pixel

    hemen herkesin kullandığı ama anlamını sadece çözünürlük olarak bildikleri dpi(dot per inch) nin kavramının tanımıdır. en küçük imaj parçası demektir. picture kelimesinin kısaltması olan pix ve element (parça) kelimesinin ilk iki harfiden oluşmaktadır. bir elementi oluşturan en küçük birim olan atom gibi, bir görüntüyü oluşturan in küçük birimdir...




    (29.01.2008 15:47)

photoshop

    pixel tabanlı imaj edit programıdır. asıl işlevi, fotoğraf düzenmek olan(renk, doku, ebat vb) bu program, gelişimi ile birlikte ve smart object layer özelliği ile vektör desteği de sağlamış ve tasarımcıların bir numaralı gözdesi haline gelmiştir..gelişmiş fitre özellikleri, color özellikleri, imaj editleri ile oldukça profesyonel hale gelmiştir..adobenin en çok kazandığı yazılım..

    severiz kullanırız..(ps 5 öncesi versiyoru ile başlamıştım...) şimdi en son sürümü cs3 tür.
    (29.01.2008 15:43)

fenerbahçe 100 üncü yıl marşı

    bir galatasaraylı olarak bu kadar(rakamla gösteriyorum ama neyse) fenerlinin olduğu bir ortamda çalıştığım için her gün dinlediğim "cep melodisi".."bir gün herkes fenerbahçeli olacak" sloganı ile aziz baskanın kampanyasını patronum yaptı..gerisini siz düşünün...
    (29.01.2008 15:34)

atilla yayla

    bu haberi duyup, öğrenip işten çıkıp evime giderken bir arkadaşıma rastladım..bana bu biz kaç kişiyiz cevadından(istanbulda bişiler mi yapmışlar toplanmışlar mı nedir? öyle bir şey) sözü açıp nemaler düzünce garip bir hissiyatla ne güzel dedim. ülkeyi kurtardınız mı bari? bu ani rekfeks lafıma şaşkın gözlerle bakarken, bana birden inanmıyorum sende "ampül kafasın" inanmıyorum edası söyleyince ince bir gülümseme betimledim ona. kızmadım, kırılmadım. yürümeye devam ettik. ampül kafa lafını ilk duyuşum değildi. akp karşıtı bir çok arkadaşım ofiste kulaklarımı çınlatırken bana chp ye oy vermedim diye bu espri tadı vermişlerdi. sanki oy kullanıp kullanmamak değilde chp değilse akp ye oy vermişsindir der gibi..akp ye oy veren olduğumu nerden biliyorlarsa..herneyse.. ona atilla yaylayı tanıyıp tanımadığını sordum. aa evet, şu yutupta videosu vardı, nur hanıma ayar veren hoca değil mi dediğinde, o atatürke hakaretten ceza almış dedim. ne demiş ki sorusa, " o adam" geçen cümleyi söylediğimde, "kanım dondu" böyle bir şey söylenir mi? meteyesi ile saydıkça saydı...

    aslında yukarıda yazdığım, anlık tanımımın ekstra girdisi olarak başka şeyler yazmak istemedim. ama bunu yazmanın tanım adına neler takacağı değil belki kuralları biraz esnetip fikir beyanı olarak görülmesini istediğimdendir. bilmiyorum. konunun en vahim yanı, atatürke "o adam" ifadesinin kutsallığı...kendim hep atatürkün hayatının yansımalarından ve çökmüş bir imparatorluktan, halkın eli ile doğan bir güneşi meydana getiren parçaları birleştiren, önder olan, aklı ve zikri ile ülkesine hayırlı işler yapan, bir devlet adamı gözüyle baktım..ona hiç bir zaman "adam dersem ilahi zatına hakaret ederim aman dikkat" özeni bilmeden, yazdıkları, yaptıkları üzerinden, sevgi besledim.

    emanet ettiği değer bir cumhuriyet tanımı, bir halk tanımı. mirası bir ilke tanımı bir geleceğe daha özgür bak tanımı olarak baktım. yurtta sulh cihanda sulh ile, medeniyet kayıtsız şartsız milletindir ile baktım. inkilablarının altında, başka şeyler yoktu bulamadım. halifeliğin kaldırılmasını okurkeni daha çocuk kafamda, "ne güzel, dini bir kişinin tekelinden alıyor, harika bir bişi bu" demiştim. daha dün gibi hatırlıyorum. daha çocuktum. dinsiz bir gözlerin sahibi demeden. biraz daha dikkatli gözlerin dahibi olmak için...

