yedi kelle daha

  1. aklı sıra erdoğan'a nazire yapıyor! şehitlerin kanı üzerinden siyaset yaptığını farkedemiyor bile. belki de farkediyor ama yaptığı iğrençliğin yanına kâr kalacağını düşünüyor...
    http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/yazar.do?yazino=549047
    (gambito 08.06.2007 20:22 ~ 08.06.2007 21:19)
  2. turkiye cumhuriyeti basbakaninin turkiye cumhuriyeti icin askerlik yaparken ölen şehitler için kullandığı tabir "kelle" tabidir. ona göre ölenler insan yada şehit değil "kelle"dir. her şehidi "kelle" olarak gören başbakan ölen 7 şehidi de kelle olarak nitelendirceğini düşünmüş olan emin çölaşan'ın yazısının başlığıdır.

    yerinde bir tespittir. birileri önce askerlik yan gelip yatma yeri değil demiş, sonrasında toprağımızı savunmak için öldürülen şehitlerimize bizim içimiz titrerken kelle demiştir. yerinde bir dokundurmadır.. insanlar bazı şeyleri unutturmamalıdır.

    ek'tir: şehitleri kelle diye değerlendiren emin çölaşan değil, başbakanımızıdır.

    emin çölaşan'ın 7 kelle başlıklı yazısından alıntıdır :

    "yazıklar olsun bunlara, yazıklar olsun. milletten utanmıyorlar, hiç değilse "kelle" dedikleri o ana baba kuzusu şehitlerimizden özür dilesinler."

    (bkz: konuyu çarpıtmak) *
    (dawn 08.06.2007 22:28 ~ 08.06.2007 22:50)
  3. politik hırsın şehit askerlerin üzerinden yürütülmeye başladığı ülkeye dönüştüğümüzün resmidir.

    şimdi yolculuk kızılelmaya, zaten dedikleri de bu değil midir; "girsek ne olur, ne elde ederiz, o da ayrı bir konu!" yani girelim de ötesi ne olursa; olsun.

    bana kalırsa; çıkamayacağımız yere girmeyelim derim. *
    (mancene 08.06.2007 22:42 ~ 08.06.2007 22:48)
  4. emin çölaşanın 6 haziran 2007 tarihinde yayınlanmış olan yazısı...


    --- alıntı ---
    bİr ülke kendi güvenliğini dış güçlere teslim ederse, olacağı budur.

    terör yuvası kuzey irak orada, yanı başımızda duruyor. hiçbir şey yapamıyoruz... Çünkü hem irak’taki kukla ve onursuz hükümet, hem de kuzeydeki kürt yönetimi, resmen abd’nin kucağında. tablo şöyle:

    irak abd’nin korumasında. pkk ise hem irak hükümetinin, hem kuzeydeki kürt yönetiminin, dolayısıyla abd’nin korumasında.

    güvenliğini, ekonomisini ve her alanda geleceğini yabancılara, dış güçlere bağlamış olan iktidar, her gün yaşadığımız terör olaylarını eli kolu bağlı izlemekle yetiniyor.

    teslim olduğumuz dış güçler, başta abd ve ab, türk ordusunun kuzey irak’a girmesine karşı. bunu her ortamda açıkça söylüyorlar.

    girsek ne olur, ne elde ederiz, o da ayrı bir konu!

    İş o duruma geldi ki, her gün türkiye’nin dört bir yanında şehit cenazeleri kalkıyor.

    başbakan’ın "kelle" diye tanımladığı ana kuzularının cenazeleri.

    o törenlere büyük kalabalıklar katılıyor. hükümet ve başbakan protesto ediliyor. kitleler "bu asker yan gelip yatmadı, vatanını satmadı" diye slogan atıyor. anlayana!

