şehir jargonunda köylü gibi giyinen, makyaj yapan, konuşan kadınlara bir hitap şekli. bazılarıysa ne kadar iyi giyinip, konuşup makyaj falan yapsa da suratlarındaki ırgat ifadesi hiç gitmez. *
bir zamalar seri halinde çekilmiş olan yeşilçam filmlerindendir. kezban, kezban paris'te, kezban roma'da, kezban orada,kezban şurada gibi uzatıldıkça uzatılmıştır. başrollerinde (kezban) hülya koçyiğit ve baş erkek oyuncu olarak da genellikle ediz hun boy göstermiştir.
konusu basittir: zengin ailenin yanına evlatlık giren sağır-dilsiz, kötü giyimli ama lepiska saçlı kezban itilip kakılır, başına gelmedik kalmaz, saçları bile kesilir, korkudan dili çözülür, kulağı işitir. hafif bir entrika sonucu evin küçükbeyi ile evlendirilmek zorunda kalınır. evlenince adam bunu beğenmez ve koynuna bile almaz, her fırsatta hor görür. kezban avrupalara gider türlü zerafet numarası öğrenir ve geri döndüğünde kocasını kendine aşık eder.
halk arasında yaygın olan fakat isim arapça olsunda nasıl olursa olsun diye düşünen milletimizin anlamını bilmeden kız çocuklarına verdiği bir isimdir. bunun benzeri nâlân vardır mânâsı ağlayan, inleyen demektir. not: isimlerin insanların kişiliklerinde etkili olduğu gözardı edilmemelidir.
güzel cumhuriyetimizde modernleşmeden ne anlaşıldığını pek güzel izah eden bir yeşilçam kahramanıdır kezban.
köyden kente göçer ve kendini bir zengin evinde, dahası bir balonun orta yerinde bulur. saçları, kılığı kıyafeti, konuşması alay konusu olur. kendini kabul ettirmek için "modern" bir saç stiline, "modern" ve dolayısıyla dekoltelere göz kırpan elbiselere, zerafet dersleriyle edinilmiş alafranga davranış biçimlerine ihtiyacı vardır. güzelliğinin de ancak böyle farkına varılır. bir fransız lisesine kayıt da olunca herşey tamamdır.
işte biz buna "toplum mühendisliği" diyoruz. ya yaaa...
evinden kaçıp büyük şehire gelmiş. şık, güzel, alımlı ve zengin bir kadına transformasyonu için istekli olan ancak yolun çok başında olduğu için özlediği görünümden uzakta olan erkek kişiye kendinden daha kadınsı olan erkekler tarafından takılan, horgörme içeren lakap.
sözleriyle, bestesiyle her daim keyifle dinlenen barış manço şarkısı. hele de "beceriksiz kişi sağa sola bakınıp da düz ovada yolunu saşırır" sözüne hastayım yani..
ateş sadece düştüğu yeri yakar
nedir bu dünyanın hali
bir sana bir bana al gülüm ver gülüm
sev beni seveyim ki seni
dünyanin hali böyle
al gülüm ver gülüm
bir bakışın yeter
düşerim yollarına
dünyalar güzeli kezban
sarı sarı bileziği
takarim kollarina
dünyalar güzeli kezban
babası yıllarca didinip çabalamış
oğluna bir bağ bırakmış
hayırsız evlat üzümünü yemiş ama
merak edip de sormamış
kitabına uyduran kervanı yükleyip
yüksek dağlardan aşırır
beceriksiz kişi sağa sola bakınıp da
düz ovada yolunu saşırır
dünyanın hali böyle...
Kizlari asagilama amacli soylenen sozler arasinda bu siralar pek bir populerdir.. Soyleyen kisiye gore kezban tanimlamasina yuklenen anlam da degisiklik gostermektedir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.