bu spor olimpiyatlara ilk olarak 1924 yılında erkekler kategorisinde eklenmiş iskoçya kökenli bir oyundur. 16. yüzyılda, donmuş göller ve nehir yatakları üzerinde oynanmaktaydı. bilinen ilk curling taşları 16. yüzyılın ilk çeyreğinden ve iskoçya' nın stirling ve perth bölgesinden gelmektedir. ilk zamanlarda taşlar, nehir diplerinden çıkartılıyordu, böylece uzun süre suda kalmış, sürtünmesi azalmış, kaygan taşlar elde ediliyordu. 1600' lerden sonra tutacakları olan taşlar yapılmaya başlandı ve bu şekilde günümüze kadar gelindi.
oyunun olimpiyatlara alınışı ise, belli standartlarının konması ve salon sporuna dönüştürülmesi ile gerçekleşti. günümüzde bu spor kapalı alanlardaki buz pistlerinde yapılmaktadır. olimpiyatlardaki şekliyle bu spor 4 kişilik 2 takımın mücadelesi şeklindedir. amaç, yaklaşık 20 kilolu taş kütlesine en başta bir hareket, itme vererk buz üstünde belirli bir mesafe uzaklıktaki içiçe çizilmiş halkalardan merkeze en yakın yerde durdurmaktır.
her oyuncunun 2 yani toplamda her takımın 8' er taş hakkı vardır ve 10 elden oluşur. oyuncular, oyundan önce hangi sıra ile atışları yapacaklarını bildirmelidirler. bundan sonrası ise kişilerin konsantrasyonuna, mükemmel dikkat ve hissiyatlarına kalmıştır. atıcılar konumlarnın belirleyip taşa itmeyi verdikten sonra diğer oyuncular ellerindeki fırçalarla gerek buzun üstünü iyice temizleyerek kayganlık arttırırlar gerekse ilerleyen taşa yön verirler. daireler içinde merkeze en yakın ve en fazla taş bırakmak esas olduğu düşünülürse, ve sizden sonra atacak biri varsa, isterseniz o anda merkezde durmuş olsun taşınız, diğer takımın oyuncusu kendisininkini sizinkine çarptırarak hem merkezde konuşlanmış hem de sizin taşınızı belki dairelerin ötesine çıkarmış olur ki çarpma sonucunda dairelerin dışına çıkan taşlar elenmiş olur. bu şekilde toplam 16 (her iki takımın 8' er atışı) sonucunda sahada kalmış olan taşların konumları puanlandırılır.
inanılmaz bir dikkat, oran ve hesap oyunudur. hareket yokmuş gibi gelse de insanların, oyuncuların özeni, dikkati insanı cezbedip seyrettirebilir hatta zevk de verir.
"kıvrımlama", "sürttürerek traşlama" anlamındadır. ilginç bir spor? türü. dünya üzerinde uğraşacak başka fiziksel aktivite mi kalmadı kardeşim diye sorsam biliyorum ki sırf eleştirilmek için eleştirilecek yazdıklarım. bir buz pistin üzerinde donmuş h2o çitilemek kimin aklına gelmiş ama ya.
Çok enteresan bir spor. İnsana bir "figure skating" izlerken yaşanan keyfi vermiyor ama başta çok saçma bulduğunuz (bu ne lan, birisi bir disk atıyor, diğerleri o disk gidebilsin diye önünü süpürüyor!) bu oyunu bir süre sonra dikkatle takip ederken bulabiliyorsunuz kendinizi... Oyuncuların stratejileri bazen çok zekice olabiliyor.
bir an için gözlerimi kapattım, türk curling takımı olimpiyat finalinde filanca ülkeyle yaptığı maç canlı olarak bizim mahalledeki kahvehanede izliyorum diye düşünüyorum. o coşku selini hayal etmeye çalışıyorum. göz yaşları içinde, bağırarak tepinerek seyrederdik fırça darbelerini her halde. hakemlere ana avrat söver, karşı takımın oyuncularına acaayip küfürlerle laf sokardık mutlaka. curling bu boru mu ulan?
1980 lerin sonuydu. özal naim süleyman oğlunu getirtmiş, ilk kez naim dünya şampiyonasına katılıyor, finalde de bir başka bulgarla çekişiyordu. naim sonunda rekor deneyecekti. yan tarafta okey oyununu yarıda kesip bu sahneyi ayakta seyreden ağır abiler aklıma geldi şu an...
- bu ne lan naim in elindeki, halter bu mu?
- evet abi, silkme yapacak.
- ne diyon lan? ne biçim sipor lan bu?
- abi iki tür var bu spo...
- sus lan, hadi naim, koçum, anaaam, lan kaldırdı, şerefsizim kadırdı!!!
( eyoo sesleri, bütün kahvede türkiye türkiye diye atılan sloganlar, devrilen sandalyeler filan)
- nası koyduk bulgara, şerefsizim süper bi sipormuş lan bu...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