    ne oldu sonra..zamana geliyoruz. şekiller, simgeler, tarzlar...yasakların adına atatürk imzası attıkları zaman şaşkın gözlerle -ne oluyor yahu? nedir bu?- fısıldaması ile bakarken, gelişen her gun içinde kutupların biri atatürk oldu, diğeri atatürk dese bile, hayır sen düşmanısın dedikleri siyasi oldu. bu nedir yahu..bu tapınmacılık nedir? bu şekilcilik nedir? bu insanoğluna(atatürk) giydirdiğinin ilahi yafta nedir? resmini elinde tutup, dindar görünen bir karaçarşaflıya gösteren teyzenin amacı nedir? cep melodisi ilahi olan birine kimliğini gösterip bu ülke size kalmayacak ve atatürk resmini çıkarıp öpen ablanın kini nedir?..onu bunu bilmiyorum...bu dini siyasete alet ediyorsunuz lafını kafam almıyor..siyasette olsa, devlet olsa, ne olursa olsun, insanın olduğu heryerde her vicdanda din vardır..dinsizin bile bir dini vardır..bunu yasaklamanın veya bunu karşıtı atatürk yapmanın hiç bir mantığı yok...ben düşünüyorum bunca olandan sonra...bunların derdi bence din ile..

    bu adam neden ceza aldı? özgürlükler yanındaydı..hertürlüsüne...başörtüsü yasağına karşı idi...bir eğitmendi...bir yerde söylediği sözün, atatürke adam demedin hapse atılma sebebi olabileceğini aklının ucundan bile geçirmemişti..."ne demek len atatürkle o adam demek...ne demek..." etiket hemen hazır...yobazsın biraz okumuşu...

    eh..ülkemi tanımaktan onur duydum...tanıştığımıza memnun oldum..daha öncede düşündüğü için, yargılanan, bomba ile hepse atılan ve cayır cayır yanan yüreklere allah yardım etsin..ölenlere allah rahmet etsin...bahşettiği ruha atılan zincirin koptuğu zamanı görmek ümidi ile..

    ee bende atilla hoca gibi mi düşünmüş oldum acaba..acaba bende yargılanır mıyım ki? kendimizi fişledik iyi mi?
    (28.01.2008 23:50)

atilla yayla

    tv karşısında milyonlar önünde, insanlara hödük diyenlerin olduğu, onun bunun donunu aşağı indirip buna gülenlerin mantığının çevrildiği, kimseye saygısının kalmadığı karanlık aydınların türediği zamanlarda, sözde bir haber kaynak seçilip ceza alan, gerçek aydın insan...hocam.

    yazıktır, günahtır...bunun vebali çok ağırdır..
    (28.01.2008 16:07)

imam cemaat ilişkisi

    içeriği yerine ve zamanına göre değişen, meçhul ilişki. imam cemaat karşılaştırması, elinde bir işaret oku yön gösteren bir lider vasfı değildir. yada tam zıddı, yönlendiren, boşukları dolduran, sindiren, enzemsiz bir duruş ifadesidir. karşı safların, cemaat tarafına sözde "cahil" kisvesi besleyip baktığı, imam kısmına ise provoke bir şekilcilik yaptığı dürtüsü ile bakılması zamanın durumlarından biridir. çok fazla kullanılan örnekleme amatör bir maket yapar gibi, uçucu bir din göstergesi halini almıştır. iletişimin bu yönünden zayıf olan insanların bu ilişkiye kuşku ile bakmaları normal ama gerekli olan bir durumdur.
    (25.01.2008 21:26)

goodboyum

    fikirlerimiz zıt olabilir, ayrı suların balıkları olabiliriz ama bu sağlam vampirciğin tanımlarını okumaktan zevk alıyorum..

    bildiklerimin üzerine farklı bildiklerimi ekliyorum..
    (24.01.2008 14:04)

neden ve nereye kadar akp

    radikal yazarı avni özgürelin okunması gereken yazısı.


    --- alıntı ---

    akp'ye vücut veren düşüncenin arka planını bilemem, ama kanımca tayyip erdoğan çevresinde kenetlenen kadronun zihinlerinde ne olursa olsun bu noktada tarihin kendilerine yüklediği misyonu ifa ettikleri söylenebilir diye düşünüyorum.
    türkiye med ü cezir yaşamaktan yorgun...

    ve sorun, ne İslam, ne laiklik, ne atatürk.

    mesele yola çıkarken şartların farklı olmasından dolayı tutulamayan orta yolu yakalamak.

