20 ağustos 1890 yılında rhode island'da doğmuştur. altı yaşına kadar annesi ona kız çocuğu muamelesi yapmıştır. üç yaşında okumayı, altı yedi yaşlarındayken de yazmayı öğrenmiştir. sürekli psikolojik sorunları olan, intihara meyilli bir adamdır. ilk yazısı the providence sunday journal'da yayınlanmıştır. 15 mart 1937'de rhode island'da ölmüştür.
the call of cthulhu en bilinen eserleri arasındadır. burada adı geçen kitap için ise (bkz: necronomicon) hikayelerinde diyaloglar pek yer almaz. genelde edgar allan poe ile karşılaştırılır.
tam adı howard phillips lovecraft olan korku edebiyatının en önemli yazarlarından biri. 1890-1937 yılları arasında yaşamış, hayatının büyük bölümünü hikayelerinin çoğunluğunun da mekanı olan providence'da geçirmiştir. bir dahi çocuk olarak çok küçük yaşlarda okumayı öğrenmiş, şiirler yazmaya başlamıştır. hem psikolojik hem de fiziksel olarak sağlam olmayan ve ailevi sorunları da olan lovecraft, üretkenliğini en fazla, içine kapanık kişiliğinin sınırlarını en kolay şekilde aşabildiği, binlerce sayfalık mektuplarında gösterir. ama bugün de onu bir mit yaratıcısı yapan sayıları son derece az olan hikayeleri, özellikle de cthulhu mitosu öyküleridir. lovecraft öyküleri üç başlık altında incelenebilir: 1. ilk öyküleri olan, daha çok e. a. poe'nun hem yazınsal hem tematik etkisindeki ölüm odaklı dehşet öyküleri* 2. lord dunsany'nin etkisinin hissedildiği, daha fantastik bir evrende geçen rüya öyküleri dönemi 3. asıl ününü sağlayan cthulhu mitosu öyküleri. necronomicon, deli arab abu abdul alhazred, r'lyeh, azathoth, öklidyen olmayan geometri gibi kavramları korku edebiyatına hediye eden yazar, seksist, kimi zaman ırkçı ve sınıfçı yaklaşımı ile de çokça da eleştirilmiştir. öykülerinde, her şeyin açıkça gösterilmesine, anlatılmasına alışık bizlere ters gelen, olayı okuyucunun hayalgücüne bırakan bir anlatım tarzı hakimdir, örneğin 'kapıyı açtığımda gördüğüm manzara o kadar dehşet vericiydi ki anlatamam' şeklinde cümlelere lovecraft öykülerinde sıkça rastlanır
fantastik korku edebiyatının öncülerinden betimleme ustası yazar. e. a. poedan etkilenmiştir. hikayalerinin büyük kısmında geometri dışı şekiller, karanlık ve dünyadaki eskiler * vardır. eserlerinin gücü okuyanın hayal dünyasının büyüklüğü ile doğru orantılıdır.
mitosunu kendisi yaratmış,insanın zayıflığı,kırılganlığını ve çaresizliğini öykülerinde tüm çıplaklığıyla yüzüne vuran,sadece kabuslarımızda hissettiğimiz saf kötülüğü kelimelerle dans ederek zihnimizde şekillendirebilen gotik edebiyatın tanrısı...stephen king'in ilham aldığı yazarların başında gelir.toplu öyküleri 2001 yılında (ara: dost kitabevi)'nden çıkmıştır.almak,okumak ve bu dehaya saygı duymak gerekir...
edgar allan poe da dahil olmak üzere gotik korku edebiyatının en büyük ve en önemli yazarıdır*. yarattığı evrenin yapı taşı olan cthulhu mitosu öyküleri öyle etkili olmuştur ki ölümünden sonra clark ashton smith ,brian lumley ,colin henry wilson, august derleth ,robert ervin howard gibi yazarlar cthulhu mitosunun devamıyla ilgili kitaplar yazmış , bu mitosun gerçekliğini savunanlarca günümüzde de dünyanın çeşitli bölgelerinde pek çok tarikatı kurulmuştur...
lovecraft'ın en önemli özelliği -bence- hikâyede kasıtlı olarak eksik bırakılmış tasvirleri sizin hayalgücünüze bırakıyor oluşudur. lovecraft size nasıl bir yerde olduğunuzu anlatır ve karşılaştığınız şey sizin hayalgücünüzdür. hikayeleri ağırdır ve okuyucuyu yorar. belki de bu yüzden king gibi bestseller olamamış daha seçkin bir kitleye hitap etmiştir.
lovecraft'ın best seller olamaması üzerinden başka bir ustaya, stephen king'e dalaşılması can sıkıcıdır. lovecraft'ın best seller olamamasının sebebi açıktır; açın deliliğin dağlarında adlı kitabı okuyun, ki bu hali bir çeviridir, ne kadar uzun, ne kadar karmaşık ve ne kadar kısır paragraflarla okuyucuyu strese ve sıkıntıya soktuğuna bakın. iki saat okuyuşun ardından olayların zerre ilerlemediğini ve hala aynı yerde dolandığını fark edince insan beziyor. ve şu da var ki, lovecraft ismi ünlü ve saygı değer olmasa kesinlikle katlanılmayacak derecede ağır bir dili vardır yazarın. best seller olması imkansız. ayrıca stephen king hala hayatta ama lovecraft 37'de ölmüş. olanaklar ortada...
gelelim tasvir meselesine.
stephen king bir yaratığın göz rengini bile belirtirken lovecraft sadece yabancı, iğrenç, şeytani, cehennemden çıkma, uğursuz gibi kelimeler kullanarak tasvir eder yaratıkları. ve bu türe yeni giren birisi bu tasvirleri olabildiğince klişe ve komik bulabilir. şeytani kol denildiği zaman kimsenin korkmayacağı bellidir. fakat stephen king'in tasvirini okuduğunuz zaman ne anlattığı ortadadır ve o anlattığı şey de adamın tüylerini diken diken edecek derecede iyi tasarlanmıştır.
düşündüğünüz zaman bir yaratığa şeytani ve uğursuz diyerek onu tasarlamayı okuyucuya bırakmak daha kolay, daha zahmetsiz bir iştir. asıl zor olan gerçekten korkutucu bir yaratık tasarlayıp onu okuyucuyu korkutacak şekilde tasvir edebilmektir. stephen king zor olanı yapar.
gotik edebiyatının ulaşılamaz noktasına yerleşen, dahi olarak nitelendirmekten çekinmeyeceğim, ulu bir beyinin yazarlıkta can bulmuş hali howard phillips lovecraft.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.