mevcut varlığı bir kenara koyma, ondan uzaklaşma işlemi. bu fiil kıyâfet için de, ruh hâlleri için de, vazîfeler için de, düşünceler ve tutumlar için de geçerlidir. sâdece giyim mânâsında algılamayalım..
tasavvuf ıstılâhı olarak 'soyunmak', bir mürebbiye teslîm olmak, bir mânevi yola intisâb etmek demektir. bununla ilgili çok güzel bir hâdise anlatılır:
Ä°rfân ocaklarının sırlanmadığı demlerde, soğuk kış günlerini rahatlıkla geçirebilmek için sözüm ona uyanıklık eden bir adamcağız galata mevlevihanesine varmış. o zaman postnişîn olan galib dede hazretlerinin huzuruna çıkmış. "efendim," demiş, "bendeniz soyunmaya geldim." hazret bakmış adamcağızın üstü başı perişan. "evlâdım," demiş, "Önce seni bir giydirelim."
efendim, işte kadîm insanlar böyle güzîde zevât imiş. karşısına gelenin ayıbını yüzüne vurmayıp setreder, kimseyi eli boş göndermezlermiş. şükürler olsun ki bu nevi zevât, bugün hâlâ mevcut ve belki de dünya onların hatrına, hürmetine duruyor.
Bkm Mutfak oyuncularının hazırladığı Çok Güzel Hareketler Bunlar programında Yılmaz Erdoğan'ın bir çocuğa sorduğu 'Bildiğin en ayıp kelime?' sorusuna aldığı cevaptır.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.