monaco

  1. mükemmel pistiyle* f1 yarışlarının en heyecanlılarına sahne olan, fransanın güneyindeki küçük krallık. kumar ve turizm cenneti. meşhur futbol takımları için ise,

    (bkz: as monaco)
    (mrty 30.06.2007 22:47)
  2. nice den trenle yarım saat, otobüsle bir saatlik yolculukla varılabilen, kendi içişlerinde bağımsız dış ilişkilerinde fransanın himayesinde varlığını sürdüren küçük kent devlet, hatta semt devlet. monte carlo ve monaco merkezden oluşan iki mahallesi var. sokaklarda görülebilecek arabaları istanbulda ancak lüx galerilerde görmek mümkün.

    şehir aslında bir uçurumu üzerine konmuş, öyle ki kentin içinde ulaşım yer yer büyük asansörlerle yapılabiliyor. binaların 10-15 kattan aşağı değil yani tamamen bir beton yığınından ibaret bir ülke, yeşil alan kıtlığından dolayı binalara genelde çatı yapılmamış onun yerine teras bahçeleri konmuş. resmi dil fransızca ama yerli halkın önemli kısmı da italyaya yakınlıktan dolayı italyanca konuşuyor.

    dandik bir plajı dışında deniz namına hiç bir şey yok ama her taraf marina. kraliyet ailesi yarım ada sayılabilecek bir çıkıntının üzerindeki yüksek bir tepede yer alan sarayda yaşıyor. kraliyet derken aslında bir nevi muhtar yada en fazla belediye başkanı gibi bir şeyden bahsediyoruz ama krallık, soyluluk gibi kavramlar insanlara ilginç geldiğinde kral olan arkadaş ve ailesi dünya sosyetesinde pek meşhurlar, bana kalırsa traş ya neyse. bu arkadaş ve ailesini yaşadığı tepedeki büyük evler, kapıda bekleyen sembolik askerler filan çok turist çekiyor. biz de saraya gitmeden olmaz deyip o tepeyi tırmanıp kan ter içinde kaldık, sarayını da görerek başımızı göğe erdirdik. aslında krallık filan turistik bir malzemeden ibaret yani.

    kralın sarayının yanında bir katedral var, gıcık bir papazı var, resim çekmeyin filan diye ikaz etti, ama ben bir türk ve müslüman olarak hadi lan ordan deyip gizlice çektim ( sonra da o resimleri bilgisayarın geri dönüşüm kutusuna gönderdim).

    katedralin biraz altında oşinografi müzesi var. her türlü balığı filan görek mümkün, bir cep sineması büyüklüğünde büyük bir akvaryumu var buranın, görülebilir, ama orlando daki seaworld un yanında gecekondu kalır.

    bir şey satın alınmaz zaten her şey ateş pahası da, yemek mevzusu neolacak? metrekarenin kıymati var öyle ucuz fast food filan yok. en ucuzu adam başına 40-50 euro verip vasat bir pizzayla karın doyurmak lazım. aklı olan gelmeden önce çantasına biraz sandwiç alıp gelir. sözüm eşşek yüküyle parası olup kumar oynamaya gelen sonradan görmelere değil elbette. gezmek için bir kaç saat yeterli zaten. gecelemek hem pahalı hem de gereksiz, adı çıkmış bir yer neticesinde.

    (hazeyame nin isteği üzerine bu tanım girilmiştir)
    (goodboyum 20.03.2009 19:21 ~ 21.03.2009 17:49)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.