okul alkışı

    izmir amerikan koleji'nde, cok sık ve uzun olan ödül törenlerinde, ödül alan öğrencileri ya da katılım gösterenleri takdir etmek ve desteklemek adına yapılan bir alkıs türüdür. türk müdür basyardımcısı aynı zamanda da cok iyi bir matematik öğretmeni olan anet gomel'in "let's give them a school clap" demesi ve arkasından "arkadaslarımıza bir okul alkısı verelim" seklinde tekrarlamasıyla bütün okul mızmızlanarak
    1234-12-12-1234-12-12-1234-1234-1 ritminde olan alkısı yapar. zaten saatler süren duyuruları ingilizce ve türkçe olarak 2 defa dinlemekten bıkan öğrenciler (tabi bazen coşup almanca ve fransızca bölümlerinden iyi birkaç öğrenciden de duyuruyu tekrar etmesi istenir) uzun süren törenin sonunda alkısı
    12-1-12-1-12-12-1 haline dönüştürür. fakat okullar arası müsamereler, bilgi yarışmaları, maçlar, konserler gibi durumlarda, okul alkısı, kendini ispatlama çabasına dönüşür ve bütün herkes elleri parcalanırcasına güçlü bir şekilde okulunu alkışlar.
    (28.04.2007 10:55)

salma hayek

    avon dergisi aldıgınızda kapakta ilk gözünüze carpacak olan esmer bir bayandır. gercekten cok doğal ve egzotik bir güzelliği vardır...antonio banderas ile çektiği desperado filmleri ile tanınır. ayrıca 2006 yapımı penélope cruzla basrolu paylastıgı aksiyon komedi bir filmi vardır ki evlere şenliktir...
    (28.04.2007 10:36)

nil

    "mısır nilin bir armağanıdır" diyerek heredot genellikle su kenarlarına kurulan büyük imparatorluklar için nehirlerin ne kadar önemli oldugunu vurgulamıstır ki mısırı besleyen ve mısırda az da olsa tarım yapılmasına yardımcı olan bu önemli kaynak nil de yüzyıllardır mısır imparatorlugu incelenirken ilgi odagı olmustur.
    (28.04.2007 04:01)

sekularizm

    laiklik ingilizcede secularism olarak yer alsa da anladıgım kadarıyla secularism tam olarak laiklik değil ya da laiklik tam olarak secularism sözcüğüyle anlatılmıyor ya da anlamca aynı olguyu anlatsalar da ülkelerdeki işleyiş bu farklılıgı doguruyor....
    (28.04.2007 03:55)

doktor doktor baksana

    aslında cok duygusal olan bu şiir ilkokul cocuklarının ağzında tekerleme havasında ve anlamı hiç düşünülmeden neşeli bir şekilde söylenirdi, bu bizim için de oyleydi ta ki ilkokul öğretmenim özer rodoplu onu bizi utandıracak sekilde düzgün okuyana kadar. böylelikle o şiir bizim için bir tekerleme olmaktan cıkıp atamızın ölümünü anlatan hüzünlü bir şiir halini aldı....
    (28.04.2007 01:25)

walkie talkie

    avrupa yakası dizisinde tiki bir karakteri temsil eden selin'in volki tolki şeklinde volkan'a sesleniş tarzıdır.
    (28.04.2007 00:55)

allah çektirmesin

    necla nazır ve tarık akan'ın rol aldıgı bir sinema filminde, kız lisesine hatıra fotografı cekmek için gelen genc ve yakısıklı fotografcı tarık akan'a, sımarık bir genc kızı temsil eden necla nazır, onun tam "çekiyorum" demesi üzerine ultra neseli bir sesle "allah cektirmesin" der ki o anda fotograf cekilmek için konsantre olmus bütün sınıfın ilgisi dağılır, öğrenciler kopar tarık akan kızarır falan, tipik eğlenceli bir türk filmi dialogudur aslında.
    (27.04.2007 23:33)

tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış

    genelde yanlış anlaşılmalardan dolayı insanların sebepsiz yere birbirlerinden uzaklaşması durumudur. iki tarafta nedenini bilmez, karsı tarafla ilgili bir sorun oldugunu düşünür ve dogal olarak cephe alır. gururun da cok fazla gündemde oldugu bir tutumdur ki iki taraf da bir çözüm arayısına gitmez. aslında cok üzücü bir durumdur allah çektirmesin.
    (27.04.2007 23:25)

misyonerlik

    gecen hafta gündemde malatya'da zirve yayınevi'nde çalışan 3 kişinin domuz bağı yapılarak işkence altında öldürülmeleri haberi vardı. milliyetçiliği islam ya da ırk milliyetçiliği olarak algılayan, atatürk milliyetçiliğini hiçe sayarak ve aslında bu konuda hiçbir bilgi sahibi olmayarak kolayca doldurusa gelen, yaptıgı işi sorgulamaya bile aklı yetemeyen genclerimizin yaptıgı bir vahsettir bu. en basında bu din için yapıldıysa, dininin gerektirdiklerine bakarsın ki islamda zorlama yoktur. ikincisi islamiyeti yaymak adına diğer ülkelerde çalışmalar yapılıyor ve dernekler kuruluyorken bunu doğal karsılamayarak adaletsizliğin en büyük örneği gösterilmektedir. ülkende elbette boyle misyonerlik tutumlarının olmasını istemiyor olabilirsin fakat bunu önlemek için yapılacak olan sey sağlam durup, dinini iyi bilip ve öğretip, o misyonerlerin çalışmalarının bir sonuc vermemesini sağlamaktır ki zaten oyle bir durumda bizim burda ne işimiz var diyerek gideceklerdir. zaten misyonerlik çalışmaları türkiye'de yeni değildir, bir siz mi vardınız akıllı da, bu çalışmaları durdurmak adına böyle bir eyleme basvurdunuz?
    (27.04.2007 23:13)

