belkide japonyadan çıkan en iyi çizgilfilm. 12 yaşında olmasına rağmen içinden 5 tane ronaldinho çıkarabilecek güçte olan çizgi futbolcu. küçük tsu çevresini saran 10 tane futbolcuya rağmen topu havaya diken ardındanda rovaşata ile ortasahadan golü bulabilen bir futbolcudur. birde kaleci vakabayaşi vardır ki onu hiçanlatmayayım..
küçük tsubasa'nın arkadaşlarıyla birlikte, futbol oynamalarını ve daha sonraları çocuklar ligine girerek değişik özellikleri olan bir çok takımla maçlar yapmalarını ve bir yanda da ttsubasa ve arkadaşlarının büyüme sürecindeki yaşamlarını, sorunlarunu ve komik günlük yaşamlarını anlatan unutulmaz çizgi filmdir. sahanın bir başından bir başına koşarken, dünyanın yuvarlak olmasını vurgulayarak, sanki bir dağa tırmanıyormuş gibi görüntüler ortaya çıkardı. topa öyle hızlı vururlardı ki top oval bir şekil alırdı havada, gol olduğunda top bir süre filelerde asılı kalırdı veya fileleri delip geçerdi. bu çizgi film ile akıllara kazınmış bir diğer karakter için (bkz: wakabayashi)
iki tane ilkokulun maçında 100.000 kişilik stadı dolduran insanların barındığı çizgi film. teknik bilgi, kondisyon felan feşmekan burada sökmez, burada duygularla top oynanır.
rakip takımın kaptanı ve efsanevi kalecisi wakabayasi'nin önce düsmanlık derecesindeki rakibi sonrasında ülke finallerine yani tokyo'ya giden takımdaki kankası. ayrıca 10 dakika boyunca havada kalarak kaleye giden enteresan şutların sahibi, topa vurduğunda yamultan forvet. bir maçta çok sert bir şut yüzünden kalecileri sakatlanınca arkadaşlarına cesaret vermek için kaleye geçmiş rakip takım tarafından topla resmen dövülmüştür. ancak yüzüne gelen bir top sonrasında ayağa kalkıp kırmızı suratıyla arkadaşlarına "bakın birşey yok. top bizim arkadaşımız" diyerek enteresan bir hayat görüşünü paylaşan çizgi film karakteri minik futbolcu.
tsubasa ozara çocuklugumuzun tartışılmaz en guzel çizgi filminin kahramanı.akla mantığa aykırı hiçbir fizik kuralı ile açıklanamayan futbol oynama şekli ile hala hafizalardan silinmemiş bir karakter.
futbol sahasının bir ucundan diğer ucunun gözükmemesi ve koşarak ilerlerken önce kalenin sonra kalecinin görünmesiyle beni dünyanın gerçekten yuvarlak olduğuna inandıran çizgi filmin kahramanı.
en sevdiğim çizgi filmin en sevdiğim ikinci kahramanının adıydı.tabi kendisi ziyadesiyle başroldeydi ama napalım kaleci daha yakışıklıydı*bu arada o sahalar ne uzundu öyle,bir baştan bir başa koşmaları bazen bir bölüm boyu sürerdi,rövaşataları ise hiç unutamam...
benjamin' le birlikte çocukluğumuzda onemli yer edinen japon futbol cizgifilmlerinin en iyisinin kahramanıdır.
kendi liglerinde şampiyon olarak uluslararası şampiyonaya katıldıklarında sanırım telif hakkı falan ödememek için ünlü kluplerin farklı isimlerle aynı renklerle temsil edildiği bölümleri ayrıca dikkatimi çekmiştir. örneğin: bordo mavi renklerde ispanya'dan katılan bir takımın adı katalan idi. barcelona'ya çok benzetmiştim ben halbuki. belki de ben yanıldım. **
topa vurdugu zaman yuvarlak olan topun elips seklini almasini saglardi. hatta top bazen cizgi halinide alirdi neredeyse. biz sadece agzimizi bes karis acarak 'vay be ne kadar hizli vuruyor da oyle yamultuyor topu, helal olsun' diyebiliyorduk. zamanla vurdugumuz toplar yamulmadikca anladikki hepsi yalanmis. bir tek trabzonlu hami vardi, anca o yamultabiliyordu toplari*
böylee bir golü için günlerce beklerdim hatırlarım. allahım bir gol bu kadarmı yavaş atılır dedirten bir maçın abatrısız 30 bölüm sürdüğü çizgi dizinin aslan parçası kahramanı.
Yıllar önce , ilkokulda öğlenci olduğum zamanlar , sabahın 7'sinde usanmadan kalkıp o zaman diliminden *sonra tekrar yatıp,okula giderdim...hiçde pişman olmadım...bir de pokemon vardı...o kahvaltı zamanına rastlıyordu,birde tekrarı akşam 4 , 5 gibi yayınlanıyordu..(bkz: pokemon)
şu sıralar facebookta dolaşan güzel video ile muhteşem ve bir o kadar da ilginç olan golünü büyük keyifle izlediğim japonya'nın bağrında yetişmiş gelmiş geçmiş en büyük futbolcu.
videoyu izlemeyenler için biraz tarif edeyim;
almanya - japonya maçı.
bütün maçlarda olduğu gibi bunda da heyecan dorukta. bizimkiler 1-0 yenik durumda. atak üstüne atak, çok deli şutlar, ama kaleci geleni gideni kötü adam edası ile gülümseyerek karşılıyor. iki kişinin aynı anda vurduğu o muhteşem şutu da kurtaran alman kaleci topu arkadaşlarına atıyor. almanya gole çok yaklaşıyor. fakat bizimkilerin kalesi de boş değil, emin ellerde, wakabayashi güzel bir kurtarış sonrasında topu cordoba misali forvet oyuncularına pas atıyor. gelen topa iki oyuncu duble rövaşata yapıyor. alman kalecide yine o bildik gülümseme. top yaklaşmakta iken "bu şutla beni geçemezsiniz" diyor. tam topu yakalamak üzereyken hiç beklenmedik bir vatandaş topa uçarak kafa atıyor. alman kaleci şaşırmış olmasına rağmen topa uzanıyor. top kalecinin eli ve supriz oyuncunun kafası arasında dönüyor olduğu yerde. arkadan tsubasa'nın takıma güven veren sesi; "dayan oooolm geliyooom". zaman adeta durmuş, top hala dönmekte, bizim süpriz eleman da kafası topa temas ederken ayakları yerden kesilmiş vaziyette uçar halde. derken tsubasa yetişiyor ve o da uçar vaziyette ayakları ile arkadaşını ayaklarından ittiriyor. alman kalecinin bu güce daha fazla karşı koyamaması ile o beklenen gol oluyor. video da burada bitiyor. devamında ne oldu, maç kaç kaç bitti bir fikrim yok. ama o ne goldü, bana kalırsa 3'lük sayılmalıydı.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
