nabucco

  1. tÜrkİye-bulgarİstan-romanya-macarİstan doĞal gaz boru hatti projesİ



    --- alıntı ---
    doğalgazda kilit ülke olacağız



    hazar ve ortadoğu doğalgazını avrupa içlerine taşıyacak olan nabucco doğalgaz boru hattı ile türkiye avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının yüzde 3’ünü karşılayacak.


    --------------------------------------------------------------------------------

    yeni ülkelerin de katılımıyla sınırları giderek genişleyen avrupa birliği’nin (ab) artan enerji ihtiyacı birliği yeni arayışlara itiyor. halen dünyanın ikinci büyük enerji tüketicisi olan ab’nin petrol ve doğalgaz ihtiyacının büyük bir bölümünün ithalat yoluyla karşılanması ve ilerleyen yıllarda ithalatın daha da artacak olması yetkilileri kara kara düşündürüyor. büyüyen enerji talebinin yanı sıra satıcı ülkelerin sınırlı olması avrupalı enerji uzmanlarının gözlerini hazar havzasına çevirmesine neden oluyor.

    ab ortak enerji politikasının temel metni olarak kabul edilen “green papers” (yeşil kitap) belgesine de giren hazar havzası, ab’nin körfez bölgesine olan bağımlılığının azaltılması ve rusya’ya olan gaz bağımlılığının dengelenmesinde büyük yararlar sağlayacak bir kaynak olarak görülüyor. bakü-tiflis-ceyhan petrol boru hattı (btc) ile hazar’ın zengin enerji yataklarından bir nebze yararlanmayı başaran avrupalıların bölgeye ilişkin bir sonraki önemli projesi ise nabucco doğalgaz boru hattı.

    azerbaycan,kazakistan, İran hatta irak kaynaklı doğalgazın türkiye üzerinden bulgaristan, romanya ve macaristan yoluyla avrupa’ya ulaşmasını sağlayacak olan hattın inşa faaliyetleri, içinde bulunduğumuz yılda hız kazandı. geçtiğimiz haziran ayında ab dönem başkanı avusturya’nın ev sahipliğinde ilgili beş ülkenin enerji bakanlarının imzaladığı anlaşmayla resmiyet kazanan hattın, 2010 yılına kadar tamamlanması planlanıyor. İlk etapta yılda 4,5 milyar metreküp doğalgazı ab içlerine taşıyacak nabucco hattının ilerleyen yıllarda kapasitesinin artırılması ve 2020 yılında hattan geçen doğalgaz miktarının yılda 31 milyar metreküpe çıkarılması hedefleniyor.

    ruslarin canini sikan proje

    boru hattı projesini hızlandıran olay ise halen ab’nin petrol ihtiyacının yüzde 25’ini, doğalgaz talebinin ise yüzde 40’ını karşılayan rusya’nın siyasi kriz yaşadığı ukrayna ve gürcistan’a karşı doğalgazı bir silah olarak kullanmaktan çekinmemesi oldu. bu durum rus doğalgazına ciddi anlamda bağımlı olan ab ülkelerini tedirgin edince projeye hız verildi. alternatif gaz sahalarına odaklanan yeni ab stratejisinin ilk somut projesi olan 3 bin 300 kilometrelik nabucco hattı’nın büyük bir bölümü (1.558 kilometresi) türkiye’den geçiyor. ab’nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 3’ünü karşılayacak olan hat bu yönüyle türkiye’yi bakû-tiflis-ceyhan’dan sonra ikinci kez uluslararası ‘enerji koridoru’ haline getiriyor ve ülkenin konumunu pekiştiriyor.

    nabucco’nun ana omurgasını bakü-tiflis-erzurum doğalgaz boru hattı veya bilinen adıyla “Şahdeniz projesi” oluşturuyor. hazar kaynaklı doğalgazı 2007 yılında türkiye’ye ulaştıracak bu yeni hatla erzurum’a getirilen doğalgaz buradan başkent ankara’daki ana hatta taşınacak ve oradan avrupa’ya iletilecek.

    türkiye’nin alternatif bir enerji koridoru haline gelmesini hem bir tehdit hem de fırsat olarak gören ruslar nabucco’yu etkisiz hale getirecek ancak türkiye’yi üzmeyecek yeni hatlar gündeme getiriyor. türkiye’yi rus doğalgazına bağımlı hale getiren mavi akım’ı yunanistan üzerinden İtalya’ya uzatmayı öneren ruslar avrupa’nın doğalgaz bağımlılığını türkiye üzerinden sürdürmesini öneriyor.

    tüm bu nedenlerden ötürü ne zaman yeni bir boru hattı gündeme gelse akla gelen ilk soru “acaba ruslar bu durumu nasıl karşılayacak?” oluyor. nabucco’nun ana yüklenicilerinden biri olan avusturyalı omv gas’ın genel müdürü werner auli, bu soruya oldukça ilginç bir cevap veriyor: “bizim omv olarak rus gazprom şirketiyle yaklaşık yarım asırlık bir ilişkimiz var. bu nedenle rusların neye öfkelenip neden nefret ettiklerini çok iyi biliyoruz. evet, ruslar bu projeyi büyük bir sevinçle karşılamadılar buna şüphe yok ancak öfkeden de deliye dönmediler. Üstelik onları daha projenin başlama safhasından itibaren sürekli bilgilendirmemize karşın o günden bu yana hâlâ daha iyi bir proje getiremediler.”

    boru hattının türkiye’ye de büyük yararlar sağlayacağını vurgulayan avusturyalı genel müdüre göre türkiye petrol ve doğalgaz bakımından zengin İran, hazar havzası ve irak’a komşu bir ülke. hal böyle olunca türkiye doğu-batı enerji koridorunda doğal bir hat haline geliyor. bu durum hem ab’ye hem de türkiye’ye son derece büyük yararlar sağlıyor: “ab’nin doğal kaynaklara ulaşmasına aracılık ederek hem siyasi konumunuzu güçlendiriyor hem de büyüyen ekonominiz için ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi çok küçük yatırım harcamalarıyla temin etmiş oluyorsunuz. bu durum ab’nin ve türkiye’nin çıkarlarının pekişmesini sağlıyor.”

    auli’nin konuşmasında vurguladığı “küçük yatırım maliyetleri” konusu aslında üzerinde durulması gereken bir husus. yaklaşık 6 milyar dolara mal olan proje giderlerinin yarısı avrupa yatırım bankası tarafından karşılanıyor. ab’yi bu kadar cömert davranmaya iten başlıca sebep ise ab ülkelerinin doğalgaz talebi her geçen yıl artarken, bunun sadece rusya ve cezayir tarafından karşılanıyor olması. bu iki ülkeye olan bağımlılığın ekonomik olduğu kadar siyasi riskleri de beraberinde getirmesi ab’yi yeni doğalgaz boru hatlarının inşasında daha cömert olmaya zorluyor. rusya ve cezayir’in artan talebi karşılayacak rezervlere sahip olduğunu hatırlatan avusturyalı şirket yöneticisi, bu ülkelere olan bağımlılığın artmasının başka sorunları da beraberinde getireceğini, bu nedenle yeni güzergâh ve hatların öneminin giderek arttığını vurguluyor. halen yaklaşık 200 milyar metreküp olan doğalgaz talebinin 2020 yılında 500 milyar metreküpe ulaşacağını hatırlatan auli, doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirmenin ekonomik anlamda da ciddi yararlar sağlayacağına dikkat çekiyor: “petrol fiyatlarının 2003’ten itibaren yükselmeye başlaması doğalgaz fiyatlarının da giderek artmasına neden oldu. petrol kaynaklı bu fiyat hareketinin zararını asgariye indirmek için yapılması gereken şey kaynak çeşitlendirmesine gitmektir. bunun iki temel yararı vardır: birincisi doğalgaz arzında yaşanacak muhtemel bir aksamada yaşanacak tahribat en aza indirgenmiş olur. İkincisi de maliyetleri kontrol etmeniz mümkün hale gelir.”

    tÜrkİye hem tedarİkÇİ hem de bÜyÜk pazar

    uluslararası enerji ajansı (iea) başekonomisti dr. fatih birol, nabucco hattı ile ab’nin doğalgaz ihtiyacının sadece yüzde 3’nün karşılanacağını söylerken bu oranın küçümsenmemesi gereken stratejik bir oran olduğunun altını çiziyor. “bugün petrol fiyatlarında yaşanan tarihî seviyelerin yüzde 2-3’lük bir arz kesintisinden kaynaklandığı düşünüldüğünde bu oranın ne kadar stratejik bir yüzde olduğu daha net anlaşılıyor. evet, ab türkiye’den gelen doğalgaz olmazsa batmaz ancak ciddi şekilde sarsılır.” diyen birol, boru hattının türkiye’nin ucuz enerji elde etmesine de büyük yarar sağlayacağına dikkat çekiyor.