meksika dalgası

    bazı okullarda da tören esnasında bir sınıftan ödül alan bir öğrenci kürsüye davet edilirse, sınıfın diğer üyeleri onu desteklemek amacıyla meksika dalgası yaparlar ki cok eğlenceli bir görüntü olusturur.
    (27.04.2007 22:54)

fear factor

    acun ılıcalı yapımı olan bu programda en son izlediğimde artık korku yenmeden daha cok iğrençlikler yapabilme cesareti göstermek söz konusu olmustu. genelde korku dediğin yükseklik karanlık bogulma yılan fare falan olur ama gecenlerde derisi yüzülmüş bi inek kafasına bakarak onun beynini ve gözlerini en kısa sürede yeme yarısması yapılmıstı. boyle bir iğrenclik olamaz diye düşünüyorum bence program coktan amacını astı...
    (26.04.2007 21:42)

kutlu doğum haftası

    islamiyetin sadelik ve yalınlık anlayısına uymadıgını düşündüğüm bir sekilde, ülkemizde son yıllarda eskiden olmadıgı gibi gösterişle kutlanmakta olan haftadır. hristiyanların christmast ı var bizim niye yok gibi bir sey seziyorum bunun altında. binlerce yıldır yapılan dini bayramlarımız gelenek halinde bugüne kadar gelmiştir ve kutlanmaktadır fakat kutlu dogum haftası adına yapılan meydan gösterilerini 1400 yıllık islam tarihinde eski köye yeni adet olarak görüyorum. peygamberimizi anmanın ve onun doğumuna dair birşeyler yapma isteğinin iyi niyetliliğine ve masumluguna inansam da bu tip gösterişli aktivitelerin bu haftanın sadeliğini ve içtenliğini bozduguna inanıyorum....
    (26.04.2007 20:49)

fok

    derileri zedelenmesin diye kafalarına vurarak, kan revan içinde bırakılarak, işkenceler altında öldürülen hayvanlardır. derisinin haricinde yagından da cok güzel kozmetik malzemeleri üretildiği için cokca revac görür bu zavallı kutuplarda yasamlarını sürdüren ve kimseye zararı olmayan hayvanlar. tabi onların kafalarına vururken içleri sızlamayan ama para kazanmak zorunda olan adamlar kadar onları oraya gönderen firmalar ve bu firmalardan alışveriş yaparak bunu destekleyen insanlara da dönüp bi "değer mi?" demek isterim... http://http://www.cnnturk.com/DUNYA/haber_detay.asp?PID=319&HID=1&haberID=84377
    (26.04.2007 00:00)

ileti

    lisede edebiyat sınavlarında sürekli bir parça verilir; iletisi ve anadüşüncesi ayrı ayrı sorulur ve tabi ki her defasında öğretmenden iletiyle anadüşünce arasındaki farkı acıklaması istenir ve bir sonraki sınavda tekrar unutulmus olur bu fark. ama bu kadar önemsendiğine göre edebiyatta gayet önemli bir şey olsa gerek...
    (26.04.2007 20:33)

istiklal marşı nın kabulü

    istiklal marsı'mız seçilecek oldugu, ucunda iyi bir para ödülü olan yarışmaya yurdun dört bir yanından şairler şiirleriyle katılım göstermişlerdir. meclis bu şiirleri 6ya indirgemiş fakat arasından secmekte zorlanmış ve acıkcası hiçbiriyle yeterince tatmin olamamısdır. daha sonra vatan sevgisi ve kahramanlıkları anlatan şiirleriyle tanınan ve cok beğeni toplayan mehmet akif ersoy'un yazacağı bir şiirin de bu yarısmaya tabi olmasını önermişlerdir. fakat gelgelelim mehmet akif ersoy, ucunda para ödülü oldugu için bu yarısmaya katılmak istememiştir. daha sonra para ödülü kaldırılıp mehmet akif ersoy'un bir gecede yazdıgı 10 kıtalık şiir de bu sona kalan 6 şiirin arasına katılmış ve aralarından mecliste okunup karar vermek üzere secim yapılmıştır. mehmet akif'in şiiri o kadar beğenilmiştir ki bütün salon ayakta alkışlamıştır, arka arkaya bu şiir 3 kere okunmustur ve 12 mart 1921 de anayasımzca kabul edilmiştir. daha sonra da zeki güngör tarafından 1922 yılında bestelenmiştir. anlatılabilecek her seyi, içimizden vatanımız, vatanımız ugruna döktügümüz emekler ve dönen entrikalar hakkında söylemek istediğimiz her seyi, şairliğini konusturarak, her defasında okundugunda tüyler ürpertecek kadar incelikle yazmıstır mehmet akif ersoy. gercekten de bir ülkenin milli marşı olmayı hakedecek daha iyi bir şiir yazılamazdı diye düşünürüm hep. mehmet akif ersoy'un safahat adını tasıyan 2 ciltlik şiir kitabında istiklal marsı yer almaz çünkü mehmet akif ersoy onu kendi eserinden cok milletin ortak mirası olarak görür ki bu zaten boyle kişilikli bir insandan boyle güzel dizelerin cıkabileceğinin bir ispatıdır. ölmeden önce "allah bu ülkeye bir daha istiklal marsı yazdırtmasın" demiştir...bize de bu ortak mirasımızı içselleştirerek okuyup, onu anlamaya calısarak, ülkemize bir daha istiklal marsı yazdırtmamak için gerekeni yapmak düşüyor...
    (26.04.2007 20:29)

sayfa: 1...-25-26-27-28-29

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.