, Benin'de ve Afrika'da tatlı su balıklarıyla Kuzey Denizi, Akdeniz, Osaka Körfezi ve ABD'nin batı sahilindeki Puget Sound'da tuzlu su balıklarının erkeklerinde feminen etkiler gözlendi.
ERKEK TİMSAHLARDA KADINLIK HORMONU ATTI
ABD'nin Florida eyaletinde tarım ilacına maruz kalan erkek timsahlarda daha düşük testosteron ve daha yüksek ostrojen sevileri tespit edildi. Bu hayvanların, testislerinde anormallik, üremelerinde başarısızlık ve daha küçük penislere sahip oldukları saptandı.
ERKEK KAPLUMBALARDA DİŞİ ÖZELLİKLERİ
Vahşi hayatın 400'den fazla kimyasalla kirlendiği Florida ve Great Lakes çevresinde yine bir kaplumbağa cinsinin erkeklerinde dişil özellikler görüldü.
ERKEK KEÇİLERDE İNMEMİŞ TESTİS
Alaska'da erkek Sitka geyiklerinin üçte ikisinin inmemiş testislere sahip olduğu, Montana'da aynı oranda beyaz tüylü geyiğin genital anormalliklere sahip olduğu ortaya çıktı.
ERKEK FARELERDE SPERM AZALMASI
Güney Afrika'da söz konusu kimyasallara yüksek düzeyde maruz kalan, bu ülkeye mahsus iri bir geyik türünün erkeklerinin testislerinin zarar gördüğü, yine çok kirlenen doğa alanında bir fare türünün erkeklerinin neredeyse hiç sperm üretmediği tespit edildi.
ERKEK KUTUP AYILARINDA HERMAFRODİZM
Dünyanın bir ucunda Kuzey Kutbunda hermafrodit kutup ayılarına rastlanırken, yine Florida'da az sayıda, soyu tükenme tehlikesi olan panterlerin anormal spermlere sahip oldukları görüldü.
ERKEK VİZONLARIN PENİSLERİ KISALIYOR
Bir başka araştırma, çevre kirliliği olan bölgelerde yaşayan su samurlarının daha küçük testislere, poliklorlu bifenillere (PCB) maruz kalan vizonların daha kısa penislere sahip olduklarını ortaya koydu.
ERKEK ÇOCUKLARDA FEMİNENLİĞİN KLASİK İŞARETLERİ ORTAYA ÇIKTI
New York'taki Rochester Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, plastiklerde kullanılan bir tür kimyasala yüksek düzeyde maruz kalan annelerin erkek çocuklarının daha küçük penis ve inmemiş testise sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu çocukların anüs ve genital bölgelerindeki aralığın daha kısa, bunun da feminenliğin klasik bir işareti olduğu belirtildi.
ÇAY SETLERİYLE OYNAYAN ERKEK ÇOCUKLAR
Yine Rotterdam'daki Erasmus Üniversitesi'nin bir araştırması, poliklorlu bifenillere maruz kalan annelerin erkek çocuklarının büyürken bebekler ve çay setleriyle oynamak istediklerini gösterdi.
İKİ KAT FAZLA KIZ ÇOCUĞU DOĞAN BÖLGELER
Kanada, Rusya ve İtalya'da bu tür kimyasallarla yoğun biçimde kirlenen bölgelerde yaşayan topluluklarda erkeklerden iki kat fazla kız çocuğu doğduğu gözlendi."
şimcik ademoğlu, ikimiz de aynı süreli çalıştığımız işten geliyorsak hele ki sen masa başı bense beden gücüyle çalışılan sanayi ortamında çalışıyorsam, eve girdiğimizde odaya geçip ayaklarını uzatıp dinlenme modunda önüne yemek, meyve, çerez, çay bekleyip, geciktiğinde de trip yapamazsın. yapma! yok hakkın.. hele üzerine 'çok yoruldum masaj yapın' hiç deme.. gözünü seveyim aklını fikrini başına devşir, bir muhakeme yap lütfen.. hani izan, mizan, idrak vs. madem iş yerinde beynimi yoruyorum diyorsun, iki dakika da buna yor o güzel aklını.. korkma yanmaz beynin.. yazık değil mi ulan?!?!? ayıp değil mi?! hiç mi rahatsız olmuyor için?! hiç mi dürtmüyor bir şeyler?! utanmıyor musun yahu? aklım almıyor gerçekten.. işe bak..
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.