    türkiye 2005 yılında yaklaşık 26 milyar metreküp doğalgaz tüketti. bunun tamamını ithal eden türkiye dünya enerji sektöründe hem büyük bir tedarikçi hem de önemli bir pazar olarak görülüyor. omv gas genel müdürü auli, petrol ofisi’nin (poaŞ) yüzde 34’ünü 1 milyar 54 milyon dolara satın aldıktan sonra pazarın büyüklüğünü daha yakından görme fırsatı elde ettiklerini söylerken, bu alandaki planlarını şöyle açıklıyor: “türkiye doğalgazda büyük bir pazar ve biz bu pazarda ortağımız poaŞ ile doğacak fırsatları değerlendirmek istiyoruz. bunun içine satın almalar ve stratejik ortaklıklar da giriyor.”

    türkiye’nin doğalgaz konusunda büyük bir potansiyele sahip olmasına karşın hâlâ önemli eksikleri bulunduğunu kaydeden auli, bu alandaki sıkıntıların başında depolama konusunun geldiğini ifade ediyor: “türkiye’de de doğalgaz kullanımı tıpkı avrupa’daki gibi giderek yaygınlaşıyor. buna karşın muhtemel bir kesinti durumunda devreye girmesi gereken ‘stratejik rezervler’ konusunda hâlâ bir çalışmanın yapılmamış olması gerçekten üzücü. bugün türkiye’den daha küçük bir pazar olan avusturya’nın elinde bile muhtemel bir krizde kullanılmak üzere 90 günlük gaz rezervi bulunurken, türkiye’nin bir günlük bile gaz rezervinin bulunmaması bir eksiklik. bu aynı zamanda muhtemel bir kesinti halinde sanayi tesislerinin de felç olması riskini getiriyor.”

    pkk, enerjİ korİdorundakİ en bÜyÜk engel

    enerji koridoru olma yolunda gayretli adımlar atan türkiye’nin bu çabalarından bazı çevrelerin ciddi şekilde rahatsız oldukları görülüyor. irak’ın kuzeyinde üstlenen terör örgütü pkk’nın son iki ayda özellikle türkiye-İran doğalgaz boru hattı’nı hedef alan saldırıları bu durumun en somut örneği.

    nabucco’nun kaynaklarından yararlanmayı düşündüğü bir diğer ülke de İran. sahip olduğu 27 trilyon metreküplük doğalgaz rezervi ile dünyanın bu alanda en zengin ikinci ülkesi olan İran, enerji kaynaklarının batılı pazarlara ulaştırılması noktasında türkiye ile daha sıkı işbirliğine gitmeye hazırlanıyor.

    dünya ekonomik forumu (wef) için İstanbul’a gelen İran İslam cumhuriyeti dış ekonomik İşler bakan yardımcısı ali rıza atar da saldırıların zamanlamasına dikkat çekiyor: “İki ülke arasındaki işbirliğinin hız kazandığı bir dönemde meydana gelen bu saldırılar elbette tesadüfen gerçekleşmiyor. birtakım ülkelerin İran’ın enerji kaynaklarının batı’ya ulaşmasına engel olmanın yanı sıra türkiye’nin iç huzurunu da hedef alan bu tür saldırıları desteklediği aşikâr. terörizmle mücadele işte bu yüzden çok önemli ve iki ülke işte bu yüzden işbirliğini daha artırmalı.”

    yine türkiye’nin büyük önem verdiği boru hatlarından biri olan kerkük-yumurtalık petrol boru hattı’na yönelik faili meçhul saldırıların da hız kesmeden sürmesi akıllara birçok soru işareti getiriyor. uluslararası kriz grubu (icg) başkanı gareth evans bu durumu, “boru hatları geçtikleri ülkelere her zaman barış ve istikrar getirmeyebilir; bazen terör ve istikrarsızlığa da zemin hazırlayabilir.” diyerek açıklıyor.

    türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya nedeniyle son derece stratejik bir konuma sahip olduğunu vurgulayan evans, bu durumun çatışma ve mücadeleleri de beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor. “terör örgütü pkk’nın son aylarda türkiye-İran enerji hattını hedef alan saldırılar gerçekleştirmesi örgütün taktik açıdan yeni bir sürece girdiğinin göstergesidir.” diyen evans’e göre türkiye’nin enerji koridoru olma hülyasının önündeki en büyük risk terör örgütü pkk. evans, “terör örgütünün stratejik öneme haiz enerji hatlarını hedef alan saldırılarının sadece ülke ekonomisini felce uğratmak maksadını değil aynı zamanda uluslararası bazı mesajlar taşıdığını söylemek sanırım çok da iddialı bir ifade olmayacaktır.” diyor.

