ray bradbury'nin en ünlü romanlarından biri. bilimkurgu edebiyatının önemli kilometre taşlarından biri sayılır. roman; kitap okumanın yasak olduğu, çocukların okulda televizyon dersi gördükleri ve itfaiyecilerin kitap yaktığı bir gelecekte geçmektedir. totaliter rejime ve sansüre karşı yazılmış en güzel romanlardan birisidir.
ray bradbury'nin totaliter yönetimlere karşı keskin bir eleştiri getiren kitabıdır.
kitap bir itfayeci olan guy montag'ın hikayesini anlatır. guy montag bir itfayecidir
ama bizim bildiğimiz cinsten değil. onun görevi devletin tehlikeli bulduğu şeyleri yakmaktır.
yani yangını söndürmez aksine başlatır. zaten burdan bile ray bradbury'nin geleceğe karşı ne kadar
kötümser olduğu gözlemlenebilir. fakat montag için işler genç bir kızla tanışmasıyla değişir ve inandığı herşeyin yanlış oldugunu görür. ışte hikaye burdan sonra guy montag'ın doğruyu arayış yolculuğudur.
Özellikle hastalığını bahane edip işe gitmediği ilk gün ziyaretine gelen şefinin dedikleri
ray bradbury'nin kötümser geleceğini çok güzel özetler.
modern dünyanın gidişatını çok güzel özümseyerek kendi distopyasında anlatan güzel bir ray bradbury romanı. brave new world ile bilim-kurgu edebiyatında çok önemli bir eserdir fahrenheit 571. kitap okumanın- bulundurmanın yasak olduğu bir dünyada, görevi kitap yakmak olan guy montag'ın tanıştığı genç bir kızın, clarisse mcclellan'ın sayesinde kitap okumayı merak etmesinin ardından gerçekleşen olaylar örgüsü anlatılır.
kitapları yakan "itfaiyeci" guy montag emirleri aldığı yüzbaşısı beatty ile kitapları neden yaktıklarına dair diyaloğa girerler. bence kitabın özünü bu konuşma çok iyi yansıtmaktadır. aynı zamanda 1953 yılında yayımlanmış olması yazarda ki öngörünün ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor.
"okullardan araştırmacılar, eleştirmenler, bilginler ve simgesel yaratıcılar yerine; koşucular, atlamacılar, yarışçılar, aylaklar, açgözler, kapkaççılar, uçucular, yüzücüler çıkınca "entelektüel" kelimesi de hakettiği gibi bir "küfür" haline geldi. her zaman bilinmeyenden korkarsınız. sınıfta her soruya cevap veren, özellikle "parlak" arkadaşınızdan, kurşundan putlar gibi oturan diğer öğrencilerin nefret ettiğini hatırlarsın. saatler sonra biledövmek için, canını acıtmak için seçilen kişi o parlak çocuk değil miydi? elbette oydu. hepimiz birbirimize benzemeliyiz. hiç de anayasanın dediği gibi kimse eşit ve özgür doğmamıştır, herkes eşit yapılır..."
françois truffaut bünyesinde 1966 yılında sinemaya uyarlanmış unutulmaz eserdir. ne olursa olsun bir dokunulmaz bölgenin olacağı ve kitaplar yakılsa da bir kısım insanın o kitapları ezberleyerek ileriye taşıyacaklarını gösterir belgedir. kitap yakmaya günümüzde dahi meraklı olan insanların görmesi gerekmektedir ki yok edebilecekleri tek şey kitapların kopyaları olacağını anlasınlar. günümüzde insanlar kitapları yakmıyor, toplatıyor ya da yasaklıyor aradaki fark sanırım şeytanın kıyafet değiştirip bizden görünmesiyle aynı. yakın geçmişte ülkemizde yasaklanan bir yazar için; (bkz: marquis de sade)
sevimli, sıkmayan hatta insanı çok etkileyen bir kitap. bazı kitaplar sanki görüş alanınızı arttırıyormuş gibi olur ya hani, kitabı kapatınca birkaç kez gözünüzü kırpıştırmak zorunda kalırsınız, o tip bir şey. bu arada sanılanın aksine televizyon kültürünü tam anlamıyla yerin dibine sokmuyor, duygusuzlaştırılarak ve düşünmeleri engellenerek, hiçbir an boş bırakılmadan, hiçbir şeyi irdelemeden tv seyreden-seyrettirilen- insanları ve onları bu hale getiren devlet yapısını eleştiriyor. çünkü kitapta gördüğümüz tv yapımları gerizekalı şovlardan ibaret. kitap bir tv vs. kitap yarışı değil yani, bön bön bakmak vs. düşünmek savaşı.
kitabın sonuna kadar hep clarisse bir yerlerden çıkıp geliverecek diye umutlanmıştım halbuki ben. merhaba bay montag, ben alexandre dumas'nın üç silahşörleriyim*.
gorece farkli ortami, onerdigi fikirler, sansurcu yaklasim vs. vs. ile hosunuza gidecek bir kitap olsa da, okudum hayata bakisim degisti minvalinde laflar edenlerin abarttigi da acik ve net.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
