fast-food bilgi dediğim bilginin kaynağına inmek yerine dedikodu yöntemi ile öğrenilen bilgilerin, hiçbir anlam bütünlüğü ifade etmeden birbirine bağlanması ile oluşan beyin zehirlenmesinin ardından, bu bilgilerin düşünce süzgeçinden geçemeyip posa şeklinde muhatabın önüne bir anda boşaltılmasıdır.
kusmak deyimini bu durumu anlatır hitaplar ardından kullanırım.
böyle bir durum anlatılırken, eski kibar ve güngörmüş kadınlar, yüzünüze güller, iade etti efendim derlerdi. ben de sanki kolonya ikram edilmiş gibi olurdum. aksi takdirde psikolojik olarak koku duyardım. yanımda iade edilmese bile...
içinde olanı dışarı atma isteği. korktuğunda da, üzüldüğünde de, heyecanlandığında da kusmak istersin. sevdiğin* kişinin başkasını sevdiğini bildiğinde de... kurtulmaktır kusmak, rahatlamaktır. 'ben bu acıyı çekmek istemiyorum tekrar. hayır! lütfen...' diye düşünürken 'duygular da kusulabilse ya' dersin... ama bazısı kusmayı başarır, bazıları sanat der adına.
biz de üstümüze kusulmasına izin veririz. kusulanı görüp, kalbimiz bulandığında onlar gibi kusabilmek umuduyla...
midenin yer çekimini kaldırması ile birlikte sindirilmiş besinlerin tekradan dışarı çıkarma eylemi. fantastik mide ve sindirim sorunu.. kusacak kişi önce yüzünde bir gerilme sonra kafanın öne doğru atılması, ellerin ağıza gitmesi ve kusacak kişinin koşması ile son bulur.
sonuç: yetişirse wc ye ne ala, yetişemezse o daha vahim bir durum.
içindekini dışarı istemsizce ki eskiler buna gayrı ihtiyaride derler atmak fiilinin genelidir kusmak.
midendekini zaptedemez kusarsın, kafandakini ve kalbindekini zaptedemez kusarsın.
midede bulunanı zaptedememe eylemi belki bir yere kadar anlayışla karşılansada. kafadaki ve kalpteki kusmuk küsmek eylemini ardından getirir doğal olarak.
nedense insan bu işlemi gerçekleştirdikten sonra on kilometre koşmuş gibi yorulmuş olur. ayrıca dünyanın en kötü durumudur. kalabalık bir caddede tökezleyip yüz üstü kapaklanmaktan bile daha kötü hissettirir insanı. bu işlemi direk gerçekleştiremeyen bir bünyeye sahipseniz* ve bunun yapılması gerekiyosa parmak basılır*. bu doğal bir şekilde kusmaktan da kötüdür. bir de çörek otu yağı da içilebilir.**
kendiniz yaparken nefessiz kalmaktan korktuğunuz, başkasını yaparken gördüğünüzde ise elinizden bir şey gelmediği için üzüm üzüm üzüldüğünüz eylem. özellikle de kusan kişi biricik kedinizse. gözlerinden yaş gele gele acıklı sesler çıkaran minik hayvan midesini boşaltmaktadır, sonra da ya ellenmek istemediğinden, ya kendine gelmek istediğinden, ya da insanların ne tepki vereceğini bilmediğinden köşeye siner, elinizi uzatırsınız kaçar, kalkmaz ordan. canım ya.
edit: kendisi iyi şimdi, ana kız sütten zehirlendik de. -atın ölümü arpadan olsun misali- eh ben de iyiyim.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.