3 gün içinde apar topar hazırlanmama rağmen iyi bir puan alacağımı düşündüğüm, birçok üniversitenin master başvurusunda ya da hazırlık atlama sınavında istediği, ingilizcenizi güya ölçen sınav. yakında ibt (internet based testing) versiyonu tüm dünyada uygulanmaya başlanacaktır.
sınava powerprep ile hazırlanmak aşinalık sağlıyor. listening bölümünde gösterilen dandirik
fotoğraflar bile aynı. böylelikle tutorial kısmında kendinizi daha rahat hissediyorsunuz. powerprep denemelerinde aldığım puanla neredeyse aynı puanı bekliyorum. ayrıca bir de longman'in cdsini öneriyorum.
sınava istanbul'da girecekseniz, üstünüze rahat ve ince birşeyler giyin çünkü hem sınav stresinden hem de salonun boğuculuğundan yanaklarınıza al basıyor. yanınıza pet şişede su gibi lüzumsuz şeyler almayın, zaten sınav salonuna kimliğiniz dışında herhangi bir eşya ile sokmuyorlar. bütün eşyalarınızı bir dolaba koymanız isteniyor. eğer dolabın anahtarını kaybederseniz, dolap sadece 30 ytl karşılığında açılıyor * sonra bilgisayar üzerinden kaydınız kontrol edilip, uyduruk bir webcam'le fotoğrafınız çekiliyor.
reading bölümü şahsımca en kolay olan bölüm. zamanı geniş kullanabiliyorsunuz. structure'da ise önemli olan ilk 4-5 soruya doğru cevap vermek. test computer adaptive * olduğu için zor sorulara cevap verdikçe daha zor sorular karşınıza çıkacak ve bu zor sorulardan daha fazla puan alacaksınız. listening'de insanlar çok hızlı konuşmadıkça rahat rahat anlarsınız. sürenin en az olduğu bölüm ise writing. abuk bir soruya 30 dk içinde abuk bir şekilde cevap verip sınavı bitiriyorsunuz. sınav sonunda size puanınızın hangi aralıkta olacağı gösteriliyor. 14- 15 iş günü içinde sonucunuzu telefonla öğrenebiliyorsunuz.* ben 17 gün sonra telefonla öğrenebildim. ama bu hizmet de diğer birçok hizmeti gibi * ücretli. 10 dolarcık kredi kartınızdan çekiliyor.
açılımı "test of english as a foreign language" olan (güya) ingilizce bilginizi ölçmeye yarayan sınav. şimdilik iki çeşidi vardır: computer based examination (cbe), paper based examination (pbe). genellikle internetten başvurulur. adresi de şöyle: (bkz.: http://www.ets.org/bin/getprogram.cgi?test=toefl)
öncelikle kayıt işlemlerinizi yaparsınız. 140$ kredi kartınızdan uçar (nereye uçacağını anlatacağım). ister istemez bir ay sonrasına kaydınızı yaparsınız (sınava sabahleyin girmek istiyorsanız tabii) unutmayın toefl'a sadece siz girmiyorsunuzdur, boş yerler her an dolabilir. eğer anadoluda yaşıyorsanız ve cbe'ye girmek istiyorsanız (ki cbe şiddetle tavsiye edilir) büyük ihtimal ankara'da gireceksinizdir sınava.
gel zaman git zaman bir ay geçer ve ankara'ya gitme vakti gelmiştir. ankara'ya varınca ilk iş sınav yerine gitme "tutorial"ı yapmaktır. çok kolay bir tutorialdır, kızılay'dan taksiye biner beş dakkada gidersiniz. (otobüs denemeyin bile, ankara'da sabah vakti otobüsler tehlikelidir, giren çıkamayabilir). sınav günü sabahleyin erkenden kalkarsınız, kızılay'a gider taksiye binersiniz (başka bir yol bilmiyorum). o sırada konsantrenizi toplar, bir şey unutup unutmadığınızı kontrol edersiniz (ki zaten gereken tek şey ehliyet ya da pasaporttur). ancak ankara'da sabah vaktidir ve taksiciler çoktan kıvamlarına gelmişlerdir; başlarlar küfür etmeye. tabii o an sizin konsantreye reset çekilmiş olur. sonunda sınav yerine gelirsiniz ve alta, bodrum katı gibi bir yere gitmeniz söylenir. inip, size verilen kağıda imza atıp beklemeye başlarsınız. orda çalışan bayan, ehliyetlerinizi (pasaportlarınızı) alıp kilitli odasına geçer. tabii ki bekleyenlerden birinin ehliyeti yoktur ve tarihi geçmiş pasaportuyla gelmiştir. çalışan bayan arkadaş o kişiye sınava giremeyeceğini söyler. (amerikalılar "tc nüfüs cüzdanı"nı kabul etmezler, hayır). bir süre sonra o kişi nerdeyse ağlayarak sınav merkezinden ayrılır. bu sefer de moraliniz resetlenir. aynı bayan arkadaş sizi içeri davet eder ve birkaç form doldurduktan sonra da webcam'le bir resminizi çeker, bilgisayarı görmüyorsunuzdur ancak tam o sırada (sonradan bilkent'te okuduklarını öğreneceğiniz) birkaç kız görüyordur resminizi. resminize bakıp gülerler! o an da karizma resetlenir. dışarı çıkar size verilen anahtarla dolabınızı açıp eşyalarınızı koyarsınız. sınav salonuna geçer bilgisayarda resminizi aradığınız sırada, bir bilgisayarın önünde durur "hehe, bu surat kimin lan" dersiniz, biraz daha yaklaşır suratın çok tanıdık geldiğini görürsünüz...
