Harikulade bir sözdür...
Halimizi/hatrımızı açıklamaya hep bununla başlarız; biliriz ki, 'küfür ve dalalet dışındaki her hal için' şükretmek gerekmektedir. Ne biri bize telkin eder, ne de biz birini taklit için kullanırız bunu. Doğrudur, çok severiz; severiz de Allah için severiz, Allah'ı andığımız için severiz. 'Hamdolsun'un muhatabı kimdir, Allah'tır; O'ndan başka kimseye hamdedilmez: Elhamdülillahi rabbi'l alemin...
*
Elhamdülillah, hamdolsun, keremine şükür, çok şükür, Allah bugünümüzü aratmasın
* vb.. gibi tabirler bizdendir, biz de onların
mayasındanız. Biz, kendimize 'kökü bizde' olanların meydan getirmiş oldukları kültürü referans alıyoruz, terminolojimiz onunla kurulmuştur, yaşayışımız onunla örgülenmiştir, genlerimize o işlemiştir...
Bu kültür, bizim "
lazım-ı gayr-ı müfarık"ımızdır. Varsak onunla varız, o yoksa biz de yokuz
*. Allah "biz"i yok etmesin...
* *