başbakanın en son yumurtası. en son bu çıktı. diyor ki kendisi: akp diyenler ne yazık ki demokratik noktadaki etik kurallara uymadan, siyasi etiği hiçe sayarak bunu edep dışı söylemektedirler. Bu kadar açık ve ağır söylüyorum. çünkü bizim yargıtay başsavcılığı’nda olan kısaltılmış adımız ak parti'dir. herkes bunu böyle yazmaya mecburdur. böyle yazmıyorsa bu edebe, adaba sığmaz. benim yasal olarak kısaltılmış adım neyse onu söylemeye mecbursun. o zaman iftira atıyorsun. bizi olmadığımız şekilde gösteriyorsun. olmadığımız bir isimle anmaya çalışıyorsun. şüphesiz ki tabii bizim onlara saygımız olmaz.
demek ki neymiş, başbakanın işi gücü partisinin adının kısaltmasının ne şekilde söylenmesi gerektiği üzerine çalışmakmış. mesaisi bunun için varmış. ak parti diye kısaltılınca egoları tatmin oluyormuş ve kendileri pek bir ak oluyorlarmış. onlar ak olunca da diğerleri edepsiz oluyormuş. benim de işim gücüm yokmuş da bunları buraya yazmışım.
ha o bunları söylerken mayın temizlenmesi için gerekli tasarı da meclisten geçti. belki ilgi çeker diye not düşeyim dedim.
Biri bana bu partinin adının açılımı olan "Adalet ve Kalkınma Partisi" ile beyazın eş anlamlısı olan "AK" sözcüğü arasında irtibat kursun ben de "AK Parti" demezsem terbiyesiz olayım. Kendisi çıkıp "CeHaPe" ya da MeHaPe dediğinde terbiyeli oluyor da AKePe diyenler mi terbiyesiz oluyor?
Ayrıca Başbakan'ın kendi dilinin yazım kurallarından haberi de yok. TDK'nin imla kılavuzuna bir göz atarsa kısaltmaların okunuşunun her harften sonra "e" sesi getirilerek yapılacağını öğrenir. TeBeMeMe gibi. Son olarak sıkça kullandığı tabirle kendisini değerlendiriyorum: Kimyası bozulmuş.
(bkz: hepimiz edepsiziz)
a-ke-pe'lilerin kendisi bile dahildir bu duruma.
artık kavga edecek birşey bulamayıp neremden ne çıkarsam olayıdır. gerçi böyle kıllandıktan sonra başbakan düşündüm de kötü bir anlama gelebilmekte bu a-k-p olayı.. şöyle ki: a.q. partisi!* yani başbakan çooook düşününce haklı çıkabiliyormuş. *
başbakan'ın devlet yönetiminden başka her şeyle ilgilendiğini gösteren beyanatı. bir bakıyoruz münevver karabulut cinayeti hakkında şahsi yorumlar yapıyor, bir bakıyoruz, ergenekon davasında şahsi yorumlar yapıyor, bir bakıyoruz deniz feneri davasının avukatlığına soyunmuş, son olarak da akp mi ak parti mi tartışmasını doğuruyor. tam bir medya adamı. popçu ya da playboy olacakmış da yanlışlıkla siyasete girmiş. bundan iyisi berlusconi diyorum.
ayrıca "...iftira atıyorsun. bizi olmadığımız şekilde gösteriyorsun..." diye buyurmuş hazret. bu partiyi olmadığı şekilde göstermek edepsizlikse dört bir yanı yolsuzluk davalarıyla sarılmış olan bir partiye ak demek ne oluyor ona da bir açıklama bekliyoruz.
akp mi ak parti mi tartışması ülkemiz için gurur duyulması gereken bir polemiktir. böyle tartışmalar ancak refah ve uygarlık standartlarının en noktaya kuzay avrupa ülkelerinde görülebilir. o ülkelerde gazetelere haber yapaacak konu neredeyse yok denecek düzeyde olduğundan insanlar artık böyle konuları tartışırlar.
demek ki bizde de milli gelir 50 000 dolar olmuş, yolsuzluk arsızlık kalmamış, teror, trafik, kapkaç vs sorunlar kalmamış, eğitimde sağlıkta uzaya gitmişiz.
artık rahatça tartışabiliriz akp mi ak parti mi diye. hatta dur bi dakka tartışayım öyleyse;
adalet ve kalkınma partisi, ilk iki kelimenin baş harflerini alırsak a.k. partisi. ama bunu küfür diye söyleyenler de var. zaten ak parti demek türkçenin yapısına daha uygun geliyor, yanılmıyorsam parti yargıtaya da bu kısaltmayı bildirmiş zaten.
ancak akp demenin de hiç bir garipliği yok. bu kısatmada partiyi küçültücü bir nitelik de yok. yani buna kadar alınacak bir sürü mevzu var. aslında buradan kişinin yandaşı olduğu partiyi çıkarmak da gereksiz bir niyet okuma, çünkü aynı karışıklık chp ve mhp nin okunuşunda da var, kimisi ' cehape' ' mehape ' derken kimisi de ' cehepe ' 'mehepe' diyor. pkk için de bu geçerli, hatta sadece partilerde de değil bu durum, örneğin merkez hakem kuruluna 'mehake' ya da 'meheke' diyebiliyoruz.
burada sorun edepsizlik mevzuunda. akp derken nasıl ne şekilde edepsizlik yapılıyor anlayabilmiş değilim. edepsizlik a.k. partisi dersek yapmış oluruz. bence akp yada ak parti arasında bir anlam kayması yaşanmıyor. velev ki; akp demek eleştiri ya da karşıtlık içeriyor, olsun ne sakıncası var ki, herkes istediği partiyi tutar, istediği partiye karşı cephe alabilir. sonuçta ister akp olsun ister ak parti olsun bu parti türkiye deki kırk küsur partiden biridir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