    * * *

    bir ülke düşünün, başındaki iktidar sayesinde tümüyle dışarıya teslim olmuş. biz bunları belki yüzlerce kez yazdık, ekranlarda söyledik. hiç umurlarında olmadı.

    genelkurmay başkanı açıkça söylüyor:

    "hükümet bize siyasi hedef verir, biz gerekeni yaparız."

    askerin tek başına karar alıp yurtdışında operasyon yapması, yasalar uyarınca mümkün değil. böyle bir olay için önce meclis toplanacak, ordumuzun yurtdışı operasyonu için hükümete yetki verecek.

    İkinci aşamada hükümet, yani şimdilik günümüzün akp hükümeti, türk ordusuna hedefi gösterecek. hedef neresi? ordu nereye kadar gidecek, nereleri ele geçirecek ve imha edecek? karşısına amerikan askeri çıkınca ne yapacak? girdiği yerde ne kadar kalacak? temelli mi, bir süre mi?

    başbakan bunlardan habersiz gibi görünüyor ve sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor:

    "asker bizden talepte bulunsun."

    geldiğimiz yere bakın!

    * * *

    bir türk insanı olarak en çok tepemi attıran ve kanımı donduran olay, yabancıların sultası altına böylesine girmiş olmak. biz, milyonlarca insan, inciniyoruz. rencide oluyoruz.

    adamlar bomba patlatıyor, mayın patlatıyor, karakol basıyor ve neredeyse her gün şehitlerimizi toprağa verirken, bizi yönetenlerden ses çıkmıyor!

    kınama ve başsağlığı mesajı yayınlamak kolay!

    türk ordusu kuzey irak’a girdiği anda, bizi yöneten yabancı ülkelerin dünya çapında kıyamet koparacaklarından en ufak bir kuşkunuz bile olmasın.

    Önce abd ve ab’den emir gelecek:

    "derhal geri çekilin, kendi sınırınıza dönün."

    kınama mesajları yağacak. "siviller öldürülüyor" yaygarası koparılacak.

    bir ülkenin, kendi güvenliğini bile yabancılara emanet etmesinin acı sonuçlarıdır bunlar.

    * * *

    tunceli’de karakol baskınında yedi şehit daha verdik. İktidar nerede? hükümet nerede?

    nerede oldukları belli. seçim hesaplarında!

    cenazeler bugün itibarıyla kaldırılmaya başlanacak.

    başbakan ve hükümet üyeleri, parti hesaplarının ve liste miste işlerinin dışında fırsat bulup acaba hangisine katılacak?

    katılmayı göze alacaklar mı? katılanlardan nasıl bir tepki alacaklar?

    neyse, bunlar önemsiz konular!

    Önemli olan abd ve ab ile ilişkilerin onları kızdırmadan sürdürülmesi, ab reformlarının (!) devam ettirilmesi...

    ve bugüne kadar toprağa verdiklerimiz gibi, bundan sonra vereceklerimiz için de başsağlığı mesajları-yutturmacaları yayınlanması!

    yazıklar olsun bunlara, yazıklar olsun. milletten utanmıyorlar, hiç değilse "kelle" dedikleri o ana baba kuzusu şehitlerimizden özür dilesinler.
    --- alıntı ---



    (bugra 08.06.2007 22:46)
  5. erdoğan'a saldırmaya şartlanmış kişilerin balıklama daldığı mevzudur. erdoğan'ın ses kaydı dinlenildiği zaman; sayın ve kelle ifadelerinin kullanım biçimleri, o andaki ses tonu, önceki ve sonraki kelimelerle irtibatı, konu bağlamındaki yerleri ve psikolojik olarak neyin murat edildiği çok açık ve net görünüyor. bunları görmek için allame olmaya, akp'li olmaya, erdoğan sevdalısı olmaya gerek yok. açık ve şartlanmamış bir zihin/kalp ile durum ortaya çıkıyor.

    araştırmadan soruşturmdan olayın üstüne atlayıp; "tayyip kelle dedi, sayın dedi" demek en basitinden cahilliktir. öğrenmek ve ona göre konuşmak elzemdir.
    (gambito 09.06.2007 09:45 ~ 11.06.2007 09:12)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.