gerek iş, gerek okul hayatında haftaya başlayan insanların haftasonu psikolojisinden çıkmakta zorlanmaları ve can sıkıntısı ve konsantrasyon kaybı, iç ezilmesi gibi çeşitli yan etkileri olabilen pis bir metropol sendromudur*.
haftanın tek tatil gününün bittiği ve bir sonraki tatil gününe de en uzak gün olan günün başlaması hasebi ile insan hayatının en güzel zamanlarının yaşandığı tatile veda edilen günde oluşan ruhsal sıkıntıların toplamıdır.
işe ilk girdiğim zamanlarda uzun yıllar işine ve işyerine emek vermiş ustaların, teknikerlerin ya da diğer emektarların ailesiyle veya evinde geçirdiği zamanın işyerinde geçirdiği zamandan çok daha az (hatta azıcık) * olduğu gerçeği suratıma insafsızca çarptığı zamanda dahi aynı sendromu yaşadığım vakidir.
cumartesi günleri çalışılmadığı takdirde * daha hafif atlatılacaktır.
çocuklğumuzda sırayla tüm ev halkının banyo yaptığı, önlüklerin yakaların ütülendiği
günsonuna doğru karın ağrısının giderek şiddetlendiği ve yarım kalan ödevleri anneye babaya kakalanmak yardımıyla atlatılan bi sendromdu.
sabahın köründe kalkıp dişlerini fırçalamak için aynanın karşısına geçtiğinde hafifçe sola dönüp küvete bakmak ve "şimdi onu sıcacık suyla doldurup bir saat boyunca köpüklerin arasında uyumak vardı." demektir.
veya evden çıkarken yorganın altına girip sıcacık yatakta kimseler tarafından ellenmeden uyumayı istemektir.
veya işe, okula gitmek yerine balkonunda ya da mutfağında oturup sıcacık çay ile sevdiğin yüzlerle başbaşa, uzunca bir kahvaltı yapmayı istemektir.
bu sendromun tek ve kesin bir çözümü vardır fakat o daha kötüdür.
okuldan veya işyerinden birisine âşık olursanız pazartesilerin gelmesini iple çekersiniz. hafta sonlarında kafese tıkılmış gibi hissedersiniz kendinizi.
tabi ki aşkın ızdırabını ve cuma sendromunu da hesaba katmanız gerekir âşık olmadan önce...
sabah alarm çalmadan önce uyandıysan kendini haftasonunda hissedersin. alarmın o acı sesi çaldığında kafanda birşeyler çark etmeye başlar ve gerçeklerle yüzleşirsin.okkalı bir küfürden sonra hazırlanmaya başlarsın.o hazırlık devresi beter bir vaziyettir.zaman geçtikçe alışırsın.
http://www.gedikgross.com/ps adlı adrese girince göreceksiniz ki pazartesi sendromu adında bir e-ticaret sitesi var. bu site,pazar akşamını pazartesine bağlayan saatlerde inanılmaz uygun fiyatlarda teknolojik ürünler satmakta.yani haftanın sadece 1 günü açık! örneğin play station 3 -40 gb lığını 399 ytl ye sattılar ve deli gibi bir kapışma söz konusu oldu. eğer sizde böyle bir sendroma yakalanmak iyidir diyenlerdenseniz hiç kaçırmayın derim :)
pazartesi sendromundan kurtulmanın tek yolu, pazar gününden geçer. eğer pazar günü, ertesi gün uyanıp, işe ya da okula gidileceği gibi bir düşünce kıymığından ya da ruh halinden sıyrılabiliyorsanız, pazartesine sendromun "s"si kalmayacaktır.
bugün kalp krizine yol açtığı araştırmacılar tarafından ispatlanmış olduğunu öğrendiğim bunalım... habere göre kişilerin pazartesi günü kalp krizi geçirme riski normal günlere oranla yüzde 70-80 daha fazlaymış...
haberin devamı için:
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=665513 adresini ziyaret edebilirsiniz...
hayatınızda, gerçekten tersine dönebilecek nadir zamanlardan biri öss sebebiyle okula gitmeme zamanlarıdır. cumartesi pazar tüm stresiyle dersaneye gidersiniz, pazar akşamı büyük bir iç rahatlığıyla
"ohh... yarın da pazartesi iyi bari. evdeyim... yoksa gezsem mi azıcık" diye ebleh ebleh sırıtmaya başlarsınız gevşeyip. bütün hafta sizindir, hafta sonu başlar sorumluluklar.
not: ek dersler, etütler ve pazartesi günü sınav yapan uğur dershanesi bu konunun haricindedir. diğer dershanelerin hepsi pazartesileri kapalı.
kucukken yarin okul var diye, buyuyunce de yarin ise gitmem lazim diye bunalima girme durumudur.
pazartesi gunu okul-is ortamina girildiginde bir sure sonra kendiliginden kaybolur.
onemli olan bu stresi azaltmak ve sagligina zarar vermemesini saglamaktir. bunu da stresin baslamasina firsat vermeden pazartesi icin yapilmasi gereken ne varsa bir an once bitirmek - odev,proje,makale,sunum vs- ve sicak bir banyo yapmaktir.
son araştırma sonuçlarına göre "yalan olmuş" sendrom. efenim iddia o ki, insanlarda asıl "çarşamba sendromu" varmış. bu da, "haftanın tam ortasındayız, nasıl geçecek iki koca gün daha?" düşünceleriyle birlikte ortaya çıkıyormuş.
tabii bu teze de biraz mesafeli durmak gerek. pazartesileri "hastayım" bahanesiyle kaytaranların çokluğunu gören, en verimsiz olduğunu istatistiklerle sabitleyen, en keyifsiz, en nemrut suratlı insanların işyerlerinde dolandığını gören para babalarının parayı bastırıp yaptırdığı, sonucunu kendi istediği gibi çıkarttığı, sonra da medyaya servis ettiği bir maval olabilir bu da... çünkü ayıdan post, patrondan dost olmaz! ***
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.