argo jargonunda kullanilan kelime... bol nota, bol arpej, ifadeleri ve kullanim sahasi genisligi nedeniyledir ki cok konusan ve her telden calan kisiler icin "-caz yapmak!" seklinde kullanilmaktadir...
her ne kadar ismi 1920'lerde daha çok duyulmaya başlamışsa da kökeni 19. yüzyılın son çeyreğine dayanan müzik türü. bu türü ilk icra eden kişiler de sömürgenin oldukça revaçta (!) oldugu dönemde afrika'dan amerika'ya getirilmiş yerlilerdir. tabii ki caz pat diye ortaya çıkmamıştır. bahsettiğim yerlilerin tarlalarda çalışırken yarattıkları blues nağmeleri, daha sonra türlü düzenlemelerden geçerek cazı oluşturmuştur. bu durumda bir kez daha o emektar yerlileri saygıyla anmayı kendime bir borç biliyor ve tanımıma devam ediyorum...
zaman geçtikçe yapılan düzenlemelerde blues ve ragtime gibi türler kökenlerine daha bir sadık kalırlarken; caz, çeşitli akımlardan da etkilenmiş, ve doğaçlama adını verdiğimiz teknik ortaya çıkmıştır. bu arada cazın doğduğu ve geliştiği bölgenin de new orleans oldugunu belirtmekte fayda var. sonuçta amerika için ciddi bir ticaret merkezi, ve oldukça kozmopolit bir bölge olan new orleans'ta müzik ve eğlencenin gelişmeye başlayarak büyük bir atak yapması pek de beklenti dışı bir olay değildi.
cazın iyice popülerleşmesi, 19. yüzyılın sonunda sayıları iyice artan ragtime ve caz bandoları sayesinde olmuştur. cazla aynı ruha sahip olmasa da, tanınmasında büyük etkisi olan ragtime'ı da kısaca tanımlayayım; savaş dönemi sonrası ortaya çıkan, piyano ağırlıklı ve içeriğinde bol bol afro-amerika öğeleri barındırdan türe ragtime deniliyor. değişmeyen tek şey değişimin kendisidir mantıgından yola çıkarsak bu tür bir müziğin, enfes bir başka türün; cazın temellerini atmış olması aslında o kadar da şaşılacak bir şey değil.
20. yüzyılın başına gelindiğinde ise caz, gece kulüplerinde oldukça revaçta olan, keman, gitar, bas, davul ve üflemelilerden oluşan orkestralarca çalınan ve insanların danslarıyla eşlik ettiği bir müzik türü haline gelmiştir. evet günümüzde "caz" ve "dans" kelimelerini birarada görmek pek mümkün değil, ama belki de o dönemde doğaçlamanın gelişmesindeki başlıca etkenlerden biri; caz müzikte dans eden insanlar ve orkestranın dans edenlere eşlik ederken ritmlerde değişikliklere başvurması, melodilere farklı tınılar katmasıydı. bu durum da, caz dinleyenler tarafından oldukça bilinen, "caz ne çaldığın değil, nasıl çaldığındır" cümlesini oldukça doğrular niteliktedir kanımca.
caz, 1930'lardan günümüze dek, kendi içinde birçok farklı türe bölünmüştür. başlıcalarını yazmadan geçemem...
- swing
- cool jazz
- hard bop
- free jazz
- fusion
- groove
amerika' daki "caz araştırmaları merkezi" başkanı olan prof. marhhall stearns caz için üç teori öne sürmüştür:
1. caz sözcüğünün batı afrika sahilinden amerika'ya götürülen yerlilerle beraber geldiğini ve "hızlandırmak", "heyecanlandırmak" anlamına geldiğini öne sürer.
2. İkinci teori ise, arabistan'dan sudan yoluyla afrika'ya geçtiği ve aslının "cazip", "cezbe" gibi arapça sözcüklerdengeldiği, afrika'da arapça'ya çok yakın bir dil kullanan "aausa" yerlilerinin uzaktan gelen davul sesleri için "jaiza" sözcüğünü kullandıklarını belirtmektedir.
3. bu sözcüğün "fransızca "jaser" sözcüğünden geldiğini ve konuşmak, gevezelik etmek anlamına geldiğini, buradan müziğe aktarıldığını öne sürer.
caz için önemli olan bir nokta, başta new orleans dolaylarında "jazz her up", yani hızlandır, heyecanlandır, canlandır anlamında kullanıldığıdır.
caz müziği new orleans ve missisippi deltası dolaylarında başladığı ve yine nehir boyunca yayılmıştır. caz, batı afrika'dan ve özellikle belçikalıların amerika'ya esir olarak götürülen zencilerin zamanla kendi ritim anlayışları ile avrupa armoni ve melodilerinin karışımından ortaya çıkardıkları müzik koludur.
kilise ilahileri zencileri çok etkilemiştir. bu ilahilerin armoni yapısı da "blues" denilen caz formunun temelini oluşturur.
amerika iç savaşından arta kalan ve ıskartaya çıkan bir çok bando enstrümanı yok pahasına elden çıkarılırken, bu, zenciler için büyük bir fırsat olmuş, daha önceleri el yapma telli sazlarla ve bançolarla çalan zenciler bando aletleri ile caz yapmaya başlamışlardır. İlk caz aletleri trompet, trombon ve klarinet olmuştur.
kolayca seçilebilen rengi, sık kullanılan akorların kulağın alışık olduğu üç ses içeren beşli akorlar değil 7li, 9lu, 11li, 13lü akorlar oluşundan ileri gelir. jazz->blues->rock->pop evrim zincirinin ilk halkasıdır.
20. yüzyılda new orleans, abd'de doğmuş olan bir müzik türüdür. afrikalı-amerikalı müzik stilini batı müziği teknikleri ve teorisiyle birleştirmiştir. jazz mavi nota, senkopasyon, swing, polyritim ve doğaçlamayı kullanır.belkide en tanınmış caz müzisyeni louis armstrong'dur...
insan dinler dinler rock mock...bir yaşa gelir der ki, "yahu hep iyi müzik dinler denilen adamlar bu mereti dinliyor, ben de bi bakiim"... dinler, güzel gelir ama fanatiği olamaz, "ooo süpermiş aga" diye ayak yapar millete...
bence dünyayı yansıtmıyor jazz, çok snob... iyisi dinleniyor ama fanatik mi...almayayım. yani ben de onlardan birisiyim.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.