zambaklarla aynı kökenden gelen, soğanı saklanırsa birkaçyıl aynı soğandan yaprak çıkararak yaşayan, çok güzel çiçeklere sahip bitki. latince adı tulipa gesneriana imiş. süsleme sanatında özellikle çinicilikte şeklinden yararlanılan bir çiçektir.
istanbul efsaneleri'nde bir silah ve vecize.
istanbul efsaneleri kullanma kılavuzundan tanımına bakarsak;
lale:
çok etkili ve az bulunan bir silah çeşididir. tam olarak nasıl hasar verdiği bilinmemekle birlikte, hızlı, hafif ve tek elle kullanılan bir silah olması ve iyi hasar vermesi yüzünden, özellikle düzenli birliklerce kullanılır. asıl etkisi yarı yobaz fanatikler üzerindedir.
lale:
damak puanı: 60
türü: hasar
şekil: direk-tekil
menzil: uzun
lale, lale bir olgudur...
bir yaşam biçimi, bir varoluştur...
ilk olarak lale ile mansur adlı iki arkadaş koşarken, mansur, lale'ye dönüp demiş ki; "lale!"...
o da tam o sırada yerdeki bir okaptsü...oklatipös...okalala...yerdeki çalılara takılıp düşmüş. o da ona demiş ki "düştüm, acıdı!". o da demiş ki "evet". o da sanmış ki, o ona dedi ki "lale" o da ondan oldu sanıp, demiş ki "demek ki ben ondan canım acıdı"...demek ki neymiş:
haa! demek ki lale lafı edilene hasar verirr.
-az üstteki anlamsız, kayık, salak saçma tümcelerin hepsi kılavuzun kendi anlamsızlığı, kayıklığı ve salak saçmalığından kaynaklanmaktadır, tospik bu konuda suçlanılamaz, okaltipösyus sizinle olsun...oss...-
haa! bunun yanısıra oyunun tam adının yaklaşık olarak istanbul efsaneleri, lale savaşçıları olduğu da göz önüne alınırsa buradaki ilgili lale savaşçıları da adlarını lale denen silahtan alır, kendileri barbaros'un elit savaşçı timidir ancak barbaros ölmüştür, olaylar gariptir, oynayıp görmeniz tospik tarafından önerilir.
osmanlıdan kaçırılıp hollanda'ya götürülen ve sonunda hollanda ekonomisinin baş tacı olan güzel bir çiçek. istanbul'umuzda nadir bulunurken hollanda'da 2500 türü bulunur ve dünyanın dört bir yanına ihraç edilir.
süsleme sanatımızda çok sık kullanılmış nebati kaynaklı bir motiftir. çok sayıda değişik şekillerde çizilmiş ve mimari yapıları süslemişlerdir.
çizimi :
bir dal eğrisi üzerine kondurulan yumurta şeklindeki kanaviçe nin şekil verilmesi sureti ile ortaya çıkar. ana motif 3 eşit parçaya bölünmüş yapraklara şeklindedir. çıkan bu şekil üzerinde geliştirilerek ve değiştirmek üzere değişik türlerine ulaşılır. önemli olan dal eğrisi çanak ve çanağın üstündeki yaprakların bir bütünlük arz etmesi ve ahenkli olmasısır.
hemen hemen her kompozisyonda kullanılmıştır. yapıldığı desende uyum sağlar. renke olarak kırmızı, mavi, kobalt(bkz: kobalt mavisi ), renkleri ile bezenir. yaprakları(bkz: yaprak ) sivri uçlu olup tırnaklı şekilde olanlarıda vardır. yaprakların rengi turkuaz, mavi ve genelde yeşilin tonlarıdır.
15. ve 16 yy çinilerinde en güzel örneklerini görmek mümkündür. 16. yy sonlarına doğru motifde bozulmalar olmuş 17 yy ve sonlarında tamamen bozulmuştur bunu sebebi nakaş olmayan ellerin bu işe girişmesindendir. yani işin üstadı olmamalarından kaynaklanan bir bozulmadır.
günüzmüzde kütahya da eğitimini almış ve adabını bilen sanatkarlar tarafından 15. ve 16 yy çinilerine yakın laleler yapılmakta ve yaşatılmaktadır. fakat ehliyetsiz kişilerin bu işe el atmasıyla yine tehlike altındadır.
nerede görebilirim :
osmanlı mimarisinde çok kullanıldığından bütün yapılarda görmek mümkün.
en güzelleri ve her çeşitini rüstem paşa camisinde görebilir doyasıya o bahçede gezebilirsiniz.
birde lale-i rumi (istanbul lalesi) vardır. 16-18. yüzyıllarda istanbul'un simgesi olup bir devre adını vermiştir.
19. yüzyılda toklara karışan istanbul lale'si istanbul büyükşehir belediyesi tarafından tekrar yetiştirme çalışmalarına başlamıştır.
bir çoğumuzun bilmediği hakkari yüksekova'da ise ters lale bulunur.
yeryüzünde en çok lale çeşidi barındıran ilin adıyaman olduğu rivayet edilir... hatta bu çeşitlerin içinde türkiye'de sadece adıyaman'da yetişen "ağlayan gelin lalesi"nin hollanda'ya falan ihraç edildiği haberleri yayınlanmıştı...
leman sam ın ayak sesleri albümündeki bir parçası
sözleri de hemen asagıda..
ben bir beyaz laleyim
var sana diyeceğim
tut beni ellerimden
gidersen öleceğim
bahçeler bensiz olmaz
sevenler yarsız olmaz
geceler geçmez olur hasret olunca
geceler geçmez olur sensiz olunca
her sabah yapraklarımda
beliren damlacıklara
sensiz gecelerimin gözyaşlarına
şebnem diyorlar , ah bilmiyorlar...
türk çiceğidir avrupa 15 yy da tanıştı ve soğanları çok pahalı idi altın kadar değerlidir hatta soğanlarını saklmak için ahşapdan kutular yapılmıştır ve bu kutular gerçekden birer sanat eseridir.
atalarımız iyi bir lale yetiştirmek için bahçelrinde özel yerler ayırdılar. lale devri aslında anlatıldığı gibi israfla gecen bir dönem değil aslında laleyi ve esnetiği kurtarma devridir. lale esnetiğin ve zenginligin sembolüdür. lale gizli bir sırdır aslında sade bir çiçek değil türk sanatına ve esnetiğine işlenmiş bir ruhtur.
senelerdir istanbul semalarında canlandıklarında şahit olamadığım, bu yıl ise birkaç saniye görüp de hayat bulmak için otobüsün camlarına yapışmama sebebiyet veren, en sevilen, sevilmeyi hakeden güzellik.
hele beyaz lale, ya da mavi.
candır.
olur da bir yerde görürseniz, ekilmiş ya da ekilmemiş, özellikle beyaz ya da koyu kırmızı, lütfen diyara ya da bir yere belirtin. en azından koordinatlar belli olsun. alıp gelmek olsun.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.