    --- alıntı ---

    yazının tamamı için;


    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=245216
    (23.01.2008 13:16)

the wall

    topluma, eğitime karşı olan, anarşist üstü pink loyd abilerin en en güzel parçalarından biri..severiz, dinleriz, zamanın en büyük grubunu alkışlarız..güzeldi be yauwww...
    (22.01.2008 17:00)

argus wishingwell

    diyara ilk girdiğim zamandan beri en çok tanımını okuduğum vampir...ailecek olmasada, naciz tavırlarla takip etmekteyiz..
    (22.01.2008 15:27)

ezan okunurken müziğin sesini kısmak

    bir deformasyon bahanesidir. bu unsurların din ile sosyal hayatın içinde varolması, bazıları için "baskı" kavramı adına bulunmaz bir şikayet aracıdır. ayrıca islam dininin çok ilginç ve bazılarının asla farkında olmayacağı noktaları vardır. hayata dair.

    düşünün; diğer ilahi dinlerin çağrı araçlarına ve mabet havalarına bakın..soğuk, ürpertici bir hava(gotik der bazıları), çağrı çandır..korkutur ani tınlamalarla...klise insanların üstündedir...ezan ise insan sesidir..senden, benden, içimizden biri..

    bunu diğer unsurlarla üstün bir yan varmış gibi yazmadım. ama bazı noktalar var ki, gereksiz konuşanları, bakmaktan konkanları biraz düşünmeye davet eder. sonuçta saygı evrenseldir. kimsenin kafasına silah dayayıp, "sustur şu müziği" denmemiştir.
    (22.01.2008 15:24)

perihan mağden

    militarizme çemkirdiği yazıları yüzünden hedef gösterilen cesur yürek. bazen yazdıklarından sıkılırım. dili ve vurgusu bana yavan gelir ama sorun bu değil. daha önce hrant dink i hedef gösterip olacakları hesaplamayan, kıçı ile dağ devirenlerin daha sonra yalan ağlamaları geliyor aklıma. hani yalandan dolandan değilde, kendine gelememişlerin çemkirdikleri. bu kadının aynı kaderi paylaşma durumu olursa "bu hikayeyi bilirim, çok acıklıydı" tavrı olursa çıldırır insan.

    ama ne olursa olsun, perihan magden okurum ve sevmekte haklı olduğumu her an yenilerim..
    (22.01.2008 10:38)

the blind watchmaker

    iki kez okuyup sonunda "ve evet hala evrime inanmıyorum" dediğim kitap..şiddetle tavsiye ederim..en azından darvini daha iyi anlarsınız..
    (21.01.2008 16:52)

sanat yönetmeni

    reklam terimleri sözlüğünde, reklam taslakları hazırlayan, reklam senaryoları hazırlayan, ünün ve stand maketleri vs. hazırlayan diye geçen grafik tasarımcı. yurt dışında ise bazı yerlerde "production designer" olarak geçer. bizde genel hali art direktördür. tam bir karmaşa..tanımında bile bir radde olmayan bu meslek dalı ülkemizde yine esneyen, değişen, özünden evrimleşen bir durumdadır. bu tanıma ait asıl meslek dalı film sektöründe olsa da, reklam ajansları içerisinde geçer.

    biz art direktör olarak benimseyip tanıma öyle devam edelim. ismi dışında bir karizmaya sahip olmayan bu meslek dalında, idealist, kendini sanata adayan ve bu uğurda her türlü zorluklara gögüs geren bir cengaver havası bulmak istersiniz. aslında herkesin içindeki çocuk budur. yaratıcı işler, sanatsal tatlar ve reklamın en etkili taraflarını keşfetmeye çalışan özgür ruhlar. oynadıkça nasır tutan bedenleri kim ne yapsın.

    mesleğe lik başladığımda, bu ismin altında ezilmiştim. dur daha zamanım var, bu titleı daha hakketmiyorum diye kocaman sırıtan suratla gezerken, birden kendimi bulduğum derya çok dalgalıydı. suyunun sonuna kadar sıkılıp, posası ile koleksiyonunu tamamlayan ajans patronlarının pençeleri arasında dünyayı keşfetmek ayrı bir tat idi...ahhh ceyss ahhh..beni hüzün bastı.. devam edemicimmmm...




    (21.01.2008 16:44)

polar

    bir kimyasal bağ çeşidi. aynı cins iki ametâl atomu arasında oluşan bağa denir. apolar kovalent bağ ile oluşan molekül element molekülüdür. soy gazlar hariç, diğer gaz halindeki elementlerin molekülleri arasındaki bağ apolar kovalent bağdır.

    örnek:hidrojen gazının oluşumunda iki hidrojen atomunun yörüngeleri benzer girişim yaparak elektronlarını ortaklaşa kullanırlar. böylece iki hidrojen atomu apolar kovalent bağ ile bağlanarak yörüngelerindeki elektron sayılarını ikiye tamamlarlar.

    kimya yazılısında, hiç çalışmayıp (sanki sınav zamanı çalışmak lazımmış gibi) kafamın tası atıp boş kağıt verdiğim zamanları hatırlatan terim. öyle ki benimle birlikte 4-5 kişide boş kağıt verince disiplene gitmiştik. allah tan çalışkan adamlardıkta atmadılar bizi *
    (21.01.2008 15:52)

sayfa: 1-2-3-4-5...-7

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.