Halimizi/hatrımızı açıklamaya hep bununla başlarız; biliriz ki, 'küfür ve dalalet dışındaki her hal için' şükretmek gerekmektedir. Ne biri bize telkin eder, ne de biz birini taklit için kullanırız bunu. Doğrudur, çok severiz; severiz de Allah için severiz, Allah'ı andığımız için severiz. 'Hamdolsun'un muhatabı kimdir, Allah'tır; O'ndan başka kimseye hamdedilmez: Elhamdülillahi rabbi'l alemin... *
Elhamdülillah, hamdolsun, keremine şükür, çok şükür, Allah bugünümüzü aratmasın* vb.. gibi tabirler bizdendir, biz de onların mayasındanız. Biz, kendimize 'kökü bizde' olanların meydan getirmiş oldukları kültürü referans alıyoruz, terminolojimiz onunla kurulmuştur, yaşayışımız onunla örgülenmiştir, genlerimize o işlemiştir...
Bu kültür, bizim "lazım-ı gayr-ı müfarık"ımızdır. Varsak onunla varız, o yoksa biz de yokuz*. Allah "biz"i yok etmesin...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.