les quatre cent coups

  1. 400 darbe, fransızca da okulu kırmak, aylaklık etmek manasına gelen deyim ve françois truffaut'in en iyi filmi * ve 27 yaşindayken çekmiş olduğu ilk uzun metrajı. bu filme de egemen olan yapı hakkında françois truffaut harika bir yorum yapıyor.

    " hafızası zayıf yetişkinler dışında ergenlik kimsede tatlı hatıralar bırakmaz."

    ve evet bu film duyarsızlaşmış ebeveynler, çocukların hem birey olarak görülmemesi, hemde buna rağmen yaptıklarının bir yetişkin gibi ceza görmesi hakkinda. çocuklara bakin en fazla hakları ellerinden alınan ve bunun farkinda dahi olmayan, korunmaya muhtaç melekler onlar. ufacık bir çocuğun başkaldırışını izlerken, kırılacakdır belki yüreğinizde birşeyler, o minik yürek, kendini büyük sananların yapamayacağını yapacak cesareti gösterebilen bir ufaklıktır. film hem komik hem dokunaklıdır.

    ayrıca bu film fransa ile birlikte sinemada yeni bir akımın oluşmasına neden olmuştur. *
    (tepkisiz 08.08.2007 15:59 ~ 08.08.2007 16:03)
  2. 12 angry men ve stalag 17 tadında bir siyah beyaz film. 1959 yapımı françois truffaut'un ilk filmi. Antoine Doinel rolünde, Jean-Pierre Léaud var. filmi tek başına götüren kişi, yaşı onbeş.


    --! spoiler !--
    çocuklara dair çok acayip bir film bu, acayip yetersiz aslında şok edici demeliyim. 'çocuk' batıda niyeyse daima bir ayak bağı. hele ki bu çocuk bekarken doğurulmuş ve aldırılmak istenmişse. antoine dingil ebeveynleri tarafından daima sallanan bir çocuk. babası zaten öz değilmiş, filmin ilerleyen sahnelerinde öğreniyoruz. annesini ise gündüz vakti adamın biriyle öpüşürken görüyor. böyle berbat bir aileye sahip zavallıda okul, sosyal ilişkiler filan hak getire. bir kaç kez evden kaçmasının sonunda ailesi olacak adiler de çözüm olarak ıslah evine tıkıyorlar çocuğu. bu esnada polisin onu yetişkinlerle aynı koğuşlara koyması, yaptığı muamaleler filan tamamen yetişkinlere yapılanlarla aynı! filmde bazı sahneler zihne kazınıyor kesinlikle. defterine hocasının dediklerini yazmaya çalışan, ama her seferinde mürekkepten dolayı sayfayı yırtan ve sonunda defteri bitiren çocuk, onun yaşadığı tedirginlik hali, sonra kuklaların olduğu sahnede oyunu izleyen çocuklar mesela, sanki gizli kamerayla çekilmiş... psikologla konuştuğu sahne de fenaydı benim için. ve final, antoine'nin özgürlüğe kaçışı, uzun süren bir koşu sonucu kumsala varması ve zınk diye yüzünde zoomlanıp filmin bitmesi. çok fenaydı, sinir bozucu. ekürisi nobody knows gibi çocuk temalı filmler ve oradaki çaresizlik insanı iki kere vuruyor. sene 1959 ve ilk uzun metrajlı filmi bu yönetmenin. vay canına diyorum, başka da bişey demiyorum...
    --! spoiler !--

    (mistaneek 12.02.2009 20:21 ~ 24.02.2011 13:44)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.