son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
ingilizceyi "içeri"de öğrenmiş ve bolca tercüme yapmış, kişisel tarihini gün ağarmasa adında bir kitapta toplamış, izmirli, ağzının içinde konuşup gözleriyle gülen güzel insan.
sayıları (şükür ki) 30-40'ı geçmemesine rağmen, militan bir çabayla her köprü altına nakşettikleri berbat slogan. bu buduncu taife, bir kaç sene evvel "kürtlerin kısırlaştırılması" talebiyle "kürt nüfus artışı durdurulsun" diye pankart açıp imza toplayacak kadar azmışlardı. evet, yanlış duymadınız, oldu bunlar...
daha vacib kardeş katli, daha çok bozkurt işareti, daha yüksek sesle savaş çığırtkanlığı, daha albenili silah-asker fetişizmi, daha büyük türk bayrağı, kürt bayrağı, daha uzun "kan uykusu" programı, daha keskin kan kokusu, daha dehşet can korkusu, daha fahiş savunma maliyeti, daha şedit kanı kanla yıkama inadı, daha fazla annede evlat acısı görmek isteyenlere (maalesef) alet olmuş elim ve vahim bir vakadır.
yapılan resmi ve ciddi anketler sonucunda "merve" isminin ayşe, fatma ve türevlerinden sonra yurdumun en popüler yani en yaygın ismi olduğu hakkında gereksiz bir malumat da vereyim. ikinci en yaygın isim ise kübra. erkeklerde ise ahmet, mehmet gibi klişelerden sonra emre geliyor. saatli maarif takvimi gibi hissettim kendimi, susayım bari.
baş harflerinin tuttuğudur.. (bkz: abdurrahman cahit zarifoğlu)
yurdumun yapıbozumcu yazarı, kelimeleri didik didik didikleyen, ilmek ilmek söküp düğüm düğüm, iğne iğne birleştiren kutsal kadın... /diyeyim ki kifayet etsin şimdilik, ve ezberden okuyayım; "ey güzel kız küçük kız seni görüyorum, ordasın- küçücüksün, sandığın arkasındasın- ağlıyorsun- yanındaki küçük oğlan suyuna votka karıştırıyor- hep ağlıyorsun- su içmek istiyorsun- çok sinirli bir çocuksun- ordasın- kurtuluş yolu olmayan kendi ülkendesin."
yunancadan geçmiş olması kuvvetle muhtemel, zira "kopeli" deniyor küçük kız çocuklarına yunancada, böyledir evet.
kelebek börtü böcek eklerine hapsolduğu yıllarda (hülya avşar'ın ibo ve tanju arasında seyirttiği yıllardan bahsediyorum, düşünün!..) "acısız arabesk" diye bir şey atmıştı ortaya, olur mu olmaz mı, epey tartışılmıştı. işte bu "kıskanıyorum" adlı şarkı da o acısız urfa arabesk denemesinin bir meyvesiydi. bana sorarsanız bir kere acısız arabesk olmaz, neden olsun, o zaman arabeske gerek kalmaz. ikincisi, henüz üç yaşında bir kardeşin var beni ondan bile kıskanıyorsun, boynuma taktığım inciden, güneşten gölgeden, selam verip geçen birinden, kendinden falan* kıskanacak kadar ifrata vardırmışsın ve acı çekmiyorsun, öyle mi? külahım heyecanla dinliyor seni...
sanatına saygımız sonsuzdur. dilber ay'la beraber katıldıkları makina'da, okan bayülgen'in (bile demeli burada) yanında 'azıcık boydan kısa' kalması da dikkate şayandır ayrıca. olsun.
bunu yazmışım bir kenara, uzun zaman sonra gördüm tekrar, ki tekrar biad ettim, zarifoğlu'na, dostoyevski'ye, tekrar tekrar...
"ihanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen) unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin utanılası birseydir katıksız pembeliğin bu yüzden kitaplardan yalnizca ıslık çalmasını öğrenebilirsin" tamamı için (bkz: #125694) ayrıca (bkz: osman konuk) [bakınız ve seviniz x 5 defa]
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |