- arapça levn yani renk kelimesinin, cem'i yani çoğulu olan, genellikle kız ismi olarak kullanılan kelime. anlamı "renkler" olsa da genelde renkli, rengarenk, çeşit çeşit anlamlarında kullanılır.
elvan elvan kokun gelir, yar oturmuş yele karşı. (karacaoğlan)
- eski bir gazoz markası.
- eski bir gazoz markası olan bu ürün e-5 üzerinde bir fabrikada üretilirdi. sahibi kadir has idi. ancak piyasaya büyük sermayelerin girmesi maalesef bu firmayı yıktı ve şu an fabrika atıl halde yerinde bir hatıra olarak kalmaktadır.
- türkiyede üretilmiş en güzel gazoz. yeri doldurulamaz.
neden artık yok anlayamıyorum. simitle birlikte inanılmaz bir ikili olurlardı. iddiaya tutuşan iki kişi genellikle elvan gazozuna iddiaya tutuşurdu.
hemen bitmesin diye kapağını açmadan ortasına çiviyle delik açardık ve öyle içerdik.*
- eski bir sabun markası. bilmem hala raflarda yerinde midir?
- (bkz: elvan abeylegesse)
- yanlış yazılmış ingilizce bir ön addır. doğrusu için; (bkz: elven).
- figüratif olmayan bir renk düzeninde oluşmuş çokrenkliliktir. polikromide denir.
- levni ve elvin ile aynı manaya gelir, zira bunların hepsi renkli anlamındadır..
- eskiden gazoz kapağı oynadığımız yıllarda, hiç içmememize rağmen 1 lik coca cola kapaklarına nazaran ellilik olan kapakları sebebiyle anılarımızda yer edinmiş gazoz markası.
ortaya birisi elvan kapağı koyarsa, büyük oynuyor demekti. herkes o ellilik kapağı vurmaya çalışırdı. fred çakmaktaş gibi gerilir ve sokaktan, kıyıdan köşeden, üstüne hangi köpeğin işediğine, hangi sarhoşun kustuğuna aldırış etmeden özenle, savaş için ok yapılacak ağaç seçercesine bir hassasiyetle edindiğimiz, altları mümkün olduğunca düz taşımızı elvan kapağa doğru atardık.
kumarbazdık biz. sadece gazoz kapağı değil, kibrit kutusu, taso, bilye (biz bilez derdik) ne bulursak birbirimizi ütmesine oynardık.
ama elvan başkaydı, hepsinin en değerlisiydi. zümrüt gibi nadirdi. biz temiz çocukları pis yerlere sokardı. piyasada ya yoktu, ya da bize rastgelmeyecek kadar nadirdi. kapakları en kuytu köşelerde fosil gibi zorla çıkardı.
pisti ve değerliydi. eğer taş onu vurursa, havamızdan geçilmezdi, vuramaz da önünde kalırsa, bütün hanım evladı çocuklar hep bir ağızdan bağırırdı: SIÇTI!
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.