down sendromu; normal gelişim gösteren bireylerde
46 olan kromozom sayısının
47 olması nedeniyle; anne karnındayken belli olabilen bir
genetik bozukluktur.
sanılanın aksine asla bir
hastalık değildir. yalnızca genetik bozukluktur. down sendromlu çocuklar hasta değil;
özel çocuklardır.
bu genetik bozukluk; bireyin genel görünümüne; çekik gözler, basık burun; kısa parmaklı el ve ayaklar; kısa boy, uzun bir dil yapısı ve düz-ince telli saçlar olarak yansır. ancak bu anlattığım genel görünüm; genetik bozukluktan etkilenmeye bağlı olarak
değişkenlik gösterir. az etkilenmiş ve dış görünümü çok az benzerlik gösteren çok sayıda down'lu birey vardır. ayrıca; halk arasında
mongol olarak tabir edilen down'lu bireylere bu ismin yakıştırılmasının nedeni çekik gözlerinin
moğol halkına benzetilmesinden kaynaklanır.
nefes alıp vermede basık burun nedeni ile sorun yaşayan downlu bireyde, ilerleyen zamanlarda
kalp,
akciğer rahatsızlıkları gözlenebilir.
zeka geriliği her down sendromlu bireyde aynı ölçüde gözlenmez. yaşından daha ileri seyreden zeka seviyeleri ölçülen down'lu bireyler de vardır. bu nedenle bir çok kaynakta belirtildiği gibi down sendromlular asla
eğitilebilir gerizekalı değildir.
ancak, gelişiminde gerilik gözlenmesi riskinden dolayı erken başlanmış iyi bir
fizik tedavi ve rehabilitasyon programı ile
eğitim programı down'lu bebek için çok önemli ve atlanmaması gereken bir süreçtir.
down sendromuna ilişkin (genelleyerek söylemek gerekirse)
sosyal-
duygusal ve
ruhsal karakter özellikleri ise
canayakın;
güleryüzlü, sosyal bireyler olmalarıdır.
ankara'daki
down cafe çalışanları ve
istanbul koşuyolu'ndaki
fokurtu kafe'de çalışan down'lu çocuklar bunun en güzel örnekleridir.
genetik bozukluğun bireye olumsuz etkisi ise;
inatçılık olarak gözlenir.