flowers in the attic

  1. Bir V.C. Andrews kitabı olup Türkçemize "Çatı" diye çevrilmiştir, aynı adlı serinin ilk kitabıdır, diğer adıyla Dollanganger serisi yani.

    Yazarını ele veren alışıldık bir anlatıma sahiptir kitap, Türkçesinden okumuş olsanız bile. Gerek olay örgüsüyle gerek kahramanlarının özellikleriyle gerekse de serinin ilerleyişiyle, ürün adeta haykırmaktadır: "V.C. Andrews yazdı beni!" biçiminde.

    Her neyse, gelelim içeriğe.

    --! spoiler !--

    "Bencil ve zalim bir anne tarafından yaşadıkları dünyadan kopartılıp bir çatıya kilitlenen dört masum çocuğun yaşamlarına egemen olan garip, karanlık korkularla dolu tutku ve dehşetin öyküsü tüm dünyada okurları adeta tutsak etti." diye tanıtılmış Altın Kitaplar baskısının arka yüzünde kitap; öznel bir anlatım olduğu açık. Kitabımızı nesnel ele alalım en iyisi biz, olabildiğince.

    Önceleri dört çocuklu muhteşem, cici aile tablosu çizen Dollangangerların çöküşüdür aslen bu kitap: Birbiri ardına gelen felaketler -önce babalarının ölümü, sonra maddi sıkıntıları, ardından da anne Dollanganger'ın küs olduğu babasından para koparma amacıyla çocuklarıyla beraber eski evine yerleşmesi, ama aklınıza gelen şekliyle değil: çocuklarını çatıya saklayarak-.
    Kitabımız boyunca büyük bir umutla annelerinin kendilerine güzel haberi -dedelerinin onları kabul ettiği, artık çatıdan çıkabilecekleri haberi- vermesini bekleyen Chris, Cathy ve küçük ikizlerin çaresiz beklyişleri sonucunda annelerinin artık onları pek de tınmadığı gerçeğine ulaşıncaya kadar geçirdikleri evrim: Karanlık bir çatıda, yemek getirip dinî azarlarla önlerine koyan bir büyükanne ve çocuklarına ilk başlarda getirdiği ümit dolu haberler ziyaretleri gibi gittikçe azalan bir anne sonuçta gördükleri bu değişim sürecinde, güneşten bile fazla. Birbirlerine tutunarak zor koşullara dayanmaya çalışıyorlar, enseste kaysabile.
    Kitabımızın sonunda da, türlü eziyetlere çatı arasında katlanan dörtlü, -Cory'nin ölümüyle- artık üç kişi olarak çatıyı, onları "şeytan dölü" olarak niteleyen büyükannelerini terk ediyorlar, bilinmeyen bir geleceğe kaçarak; ancak geçmişleri hep önlerinde oluyor -ki seri dört kitaptan oluşuyor.- *

    --! spoiler !--

    Gelelim okuyucu yorumuna.

    Az ve öz konuşmak en iyisi: Zaman kaybı. Kaldı ki kitapların hepsini orijinallerinden alıp bir günde okumak gibi bir hata yaptıysanız *güzel de bir maddi kayıp. Yanlış anlamayınız, seveni vardır, bir şey diyemem ama tavsiye etmiyorum, özellikle de -15 yaş grubu için.

    Çok merak ettiniz, illâ ki alacaksınız diyelim; edebi bir şey beklemeden olaylara konsantre olun, zira kitabın güzel birkaç yönünden biri de akıcılığı.

    Ha, bir de, serinin diğer kitapları için:
    (bkz: petals on the wind),
    (bkz: if there be thorns),
    (bkz: seeds of yesterday).
    (mavipostaguvercini 23.08.2008 18:22 ~ 23.08.2008 18:26)
  2. (bkz: flowers in the window)*
    (sakiz agaci 23.08.2008 19:20)
  3. Korkunç, dehşetengiz bir kitap! Okuyanın psikolojisini bozan cinsten! Psikopat bir ebeveyn, psikolojik işkenceler, ve ensest ilişki içerir. Çocukların ve ergenlerin ulaşamayacağı yerde saklayınız.
    (itaatsiz 28.08.2009 22:26)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.