kesinlikle terk etmekten daha kolay bir durumdur. suçluluk ve pişmanlık yoktur. anlamsız bir huzur vardır. sizi terk eden kişi elbet bir gün dönmeyi isteyecektir, ama çok geçtir artık olanları gözden geçirmiştir ve gözlüğünü çıkarıp bakmayı öğrenmiştir terk edilen kişi.
kişinin, böyle bir durumun olabileceğinden haberi olsun veya olmasın insanı sarsan, dengesini bir anda bozuveren durumdur.
gitmiştir.. öylece kalakalmış, tam anlamıyla "dur"muşsunuzdur..
insanın elleri istemsizce bir saat önce elinde hissettiği sıcaklığı kavramaya çalışır. öylece bakarsın gidene; bir cafede, bir sokak ortasında, bir mezar taşının başında..
çocukça kavramaya, anlam yüklemeye çalışırsın o ana.. olmaz.. o buz gibi boşluk gözlerini, ellerini ve kalbini kaplar ve bilirsin; o soğukluk kalıcıdır. hayatınca unutamayacağın bir andır yaşanan.
böyle bir durumda ne yapılır söylemek çok zor ama ne kadar zor olsa da yapılmaması gereken şey kendini alkole teslim etmektir. her ne kadar bir çıkış, daha doğrusu bir kaçış gibi görünse de alkol, sadece o duygunun daha da acımasızca vurmasına ve o aradığın algı seviyesini en zayıf anında sana gelmesini sağlar.
bazen nedensiz bazen de haklı nedenler le bütün olmuş tek bir bedenin içindeki kişiliklerden birinin isyanıyla ikiye ayrılmak ve hatta yeniden bütün olmaya, tek yürek olmaya imkan vermeden olay mahalinden yok olup gitmektir.
bir bütünün diğer parçası tarafından yalnızlığa terk edilmektir. bazen de yalnızlıktan kurtarmaktır terk edilmek...
esen yele kulak asar mı dersin kalan. anlam ifade eder mi şey? uçurumun kenarından etrafa bakar. dünyayı görür. ama dünya onu görmezden gelmiştir. gider...
hak edilirse koymaz bile insana ama kim hak ettiğini kendine kondurabilir ki?
elbette vardır bir sebebi terk edenin doğru ya da yanlış! yargılamazsın nedenin doğru ya da yanlış olduğunu. beyninden vurulmuşa dönersin. ellerin titrer, gözlerin dolar.
tükürüğün ağzına dolar, yutamazsın. bademciklerinin şişmiş olduğu zannedersin birden..
gözlerine bakarsın, gözlerini kaçırır, yere bakar. aslında onda da hala vardır ufak da olsa birşeyler sana karşı ama karar vermiştir "güçlü görünmeliyim" diye. göz yaşını içine akıtır sana karşı vakur biçimde durmak için.
yüreğin parçalanır, dokunamazsın kalbine. kıyamazsın ona! eğer mutlu olacaksa kabul edersin ayrılığı.
ama sen içine akıtamazsın gözyaşlarını, boşalır bir anda! "lütfen bunu yapma" der içi cız ederek.
son bir koklamak için o aşina olduğun kokuyu sarılmak istersin! belki gururunu ayaklar altına almışsındır ama engel olamazsın! Çünkü o candır..
o da dayanamaz, boşaltır göz yaşlarını yanaklarına. son bir öpücük kondurursun yaşlı dudaklarla dudaklarına, son kez elini tutarsın sıkıca.
"bu bant 5 sn içinde kendini imha edecektir!" uyarısına uymuşcasına kalkarsın ayağa ve kapıya doğru yönelirsin. kabanını giyerken gözyaşlarını ve burnunu silersin koluna. ayakkabılarını bağlarsın hızlıca ve eşikte durursun, son bir hoşçakal dersin yüreğin paramparça olarak.
tiyatro perdesinin inmesi misali ağır ağır kapı kapanırken suratına, son kez bakarsın canın yüzüne yaş dolan gözlerle.
atarsın kendini sokağa amaçsızca. son kez dönüp bakarsın 2.katın perdesinden sokağa sızan ışığa, biraz sonra o da söner yüreğindeki ışık gibi.
başın öne eğik, yaşlı gözlerle kaybolursun karanlıkta...
bogazinin bir anda dugumlenmesidir. aldigin nefesin hengamesinde bogulmaktir. kelimelerin telaffuzuyla ifade edilemeyecek kadar insan beyninde hasar bırakabilecek bir durumdur.
ne güzel demis sair ;
bir ebedi mahrumluk kalan bu hikayeden,
git git bir çıkmaz sokak o varılmaz gayeden .....
çeşitli şekillerde gerçekleşebilecek bir olgudur. eğer hiç farkına varmadan, herşey yolundaymış gibi giden bir ilişkide aniden terkedilmişseniz. bu adam olana çok koyar. inanılmaz üzer insanı. ben nerde hata yaptım diye düşünmeye başlarsınız, suratınız asılır, küfürler yağdırabilirsiniz, karşı tarafa bir kin beslemeye başlarsınız hatta eski türk filmlerindeki gibi hani "bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı" gibi onu ezmek için elinizden geleni yapmaya başlayabilirsiniz. kötü bir durumdur adamı paranoyaya sokar, saç dökebilir, sinirden arka arkaya sigaralar yaktırabilir. hele ki terkeden kişi sürekli karşınıza çıkıyorsa bir kaşık suda boğmak isteyebilirsiniz. kötüdür vesselâm.
ama zaten biteceği çok belli olan bir ilişkide çokta umrunda gibi bir havaya bürüneblirsiniz. ha ben terketmişim ha o diye düşünürsünüz. farketmez yani. hatta karşı tarafın terketmesi için çaba sarfedebilirsiniz. ah almayayım, benden bulmasın hesabı.
bence terkedilmek en az terketmek kadar zor birşeydir. vesselâm oturup konuşmak adam gibi bitirmek lâzım ilişkileri.
terketmek insanın bedeni dik tutan ve kök gibi hayat suyuna uzanan ruhun çürümesine sebep olurken, terkedilmek elinde küçük ibriği ile birkaç gün size su veren küçük çocuğun artık gelmemesi demektir ki o toprağa ve o su kaynağına daha da candan ve daha da sıkı bağlanırsınız. ve terkedilmek sizi asla yalnız bırakmaz, yalnız değilsinizdir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.