sınav başlar. piyasada bulunan en kıytırık (web)cam'le çekilmiş "listening bölümü fotografları" ardı ardına geçer, nerdeyse her birinden sonra da ünlü soru (ve türevleri) sorulur "what does the woman mean?" şeklinde... structure, reading ve essay kısımlarını da yaparsınız. bu arada sınav salonu inanılmaz bir şekilde boğucu/sıcak/bunaltıcıdır. tavsiyem, sınav günü üzerinize çok sıcak şeyler giymeyin.
sınav biter... iyi de geçmiştir. dışarı çıkarsınız işlemlerinizi tamamlar en son olarak dolaptan eşyalarınızı almaya gidersiniz ve en beklenmedik anda nerden çıktığı belli olmayan çekik gözlü tatlı mı tatlı bir kız ortaya çıkar ve direk yanınıza gelerek şöyle der:
+ i'm sorry, where did you get the key?
- eee, umm şey, key!!?
+ ???, sorry?
- (blank) (blank) (blank)....
+ ?
- şey, ha, from there (kapıyı gösterirsiniz)
+ ??? ok, thanks.
(işte 140$ uçtuğu yer burasıdır, az önce standartlara göre yüksek aldığınız toefl puanının hiç bir işe yaramadığının göstergesidir bir bakıma)
içinizde yüksek dozda amerikan antipatisiyle birlikte (ve tamamen resetlenmiş bir şekilde) yukarı çıkarsınız ve 3 amerikan kadının konuşmalarına kulak misafiri olursunuz, hiçbir şey anlamadan kendinize "what does the woman mean?" diye sorarsınız.
binadan çıkar, tunalı'ya gidersiniz. ilk kitapçıdan "japonca dilbilgisi" alırsınız...
toefl sınav sisteminin değişiyor olmasının nedeni, çinlilerin insanları sınava sokup, para vererek soruları akıllarında tutmalarını istemek suretiyle soru havuzunu ele geçirmiş olmalarıdır. şu an abd'de, sadece bir kaç ingilizce kelime bilip de, toefl vermiş çok sayıda çinli master öğrenci var(mış). bu yüzden eğitim sisteminde aksamalar oluyor(muş). bunun zamanla kültür seviyesinde düşüş ve niteliksizlik getireceğini düşündükleri için acil önlem olarak sistemin değiştirilmesine karar verilmiş...
yeni sistem için söz konusu olan şeylerden biri, speaking bölümünün eklenmesidir. asıl zorlayacak olan ise toefl sınavının tüm dünyada aynı saatte yapılmasının söz konusu olmasıdır. sınavı aynı anda yaparlarsa, gecenin üçünde sınavdan çıkıp, bir bambi'ye uğrarız!
ayrıca toefl, tamamen stratejik bir sınav. basit püf noktalarını bilen, ingilizceyi çok da iyi bilmeyen ama az bir alt yapısı olan herkes çok rahat toefl verebilir diye düşünüyorum.
toelf sınavında puanlamayı en çok etkileyen bölüm writing'dir. yaklaşık skorunuzu hesaplamada writing'in ne kadar etki edeceğini merak ediyorsanız basit bir hesaplama önereyim. writing de yazınız 1-6 arası bir puana sahip olur. orta karar bir ingilizceniz varsa zaten 4 puanı kolaylıkla alıyorsunuz. 4 puanlık bir essayinde toplam puana katkısı=40 puan. sınav sonunda size writing eklenmemiş yaklaşık bir skor veriliyor. siz buna kafadan bir 30 puan ekleyin, gelen sonuç aşağı olmaz ama yukarı olabilir.
önceleri dilbilginizi *, anlamanızı, yazmanızı, okumanızı test eden bir sınavdı. şimdilerde ise komple üç yeteneğinizi birden kullanabiliyor musunuz diye bakılan sınavdır. hem okuturlar, hem dinletirler, sonra da bunları birleştirip önce bir buçuk dakikalık brifing verirsiniz, sonra da başka bir soruda ufak bir özet yazarsınız **. hayır bir de ibt olmadı mı adam saymıyorlar. * herşeye rağmen taktik sınavıdır. dönemi yarılarken toefl sınavına girecek arkadaşlara önerim; yok...taktik veren kitaplardan yararlanılabilir *
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