    son dönemde yükselen terörün sadece iç siyaseti değil, bölgesel dengeleri de etkilemeyi amaçladığı görülüyor. bazı ülkelerin türkiye’ye karşı yürüttüğü örtülü savaşın en önemli enstrümanlarından biri olan pkk’nın şimdilerde kim tarafından sevk edildiği belirsizliğini koruyor. belirgin olan tek husus ise örgütün enerji paylaşım savaşının kızıştığı şu günlerde bu durumdan da yararlanmak istediği.
    --- alıntı ---
    (mftrize 15.07.2007 23:56)
  2. gerek olmayan petrol boru hattı projesidir. bu ülkede boru döşenecekse en uygun yer bizim bir tarafımızdır. bütçe çok mu açık verdi? tak ötv'yi, aç boruyu, gelsin paracıklar. nasıl olsa sesimiz de çıkmaz...
    ayrıca medya gazına gelmeden nabucco mevzuunu değerlendirirken göz önüne alınması gereken sorular için de bir bakınız;
    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12072965.asp?yazarid=249
    (samjaza 16.07.2009 09:36)
  3. hükümetin ne kadar acemilerden oluştuğunun bir örneğidir bu proje.

    medyanın abarttığı kadar inanılmaz büyüklükte olmasa da önemli bir proje bu. çünkü ruslar'ın nüfuzunu zayıflatıyor ve türkiye'yi güçlü pozisyona sokuyor. hani ilkokulda habire jeopoliik önem diyorlardı ya, ahan da onun çok güzel bir örneği bu. türkiye'nin bir jeopolitik önemi varsa eğer bu proje güzel bir örneğini oluşturuyor.

    bu durumda nabucco projesiyle rusya'yı egale etmek isteyen ülkelerle rusya arasında türkiye'yi ikna etmek için bir yarış başlaması lüzumlu geliyor. bu işi profesyonelce yönetecek bir hükümetimiz olsaydı eğer şu anda rusya'nın etekleri fena halde tutuşmuş, yana yana bizi ikna etmeye çalışıyor olması lazım gelirdi. (henüz bir görüşme bile yapılmadı) oysa ruysa tam tersine bize rest çekip gözümüzü korkutmaya çalışıyor. ihracatımıza darbe vurmaya uğraşıyorlar. hükümet de izliyor.

    geçen gün televizyonda "rusya'ya rest çekmek çok tehlikelidir" mealinde bir şeyler zırvalayan yazarları görünce kan beynime sıçradı. ne kadar ezik adamlar var ülkede. rusya bu proje ile resmen köşeye sıkışacak durumdayken bile rusya'yı kızdırmaktan korkuyoruz. üstelik hükümet de bundan çok farklı davranmıyor. pısırıklığın bu kadarı türkiye gibi bir ülkeye yakışmıyor.

    üstelik projenin büyüklüğüne bakılırsa bize önerilen kâr oranı ve doğalgaz miktarı da ciddi derecede komik. yani projeyi ülkemizden geçirecek olan ülkeler bile bizi sallamıyorlar. bu haliyle türkiye'nin bu projeye onay vermesi gayet mantıksız olur. hem düzgün kâr elde etme hem de rusya'yı karşına al. olacak iş değil. görüşmeler sonuçlanmamış ve kararlar alınmamış durumda. daha proje gerçekleşecek mi o da belli değil. bu yüzden çok erken eleştiri yapmak mantıklı da değil ama bu zamana kadar bu konu hakkında bir şeyler yapılacağına dair tek kelime eden bir tek kabine görevlisi bile görmediğim için hükümetin çok gevşek davrandığını düşünüyorum. "teğet geçecek" deyip de yüzde on dört küçüldüğümüzü gördükten sonra da hükümetin güvenilecek çok bir tarafının olmadığını düşünüyorum.

    oysa rusya bize alternatif projelerle ve alternatif kârlarla gelmeli ve bizi ikna etmek için uğraşmalı. biz de projeden daha çok kâr ve doğalgaz elde etmek için bunları kullanmalıyız. ama putin tayyip erdoğan'ı iyi tanıyor. one minute deyip israil firmalarını yağladığından haberdar. bu yüzden de geri adım atmıyor. dolayısıyla nabucco bile rusları korkutmuyor.

    olursa hayırlı olsun ama bu haliyle hayırlı da olmayacak sanırım.
    (iknowthepiecesfit 26.07.2009 17:59)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.