japonya'ya özgü bir tür bayır turbu bitkisinden elde edilen, hardal kıvamındaki acı sos.
ağırlıklı olarak sushi yerken kullanılır. yaygın kanının aksine, soya sosunun içine konur ve eritilir. bu sayede keskin tadı yumuşatılır. sushi taneleri ise bu sosa batılır ve ardından yenir.
(sanırım) çin mutfağından inanılmaz acı bir sos. jackass'de manyağın biri (hangisi diil ki gerçi, neyse) bunu burnundan çekmişti de duvardan duvara atmıştı kendini saatlerce. benim bile içim gitmişti * bir de budweiser'ın meşhur "wassup? wuzzaaa? wazzaaa?" diye saçmalayan reklamlarından birinde, kel eleman çin restoranına gidiyodu sevgilisiyle de sonra muhabbet yine "wassup?" dan başlayıp "wazzaaaabi!!" diye devam ediyodu. komikti. *
suşi'nin tadını bastırabilmek için veya olmayan tadını (bana göre tabi, ya kime göre olacağıdı?) varmış gibi yapabilmek için, ağzım yanmasaydı kesin tadını alırdım dedirtmek(ilk kez dedirtmek i geyik dışı kullandım) için kullanılan ağız uyuşturucusudur.
wasabi, uyuşturur. hatta ağlatır, acı papillalarım az olmasına rağmen ben bile feryat ederim gibi geliyor, acı eksperlerine kolay gelsin h"acı".
hubert (jean reno) aslında altın gibi bir kalbi olan ama kodumu oturtan bir polis müfettişi (fransız). son seferde sert kayaya çarpınca tatile çıkmak zorunda kalıyor. fakat gelen bir telefonla her şey değişir. zamanında çok sevdiği eski eşinin (japon) ölüm haberini alır ayrıca tek varis kendisidir. kahramanımız japonyaya gider fakat pasaport kontrolünden kendinden önce namı geçer. ayrıca burada kendisini büyük bir süpriz ve onun bu sefer japonyayı fethetmeye geldiğine inanan biri beklemektedir.
film en iyi komedi filmlerini fransızların çektiğine dair bir inancınınız varsa, bu inancı arttırıyor. ayrıca jean reno'yu mr. bean'den daha komik bulmanızıda sağlayabiliyor.
2001 yapımı filmin yönetmeni gerard krawczyk. senaryo luc besson'a ait. başrollerini jean reno, michel muller ve ryoko hirosue paylaşıyor.
Suşinin yanında servis edilen yeşil renkli macunumsu kıvamda bir şey. Şey diyorum, başka diyecek laf bulamadım. Bir defa denedim, sonra nefret ettim. Soya sosunda eritilip yenmesi tavsiye edilir, fakat öyle de bir b... ee, şey, bir şeye benzemiyor.
Boşverin wasabiyi anacım. Suşiyi soya sosuna banıp yiyin; valla o zaman çok güzel oluyor. Benim yemek konusunda aşırı derecede muhafazakar olan eşim bile suşiyi bu şekilde yiyince sevmeye başladığına göre, yöntem garantilidir! Sadece, yediğiniz suşinin bayat ve kalitesiz olmaması gerekir (o zaman her halükarda nefret edersiniz, bana güvenin...)
berbat bişeydir. nimettir yemeğe berbat denmez ama, çok... neyse. * acısı da biber acısı gibi bir acı değildir, böyle ne bileyim, olmamış meyve gibi mi desem, yemişi yenmeyen bir ağacın yemişini yemişsiniz gibi buruk. böyle incir ağacının yapışkan sütü gibi mi desem, defne ağacının siyah yemişleri gibi mi, olmamış eriğin kırılan çekirdeğinin içindeki acı su gibi bişey. *
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.