Ankara'daki talebelerin(öğrenci) kimliklerinin üzerinde bulunan ego (bkz: ego) damgasıdır. bu damga, öğrencilere indirimli bilet avantajı(!) kazandıran bir sistem gibi görünse de; gereksiz bir uygulama olduğunu düşündüğüm için benim her sabah suçlu suçsuz tüm biletçilere sinirlenmeme neden olan yapışkan bir maddedir.
ego bilet satış noktalarında bulunan görevlilerin kendilerinin de hangi gün biz öğrencilere soracağını bilemedikleri benim bu yaşıma kadar hiç sahip olamadığım* gereksiz ve anlamsızca üretilen bir bandrol türüdür.
öğrenciler için akbil ile bütünleşik nesne. hatta paso olarak da kullanılmaz, ksıaca "akbil" denir şu dönemde. fakat bazı görüntülere sebep olur ki izleyen keyfinden çatlar.
otobüs bekliyorsunuzdur. işte aklınızdan kaç para akbil kaldığı falan geçer. sonra istemsizce "orada" olduğuna inandığınız cebinizin üstüne elinizi atarsınız onu hissetmek için. fakat o da nesi? yok? o sertlik yok? lan? hemen hızlı hareketler ile diğer cep, diğer cep, cepten cebe atlanır, gözler sulanır, hele bir de sizin otobüsü gördüyseniz iyice panik olursunuz. sonra nereye koyduğunuzu hatırlar ve derin bir nefes alıp çizgi film karakterleri gibi "fiuuu" efektiyle terinizi siler otobüsünüze süperman havasında binersiniz. eh tabi hayat devam eder falan.
halk otobüslerinde, sırf inat olsun diye sorulan nesne. elinizde elli bin tane kitap olsa da, illa o pasoyu size sorarlar. amaç bellidir, sinir bozmak. sakin olunup, paso gösterildikten sonra, halk otobüsüne bindiğinize dair biletinizi isteyiniz. o zaman da muhtemelen muavinin canı sıkılacaktır.
esasen işlevi bakımından anlamı "azaltmak" olan, ama konuşma dilinde işlevinin tersine "çoğaltmak" anlamında kullanılan sözcük.
cümle içinde kullanıyorum:
"pasom var, bir öğrenci lütfen" (yani benden paranın azını al otobusçü amca)
"annem bana paso bağırıyor" ( yani annem bana çokça, durmadan bağıyor )
okulun verdiği öğrenci kimliği neden yetmez öğrenci olduğunu ispatlamaya? belediyenin bandrolü mü kanıtlıyor bu durumu? üniversite öğrencisiyken farklı şehirlerin farklı toplu taşıma araçlarında sürekli aynı muhabbeti yaşamaktan sıkılmış biri olaraktan bu duruma neden basit bir çözüm üretmez bu yöneticiler diye düşünürdüm. kaldırın paso denen saçmalığı, bütün şehirlerde öğrenci kimliğini gösteren öğrenci olduğunu ispatlasın ve indirimli ulaşım hakkından faydalansın. yok illaki her gittiğin ilden ayrı paso çıkarttırman gerekli. tövbe tövbe..
çalıştığım kurumla ilgili görüşülecek bir yasa sebebiyle şu aralar meclis tv ye bakar oldum. nedir, ne olduk, ne olucaz, merak ediyor insan. bu seyirlerimin birinde kürsüde paso aşağı paso yukarı bir konuşma. anaa benim mesele dedim dinlemeye başladım. bayan milletvekili benim öğrenciyken yaşadığım sıkıntıları bir bir anlattı, çözüm için yasa teklifine destek istedi. artık öğrenci değilim ama sıkıntısını çekmiş biri olaraktan konunun çözülmesini istedim. milletvekili, isim vermekte sakınca görmüyorum, dsp'nin meclis çatısı altındaki birkaç üyesinden biri. lütfen konuya siyasi açıdan bakmayalım, milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren bu meseleyi destekleyelim... gibi bir bitiriş cümlesi ile yerine geçti. teklif oylandı, kabul edenler, etmeyenler, teklif reddedilmiştir. anaaa reddedildi. kötü birşey mi dedi milletvekili, ne demeye reddedildi anlamadım. sırf öneri farklı bir partiden geldi diye reddedildiğini düşündüm ister istemez. yoksa kimseye zararı olmayan, basit ve faydalı bir öneriydi. konu temelinden şaşıp siyasete kaymış olsa da sinirlendim bu duruma. memleketin, vatandaşların menfaatine çalışması gereken adamlar partizanlık ve kuklalıktan başka birşey yapmaz halde el kol kaldırmaya devam ediyorlar.
uyarı: bizim kurumun yasasına da böyle davranmayın haaa!!!
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
